2019 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ittifak konusunu ilk ortaya atan Hayır Cephesi olmuştu. 16 Nisan referandum sonuçlarının %49 olduğunu görür görmez bu cephe ittifak arayışına girmiş ve sürekli hangi pozisyonda ittifak yapacaklarını tartışmıştı.

O günden beri CHP, HDP, İP, SP kendi arasında ittifakı tartışıyorlar.  Sürekli birbirleriyle irtibat halindeler. İttifak algısını güçlendirmek için yanyana gelip konferans düzenliyorlar, birbirlerini parti binalarında ziyaret ediyorlar, ellerindeki medyayı ortaklaşa kullanıyorlar.

Zaten iki ay önce de NTV'de programa çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 2019 seçimlerini kast ederek "Önümüzdeki süreç ittifak süreci olacak" demişti.

İttifakların bir ön çalışması aslında 16 Nisan referandumunda kendini göstermişti. Bir tarafta AKP, MHP, BBP diğer tarafta CHP, HDP, SP ve MHP'den ihraç edilip kullanım haklarını CHP'ye teslim edenler vardı. Şimdi de 2019 seçimleri için kendi ittifakını seçenler başkasını eleştirme hakkını kendinde bulmamalı.

MHP Lideri Devlet Bahçeli "Cumhur ittifakı" kararını açıklayınca, "Patron çıldırdı" şeklinde saldırıya dönüştürenler acaba kendilerinin ittifakını kutsanmış bir ittifak mı sanmaktadır?

CHP kendini ne sanmaktadır?

HDP kendini ne sanmaktadır?

İP kendini ne sanmaktadır?

MHP onlar gibi düşünmek, onlar gibi karar vermek zorunda mı?

"AKP dün şu ihanetleri yaptı", "AKP, MHP hakkında geçmişte şunu dedi" diye MHP tabanı üzerinde fitne yaratmaya çalışanlar, AKP dün onları yaptıysa siz mevcutta asker ve polis katilleriyle, terör örgütlerinin sözcüleriyle beraber değil misiniz?

Hepiniz şimdi FETÖ'nün kuyruğu olduğunuz için, MHP'nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye okuması yaparak AKP'nin yanlışlarını eleştirerek, doğrularını destekleyerek yeni bir konum belirlediğine düşmansınız. Rahatsızlığınız MHP'nin sizin oyunlarınızı bozmasına yöneliktir.

MHP'nin terörle mücadele, Barzani, Cumhuriyet değerleri, Atatürk gibi konularda nasıl bir duruş sergilediğine Türkiye şahittir. MHP bu konularda yeri geldi en yüksek ses tonuyla AKP'ye 15 Temmuz sonrası muhalefet yapmadı mı? Hem de en kaliteli, en akılcı muhalefeti yaptı. Ve bu konuların hepsinde Türkiye adına kazançlı çıkan MHP olmadı mı?

PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile tüm hücrelerini mevcut manzarada birleştirenler, MHP'nin bu duruşunu, bu yöndeki etkisini elbette saldırganlıkla karşılayacaktır.

CHP, İP MHP'ye yönelik bu saldırganlıkta en pespaye, en çirkef siyaseti yapmaktadır. 

CHP zaten içinde Özgür Özel'in başını çektiği 7-8 kişilik bir çete kurmuş günün 24 saati bu çirkefliğini MHP'ye yansıtmaktadır.

16 Nisan referandumunda tüm kullanım haklarını CHP'ye verip, sonradan İP isminde partileşenlerde CHP'nin bu zihniyetinde ufak bir parça olmuş durumdadır.

Meral Akşener ve tayfası, AKP'nin geçmişi üzerinden MHP'ye saldırırken, mevcutta HDP'yi de aşarak PKK'nın büyük partisi haline gelmiş CHP ile birlikteliğini izah edemeyecek kadar siyaset çirkefi olmuş durumdadır.

"Vay geçmişte şunu dedin nasıl AKP ile olursun, vay AKP geçmişte bunu yaptı sen nasıl onunla olursun" propagandalarıyla MHP üzerinde fitne bulutu olmaya çalışıyorlar.

Sen geçmişi bırak, mevcutta PKK'nın büyük partisine dönüşen CHP ile, PKK'nın ezelden küçük partisi HDP ile nasıl yanyana gelebiliyorsun?

CHP, HDP safında yer alıp, Meral Akşener taraftarı olarak MHP'ye saldıran müptezellere sormak lazım.

"Diğer taraftan diyelim ki yerel seçim var. Referandumda 17 büyükşehir 'hayır' verdi. 'Buralarda iş birliği yapılabilir mi?' sorusunun cevabı aranabilir buraya 'hayır' demiyorum. Yani bu aranabilir... " cümlesi Meral Akşener'e ait değil mi?

"Diyelim CHP'nin adayı ikinci tura kaldı biz onu şartsız şurtsuz destekleyeceğimizi ilan ediyorum" cümlesi Meral Akşener'e ait değil mi?

MHP Lideri Devlet Bahçeli, 15 Temmuz sonrası Türkiye'yi rayına oturtacak her türlü hamleyi yapmış, Türkiye düşmanlığı için hem içerden, hem dışarıdan kuşatma yapmaya çalışanlara karşı tüm oyunları bozmuştur. Milli konularda makul bir çizgiye gelen AKP, milli çizgisinden hiç taviz vermemiş MHP, Türkiye'nin güvencesi olacaktır. Her şeyden öte MHP'nin varlığının olduğu yerde yanlış yapılması düşünülecek bir şey değildir.

Bu saatten sonra "Hayır Cephesi" MHP ile uğraşmak yerine kendi içinde hangi pozisyonla ittifak yapacak onu tartışmalıdır. 2019'a kadar Selahattin Demirtaş cezaevinden çıkarsa zaten CHP'nin adayı o olacaktır. Meral Akşener'in partisi de ona oy verecektir. Nasıl olsa "Demirtaş'ın bu ülkenin birliği bütünlüğü, demokrasisi, özgürlüğü ve insanımızın kardeşliği için düşüncelerini dikkatle dinleyeceğim" diyen Aytun Çıray isminde milletvekili CHP'den gelip, Meral Akşener'in partisine Genel Sekreter olmuştur.

"Hayır cephesi" çıldırsa da, kudursa da MHP Lideri Devlet Bahçeli kendi cephesine rahatlık kazandırmış ve Türkiye adına güvence alanı yaratmıştır.

MHP Lideri Devlet Bahçeli şimdi kahvesini yudumlayarak "Hayır Cephesinin" trajedisini izleyecektir. 

Hem de ne trajedidir bu…

Tarifi tam olarak :"Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı" olacaktır.