Zillet gölge etmesin yeter

Türkiye silkiniş, toparlanma ve ayağa kalkma hamlesini başarıyla götürüyor ve büyük mesafeler aldı. Ankara merkezli politikalar üretilmesi ve en önemlisi bütün bunların kararlılıkla yürütülmesi bize sadece avantaj kazandırmıyor, aynı zamanda saygınlığımızı, etkinliğimizi ve belirleyiciliğimizi son derece yükseltiyor.

KARARLILIK VE DEVAMLILIK

Bu durum aynı zamanda, Cumhur İttifakı’nın önemini ve anlamını da belgeliyor. “Önce ülkem” demek, sadece siyaseten söylenmiş, içi boş bir tekerleme değildir. Yeri ve zamanı geldiğinde bunun gereğini yapmak gerekir ve MHP bu konuda hiç şüphesiz Türk siyasetinde övünülecek, gurur duyulacak bir sicile sahiptir. Akıl, izan ve vicdan sahibi herkes bunu bilip kabul edecektir. Millilik, duruma göre vaziyet almakla olamaz. Kararlılık ve devamlılık gerektirir. Bunun ne demek olduğunu, yaşadıklarımızla birlikte çok daha iyi anlıyoruz. Akdeniz’de ve Libya’da olmayı, Suriye’de ve Irak’ta masa kurmayı, Ermenistan’ın kardeş Azerbaycan’a yönelik yeni işgal ve katliam hesaplarını boşa çıkarıp haddini bildirmeyi, mahzun Ayasofya’yı cami olarak yeniden ibadete açmayı, FETÖ’yü yerle bir edip PKK’yı ininde bulup yok etmeyi ancak milli durur, milli düşünür, milli hareket ederseniz, dünyaya Ankara’dan bakarsanız başarabilirsiniz. Çok şükür, Türkiye bütün bunları yapmıştır ve hiç şüphesiz arkası da gelecektir.

SİYASİ AHLAKSIZLIK

Kemal Kılıçdaroğlu gibi konuşmalarında milliyetçilik nutukları atıp, hatta MHP’ye komik göndermelerde bulunup, sonra da bu ülke ve milletle meselesi olan her kim varsa onlarla birlikte hareket etmek sadece bir tutarsızlık değil, aynı zamanda siyasi ahlaksızlıktır. CHP ve yancılarının değerlendirmeleri, eleştirileri, itirazları, teklif ve önerileri dikkate alınsaydı, bugün içine kapanmış, çaresiz, bitik, birilerinden himmet bekleyen bir ülke durumuna düşerdik. Bir siyasi iddiada bulunmuyorum, yaşananların ortaya koyduğu bir gerçeğin altını çiziyorum. CHP ve uzantılarının sözlerine, “Türkiye, Suriye bataklığına çekiliyor” feveranlarına kulak verseydik, ne İdlib’i kontrol edebilirdik, ne Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı Harekâtlarını yapabilirdik. Bugün ortada Suriye diye bir devlet kalmayacağı gibi, burnumuzun dibinde bir terör devleti kurulmuş ve sıra bize gelmiş olurdu. ‘Libya’da ne işimiz var?’ itirazlarına itibar edilseydi, bugün bırakın Akdeniz’de oyun kurmayı, Libya’nın geleceğini kurtarmayı; kıyılarımıza hapsedilmiş, ayağımızı bile denize sokamaz bir halde olurduk.

TEST ETTİK, GÖRDÜK

Türkiye’nin kararlılığını sürdürmesi ve söylediği her sözün gereğini yapması durumunda, bunun önünde kimsenin duramayacağını defalarca test ettik, gördük. PKK-PYD’ye kurdurmaya çalışılan İsrail uydusu terör devleti kâğıt üzerinde kalmıştır. Hatta değişen dengelere bağlı olarak, bu hainler Suriye içlerinde bile barınamayacak durumdadırlar. Irak’ta benzer bir oyun oynanmış, yine Türkiye’nin milli ve kararlı duruşu karşısında yerle bir edilmiştir.

ETKİN VE SAYGIN

Cumhur İttifakı ve yeni hükümet sisteminin ülkemize katkısı, milletimize faydası istisnasız her alanda kendini net bir şekilde göstermektedir. CHP ve yancılarının bütün gayretine rağmen siyasete seviye ve ilke de kazandırılmıştır. Kargaşa, kavga, kaos çıkarma gayretleri sonuçsuz kalmış, ülkenin birliği, bütünlüğü, devletin bekası her şart altında korunmuş ve kollanmıştır. Yaşanan pandemi sürecini en az hasarla atlatmakla kalmadık, dünyanın her yerine yardım ulaştırdık. Kimseye el avuç açmıyoruz. Savunma sanayiinde tarihi başarılar elde ediyor, ihtiyacımız olan her şeyi sırasıyla üretiyor ve devreye sokuyoruz. Bu durum hem iddiamızı, hem etkimizi arttırıyor, hem de bize itibar ve saygınlık kazandırıyor. Bugün bütün dünya Türkiye’nin bölgesinde ve dünyadaki etkisinden, gücünden bahsediyor.

LİDER ÜLKE

Yolumuz doğru, hedefimiz berraktır. Cumhur İttifakı bu milletin can simidi, bu ülkenin teminatıdır. Yapılmış olanlar, bundan sonra yapılacaklara da örnek teşkil ediyor. Ekonomide gelişmeler son derece memnuniyet vericidir. CHP ve yancılarının bütün gayretine rağmen bu yol, bu hız, bu kararlılık devam etmelidir. Bunun faydasını gördük, bundan sonra da daha da artarak göreceğiz. Sadece kendimiz için değil, bize inanan, güvenen, ümit bekleyen, yol gözleyenler için de güçlü olmak, milli durmak, kararlılığımızı sürdürmek ve “lider ülke” hedefine mutlaka ulaşmak zorundayız.

GÖLGE ETMESİNLER YETER

CHP ve yancıları eğer gerçekten bu ülkeye ve millete hayırlı, faydalı bir şey yapmak istiyorlarsa, engel olmak yerine bu şanlı yürüyüşe katkı vermelidirler. Muhalefet olmak, yıkmak, Türkiye ile hesabı olanlarla ortak hareket etmek anlamına gelmiyor. Doğruyu, haklıyı, güzeli, faydalıyı onaylayarak, daha iyisi olmasını zorlayarak da muhalefet yapabilirsiniz. CHP ve yancıları bu tarihi yürüyüşe katılmayacaklarsa, gölge etmesinler yeter. Zira, Türk milleti her şeyin farkındadır ve şaşmaz sağduyusu ile günü gelince yine gerekli cevabı sandıkta verecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Orhan KARATAŞ Arşivi
SON YAZILAR