Hepsinin kuyruk acısı var

Türkiye’nin Karadeniz’de çok önemli miktarda doğal gaz kaynağı bulması ve bunun daha da artabileceğinin anlaşılmasına bağlı olarak, önümüzü kesmek isteyenlerin daha da arsızlaşacağını bekliyorduk. Bu gelişmenin diğer alanlarda aldığımız büyük mesafelerle birlikte “Lider Ülke” olma yolunda bize büyük bir ivme kazandıracağının ve bir süre sonra artık ne yaparlarsa yapsınlar, ellerinden hiçbir şey gelmeyeceğinin farkındalar. Akdeniz’de karşımıza çıkanlar el birliği ile bize çelme takmaya, hiç olmazsa hızımızı düşürmeye uğraşıyorlar.

NEDEN BU KADAR TELAŞLILAR?

Türkiye’nin ilerlemesi, gelişmesi, refahın artması, etkin ve saygın bir konum kazanması bunları neden bu kadar rahatsız ediyor? Neden bu kadar telaşlılar? Asıl soru budur ve cevabı şanlı tarihimizde, onurlu geçmişimizde saklıdır. Çok iyi biliyorlar ki, Türkiye güçlenir ve belirleyici bir konum kazanırsa, bu durum sadece kendisi ve geleceği ile sınırlı kalmaz. Önce bölgesini, sonra dünyayı her anlamda etkiler. Artık o kadar rahat sömüremezler, mazlumların kanını içemezler. Zorbalıklarını sürdüremez, alçak planlarını hayata geçiremezler. Türkiye garibe sahip çıkar, haksızlığa izin vermez. Haklının yanında olur, adalet ister. Bu kadarla da kalmaz. Koskoca dünyayı yüz yıl öncesinin zorbalıkları ile idare edemezler. Birleşmiş Milletler üzerinden 5 ülke her şeyi istediği gibi çekip çeviremez. Demokrasi maskesi ile kan döküp darbe yapamazlar, yaptıramazlar. Yunanistan ne adaları işgal etmeyi aklından geçirebilir ne de sırtını Haçlı ittifaklarına dayayıp Ege’de içi boş kabadayılıklarla oldubittilere cüret edebilir.

TÜRKİYE MAZLUMLARIN ÜMİDİDİR

Bugün ezilen, katliama uğrayan, ağır yıkımlar geçiren, verilene razı olmak durumda kalan ne kadar millet, ne kadar ülke varsa, hepsinin gözü Türkiye’dedir. Türkiye ümittir, hukuktur, adalettir. Yaptıkları ve yapacakları sadece kendisiyle sınırlı değildir. Şahlanması ile birlikte bütün dengeleri mutlaka değiştirecektir. Kimse teröre cüret edemeyecek, teröriste sahip çıkamayacaktır. Karadeniz’de nasıl hak ve adalet sağlanmışsa, mutlaka Akdeniz’de de aynı şey olacak, herkes kendi hakkına rıza gösterecektir. Bizim hiç kimsenin toprağında, denizinde, ekmeğinde, petrolünde gözümüz yok. Ama kimseye de ne hakkımızı yediririz, ne de bize biçilen role razı oluruz.

KUYRUK ACILARI VAR

Akdeniz’de nelerin olduğunu merak edenler, Yunanistan’ın neden bu kadar kudurduğunu anlayamayanlar meseleye buradan bakmalıdırlar. Fransa’nın hiç ilgisi ve alakası olmadığı halde Akdeniz’de neden ahkâm kesmeye kalkıştığını, İtalya’nın birden çark edip Yunanistan’la aynı hiza-mesafeye nasıl geldiğini, Mısır’ın rahatsızlığını, Suudi Arabistan’ın, Birleşik Arap Emirlikleri’nin rezilliklerini, İsrail’in sinsiliklerini, Rusya’nın arkadan dolanma çabalarını, ABD’nin ukalalıklarını hep aynı sebepte aramak gerekiyor. Hepsinin tarihten gelen kuyruk acıları, korkuları var. Çok iyi biliyorlar ki, Türk’ün olduğu yerde zorbalık sökmez. Türk gelirse, bunlara arkalarını dönüp gitmek düşer. Dikkat edin, hakkına razı olan, hukuk ve demokrasiyi gerçekten özümsemiş hiçbir ülkenin, hiçbir devletin Türkiye ile meselesi yoktur. Türkiye’ye düşmanlık edenlerin tamamının mutlaka karanlık hesapları, bir türlü bastıramadıkları korkuları vardır.

ANLAMAYANA ANLATIRIZ

Türkiye kabuğunu kırmış ve artık “ben de varım” demiştir. Dönüşü olmayan bir yola girilmiştir. Buna kimse engel olamaz. Bu rahatsızlıklar, engelleme çabaları, tatbikat tiyatroları, diklenmeler boşunadır. Bu bölgede var olmanın, dik durmanın, terörden tutun da kalleş darbe girişimlerine kadar her türlü ihanetin, her çeşit kahpeliğin bedelini ödeyen, ama yine de bekasından en küçük bir taviz vermeyen tek ülke Türkiye’dir. Oynanan oyunlar bozulmuş, yapılan planlar yerle bir edilmiştir. Gerekirse yine bedel ödeyeceğimiz, ama bunun karşılığında da mutlaka ve misliyle bedel ödeteceğimizi artık görmüş ve anlamışlardır. Anlamayanlara gerekirse tekrar anlatmaktan asla çekinmeyeceğimizi de, hem sahada gösteriyoruz hem de masada gereğini yapıyoruz.

BUGÜN DEĞİLSE NE ZAMAN?

Bekleriz ve isteriz ki, böyle bir zamanda bütün siyasi partilerimiz aynı duruşu ortaya koysun, aynı sahiplenmeyle dünyaya mesaj versin. Dışımızdakileri biliyoruz ve ona göre gardımızı alıp gereğini yapıyoruz. Ancak, içimizdekileri bir türlü anlayamıyoruz ve kabul edemiyoruz. Siyasi hesapları uğruna Türkiye’nin mahvolmasını dâhi göze alanları ibretle izliyoruz. Mavi Vatan’ımız için tarihi bir dönemden geçiyoruz. Akdeniz’de karşımıza bir şer ittifakı çıktı. Alayı ile aynı anda uğraşıyor, hepsine gerekli dersi ve cevabı veriyoruz. Bu kadar önemli, bu kadar hayati bir milli meselede bile dik duramayanlar, net bir tavır ortaya koyamayanlar ne zaman işe yarayacak, ne zaman bu ülkenin ve milletin faydasına bir tutum sergileyecekler? Şu CHP’nin düştüğü durum gerçekten çok üzüntü vericidir. İP deseniz, ondan aşağı kalmıyor. Ya susuyorlar ya da ne dedikleri anlaşılmayacak şekilde karınlarından konuşarak, Türk ve Türkiye düşmanlarına cesaret veriyorlar. Yazıklar olsun. Türk milleti elbette bunları bir kenara not ediyor ve günü geldiğinde hesabını soracaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Orhan KARATAŞ Arşivi
SON YAZILAR