Bir darbenin darbe olması için ne gerekiyorsa 15 Temmuz da fazlasıyla vardı. Bu yüzden 15 Temmuzda yaşanan vahim hadise darbe değil bir işgal girişimi idi.

Genel Kurmay başkanı ve bir çok kuvvet komutanı esir alınmış, Özel Kuvvetler basılmış, TBMM tarihinde ilk defa bombalanmış, Türk milletinin üzerinden tankla geçilmiş ve Türk Devletinin milletine olan saygınlığı yerle yeksan edilmiş bir girişime "darbe" demek bu elim olayın sadece önemini azaltır.

Fetullah Gülen Cemaatinin sadece bir cemaat olmadığını bir kez daha öğrenmiş olduk. Yıllardır anlatmaya çalıştığımız CIA cemaati bu sayede kendini açığa vurmuş oldu. Peki bu terör örgütü bu günlere nasıl geldi? Hulusi Akar'ın yaveri cemaat üyesi olduğunu, orduya 1989 da girdiğini ve askeri sınav sorularının bir gece önceden kendisine verildiğini söylüyor.

Yani cemaat devletin içine sızmamıştır, cemaat hükümetler aracılığıyla devletleşmiştir. Bunda kimin suçu varsa çıksın özür dilesin. Kim bu ölümcül virüsü devletin kılcal damarlarına kadar enjekte ettiyse Türk milletinden helallik almalıdır. Zira bu virüs yıllarca "Dinlerarası Dialog" diyerek yüce dinimiz İslam'ı, tüm kurumları elde etmek suretiyle Türkiye Cumhuriyeti devletini ve pkk partisini destekleyerek Türk milletini parçalamak için herşeyi yapmıştır.

Devletin tüm kademelerinden silinmelidirler. Evet, Fetullah Gülen örgütü "haşhaşi" tarikatıdır. ALTIN VURUŞ yapmış ve hayatına son vermiştir.