Tuncay GÜLÇİN

Tuncay GÜLÇİN

YETMEDİ Mİ?

 

Ülkemin halini gördükçe kahroluyorum. Bu ne aymazlıktır, bu ne yüzsüzlüktür! Canım yanıyor, her gün ömrümden bir ömür gidiyor, sanki esaret içindeymişim gibi. Şanlı ecdadım Yıldırım Bayezid gibi kahrımdan öleceğim. ‘Bilirsiniz Yıldırım Bayezid Ankara savaşında Timur ile cenk ettikten sonra esir düşünce bu durumun verdiği elem ile vefat etmiştir.’

Ülkem canım ülkem, ne halden ne hale düştün, düşürüldün…

Ülkemin anasını ağlattınız, kahrolmamak mümkün mü? Vatanını seven hangi yiğit bu ahvale üzülmez? Doğruyduk, emindik, adaletliydik, bizim adaletimize olan güvenden dolayı birçok ırk kendi isteği ile İmparatorluğumuza katılmadı mı? En önemlisi namuslu ve dürüsttük! Yahu Türk milleti size ne yaptı? Size huzur, adalet, refah sağlamaktan başka ne yaptı? Siz ne gaddar, ne hain, ne insanlık dışı varlıklarsınız? Bu ne koltuk, şan, şöhret sevdasıdır? Bu nasıl bir sevda, nasıl bir doyumsuzluktur? Birilerinin uşaklığını yapmaktan ne kadar zevk alır hale geldiniz? Biz ki Allah (c.c) dan başkasına boyun eğmeyen bir millettik! Değiştirdiniz, dönüştürdünüz, unutturdunuz, yalanlarınız ile dolanlarınız ile zehirlediniz. 99 can gitti yetmedi… Haziran’dan beridir 129 şehit verdik… 30 yılda 35.764 can gitti…

Biri çıkar ‘Bana 400 verin bu iş huzur içinde çözülsün der’, biri çıkar ‘Ben özerklik isterim, halkların adamıyım.’ der, biri çıkar ‘Ben sosyalist insanım, Atatürkçüyüm, doğru benim.’ der (Siz Atatürk’ün arkasına sığınarak ne kadar insanı zehirlediniz?) Lider misiniz siz? Sizin liderliğiniz de aklınız da hevesiniz de yerin dibine batsın! Bir de kalkıp sayın Bahçeli beyi suçlarlar. Yahu bırakın sizinle ülke yönetmeyi aynı havayı solumak bile züldür yiğide…

Durun artık! Görmez misiniz milletimizin halini? Kültürümüzü kaybettik yahu, benliğimizi, geleneklerimizi kaybettik. Bu ülke de ‘VELEV Kİ İB.NEYİZ’ pankartıyla eylem yapar hale geldiler. Daha önce böyle insanlar yok muydu? Vardı elbet ama böyle eylem görülmemişti. Her sabah bir köşeye geçer çayımı yudumlarken camın arkasından insanları izlerim. Herkes kendi telaşında, yanındaki yöresindeki hiç kimse umurunda değil. O kadar benci olmuşlar ki karşısındakinin hakkını unutmuş durumdalar. Yakınımdakiler bilirler, kuralcı, disiplinli birisin derler ama ben kuralcı olmasam disiplinli olmasam ben olmam ki! Ben de herkes olurum, bu yazdıklarımı yazamam, bu düşündüklerimi bu gördüklerimi göremem… Edep vardı bizde, büyüğe saygı vardı, küçüklerimizi sevmek vardı, komşuluk hakları vardı, kadının erine-erin kadınına karşı yükümlülükleri vardı, sevgi vardı sevgi, devlete saygı vardı, bayram heyecanı vardı bir de sahi ne oldu bu saydıklarıma. Bunları da buzdolabına mı kaldırdık? Ne kadar değiştiğimizin farkında değil misiniz? Sokak ortalarında şehvetli ilişkiler yaşanıyor herkesin gözü önünde, bizde önceden mahrem vardı…

Bir batılılaşma telaşıdır aldı başını gidiyor, hoş onu da elimize yüzümüze bulaştırmışız. Ne diyordu büyük üstat Mehmet Akif Ersoy;

Alınız ilmini Garb’ın, alınız san’atını;
Veriniz hem de mesâînize son sür’atini.
Çünkü kaabil değil artık yaşamak bunlarsız;
Çünkü milliyeti yok san’atın ve ilmin; yalnız.

Ta o günlerde görmüş üstat bu ahvali de yazmış şiirini. Ne garip değil mi? Bir zamanlar medeniyet ihraç ettiklerimiz, şimdilerde demokrasiden dem vurur oldular… O kadar garip olaylar ile karşılaşıyorum ki anlatsam edebim razı olmaz vallahi billahi bazen insanlardan tiksiniyorum…

O Avrupa var ya o Avrupa hani şu başımıza insan hakları demokrasi hâkimi kesilen Avrupa! Onlara tuvalet adabını biz öğrettik biz… Şimdi onların kurduğu birliğe girmek için yıllardır çaba sarf ediyoruz. Yazık değil mi? O şanlı ecdadımın toprak altında sızlayan kemiklerine yazık değil mi? Fatih Sultan Mehmet Han’a dua eden Efendimiz (S.A.V.) e yazık değil mi? Çanakkale’de dedelerimiz ile birlikte küffarla savaşan meleklere evliyalara sahabe efendilerimize yazık değil mi?

Biraz düşünün, bu gaddarlık, bu zulüm, bu düşmanlık, bu doyumsuzluk, bu makam mevki sevdası, bu batı merakı…

Yetmedi mi?

 

Tuncay GÜLÇİN
16.10.2015

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncay GÜLÇİN Arşivi
SON YAZILAR