BEN DE NOBEL İS-Tİ-YO-RUUUM!
Padişahımız efendimiz, zat-ı şahaneleri çok kızgın...
2002’den beri iktidarda, dünyada ve Ortadoğu’da onca hizmeti oldu...
BOP eş başkanı olarak Diyarbakır’ı bölgenin yıldızı yapacaktı...
“Bugüne kadar izlediğimiz politikalar olmasaydı Kıbrıs’ta işgalci duruma düşer, ilgili devletlerin Kıbrıs’tan çıkın demeleri halinde kuzu kuzu Kıbrıs’ı terketmek zorunda kalırdık” diyebilen dış politika uzmanıydı!
Terörist başı, bebek katiline “Sayın Öcalan” diyebilecek kadar cesurdu!
“Demokrasi bizim için amaç değil, araçtır” sözünü söyleyen yiğitti!
“İstanbul’u Medine yapacağız” inancında mütedeyyindi!
“Beceriksiz esnaf kepenk indiriyor” diyecek kadar iyi esnaftı!
“Üniversiteyi her bitiren iş bulacak diye bir kaide yok” diyecek kadar sosyologtu!
Koltuğuna temsili oturan 23 Nisan çocuğuna, “Başbakan sensin, ister asar, ister kesersin” diyecek kadar demokrattı!
Ona dokunulması bile ibadet, doğup büyüdüğü yerler kutsal, tanrı vasıflı idi!
Bingöl miting meydanında, “Diyarbakır! Diyarbakııırr, ses ver!” diye bağırırdı!
“Arap baharı”nın yaşandığı Libya, Tunus ve Mısır’da kurtarıcı gibi karşılanmıştı!
Davos’ta o lanet Yahudiye “one minute” çekivermişti!
Dünya lideri, bölgenin örnek alınan siyasetçisiydi..
Durup dururken dangalak birileri Alman Merkel’i Nobel’e aday gösteriverdi!
Hâlbuki o, insanlığı kurtardığına inanıyor ve Nobel’in hakkı olduğunu düşünüyordu!
Şam’da Cuma namazı kılacağım diye Suriye’de yarattığı kargaşadan sonra ülkesine kontrolsüzce doluşan 2,5 milyon mülteciyi besleyip barındırdığını söylüyordu.
Galiba 27 kampta yaşayan mülteci sayısı 300 bin kadar, gerisi memleketin orasında burasında, ya dilenmekte, ya fuhuş tuzağında ya da denizde boğulmaktaydı...
Milletin kasasından harcanan da şimdilik 8 milyar dolardı...
Şehirlerimizde başıboş gezen, işsizliği körükleyen, gayri meşru yollara sapan mültecilerin sosyal ve ekonomik hayatımıza etkileri azımsanacak gibi değildi...
Üstelik terörün kol gezdiği ülkede bu mültecilerin hangisinin bir örgüte hizmet edip etmediği de belli değilken...
Padişahımız efendimiz, W20 Zirvesi'nde Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Nobel'e aday gösterilmesini eleştirdi ve kendisine neden Nobel verilmediği imasında bulundu.
Çok kızmıştı, “Dünyadan gelen destek 417 milyon dolar, 8 milyar dolar harcadık. İlginç gelişmeler oluyor. Birileri mülteci kabulünde laf ediyor. 30 bin 40 bin alacağız, diyor; Nobel’e aday gösteriliyor ondan sonra… 2.5 milyon mülteci var bizde, kimsenin umurunda değil. Çünkü Nobel de siyasi…"
Nobel neydi ki, ona ne ödüller vermişlerdi...
2004’te ABD’de verilen ve 2014’te geri alınan Yahudi Cesaret Ödülü’nü hatırlayın.
2007’de Merkez’in elinden “Kristal Hermes Ödülü” almıştı!
2010’da Suudi Kral’dan “İslam’a Hizmet Ödülü”nü ve Libya’da “Kaddafi İnsan Hakları Ödülü”nü almıştı.
2011’de de Kuveyt’te “İslam Dünyası Mümtaz Şahsiyet Ödülü”nü almıştı...
Şimdi adeta “Ben de Nobel’i is-ti-yo-ruuum!” diye bağırıyor!
Angela Merkel’in adaylığına kızmış...
O ödülü Mardin’li bir Türk alır da o nasıl alamaz?
Bir günde iki ayrı toplantıda, “Nobel”e atıp tutuyor, nihayetinde kendini tutamayıp ağzından kaçırıyor: “Meraklısı değiliz, Nobeliniz sizin olsun!”
Yani istemem, yan cebime koy!
Mustafa ÖNDER
[email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.