CHP’nin medyada dikkati çeken iki sesi var. Birisi Deniz Zeyrek, diğeri Barış Yarkadaş… Bunların en büyük özelliği algı kurnazlıkları yaparak CHP’yi hep sıkıştığı köşeden kurtarmaya çalışmalarıdır. Göz göre göre yaşanan olayları inkâr etme, olayların üzerini örtme, kurnazlık yaptıklarını sanarak hedef saptırma bunların görünen en büyük özellikleridir. Geçtiğimiz cumartesi günü bu ikili yine Haber Türk televizyonundaki “Enine Boyuna” isimli programdaydı. Televizyonu tam açtığım sırada meşhur özelliklerini uygulamaya çalışıyorlardı. Bu ikilinin en kurnazı olan Deniz Zeyrek, PKK’nın en üst düzey yöneticilerinden olan teröristbaşı Besa Hozat’ın “23 Haziran’da İstanbul’da Kürt’ler AKP-MHP faşist blokuna karşı kim çıkacaksa, bu CHP’nin adayı İmamoğlu’ysa İmamoğlu’na, destek verecektir. Biz inanıyoruz ki 23 Haziran’da da bu strateji başarı kazanacaktır. İstanbul seçimlerine HDP bu stratejiyle katılacaktır.” açıklamalarını değerlendiriyor ve o açıklamalarının sosyal medyada, gazete ve televizyonlarda kullanılmasına kızıyordu.

“Bu kadın terör örgütü mensubudur.” diyordu.
“Ekrem İmamoğlu’na zarar vermek için kullanılmamalı.” diyordu.
“Bu suçtur. Savcılar üzerine düşeni yapmalı.” diyordu.
“Bu kadına propaganda imkânı sınırsız veriliyor.” diyordu.
“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bu kadının (terörist) çağrısıyla mı oy verecek?”diyordu... Diyordu da diyordu…

Bu cümlelerin hepsini de bu konuda hassasiyeti olduğu için değil, zaten cümlesinde de belirttiği gibi “Ekrem İmamoğlu’na zarar vermemesi” için kuruyordu. Hadi bir an “Deniz Zeyrek objektif düşünerek böyle konuşuyor” diyelim… Teröristbaşı Besa Hozat’a olması gerektiği gibi “canı cehenneme” diyelim…

TERÖRİSTİ ÖVME SUÇU KARŞISINDA SAVCILAR NEREDE

Ama teröristbaşı Besa Hozat’ın “Ekrem İmamoğlu’nu destekliyoruz. HDP oyunu yine Ekrem İmamoğlu’na verecek” demesi suç oluyor da, Deniz Zeyrek’in desteklediği Ekrem İmamoğlu’nun ömrü İmralı- Kandil hattında geçen, Hendek, Çukur, Kobani olaylarında terör örgütünü yönlendirerek askerimizi, polisimizi şehit ettiren, masum insanlarımızı öldürten konumda olan, teröristlerin dirisine, leşine hep sahip çıkan, şu an ise “terör örgütü propagandası yapmak’’ suçundan verilen 4 yıl 8 ay sebebiyle onaylanmış cezadan dolayı hapiste olan ama toplamda 32 davadan hala yargılanan terörist Selahattin Demirtaş’ı “Siyasette aktif olduğu dönemde çizdiği çizgiyi beğenenlerden biriydim.” şeklinde övmesi suç değil mi? Ekrem İmamoğlu’nun bu teröristi övme suçu karşısında nerede savcılar? Ekrem İmamoğlu’nun “siyasette beğendiği Demirtaş çizgisine” dair hazırlanan iddianamede terörist Demirtaş 43 yıldan 142 yıla kadar yargılanıyor. Deniz Zeyrek, teröristbaşı Besa Hozat isimli kadının verdiği desteğin “Ekrem İmamoğlu’na zarar vereceğini” söyleyerek sözlerinin sansürlenmesini isterken, kazanması için televizyonlarda, Sözcü gazetesinde çabaladığı Ekrem İmamoğlu’nu “teröristleri niye övüyorsun?” diye eleştirmiş midir? 31 Mart seçimleri öncesi HDP Eş başkanlarının, teröristbaşı Murat Karayılan’ın açıklamaları karşısında ve terörist Demirtaş’ın cezaevinden “Oyunuzu CHP ve Meral Akşener’e verin” açıklaması karşısında televizyonda, köşe yazısında CHP’nin HD(P)kk ilişkisini hiç eleştirmiş midir? O gün PKK ilişkisi karşısında CHP’yi korumak için susuyordu, bugün ise PKK ilişkisinde CHP İstanbul seçimlerinde zarar görmesin diye konuşuyor. İşte o yüzden adı Deniz Zevzek olmuştur. Biz çok dikkatli takip ediyoruz, daha Deniz Zeyrek hakkında yazacağımız çok konu var.

İHANETLERİ EN RADİKAL SAVUNAN KİŞİ: BARIŞ YARKADAŞ

Gelelim diğer bir isim olan Barış Yarkadaş isimli CHP’li siyasetçi ve gazeteciye… Aslında Barış Yarkadaş, CHP’nin niçin bu halde olduğuna dair tespitini 8 yıl önce yazdığı “Kılıçdaroğlu’nun kafası neden karışık?” başlıklı yazısındaki “Kılıçdaroğlu, Açık Toplum Enstitüsü kurucusu Soros’un desteklediği TESEV’in 183 no’lu kurucu üyesidir. Vakfın kurulması için gerekli olan “vakıf senedi”nin de hissedarları arasındadır. TESEV’in kurucuları, üyeleri ve mütevellileri arasında Ethem Sancak, İnan Kıraç, Can Paker, Asaf Savaş Akat, Nuri Çolakoğlu, Osman Kavala, Tarhan Erdem, Gazi Erçel, Jak Kamhi, İshak Alaton, Cüneyt Zapsu ve Bülent Eczacıbaşı gibi isimlerin olduğunu hatırladığımızda, Kılıçdaroğlu’nun “kafa karışıklığı” nın sebepleri daha iyi anlaşılacaktır. Kılıçdaroğlu, 2001 - 2002 döneminde hisse sahibi olarak mütevellileri arasına girdiği ve ideolojik gıdasını aldığı TESEV’den o denli etkilenmiştir ki; CHP’nin duracağı yeri de bu yüzden bir türlü belirleyememiştir.” (13 Kasım 2011) cümleleriyle göstermişti.

Barış Yarkadaş bu yazıdan sonra nasıl olduysa CHP milletvekili yapılmıştı. O günden beri Barış Yarkadaş, CHP’nin ihanetlerini en radikal şekilde savunan kişi olmuştur. Adam adeta CHP’nin terörist Demirtaş ve HDP’den sorumlu görevlisi haline gelmiştir. CHP içinde terör örgütü PKK’nın uzantısı HDP’yi ve terörist Demirtaş’ı en çok göklere çıkaran kişilerin başında o vardır. O da bahsettiğim programda aynı Deniz Zevzek gibi davranıyordu. Programda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun terör örgütü YPG saldırısıyla şehit olan Deniz Yüzbaşı Celaleddin Özdemir’in cenaze törenine katıldığında şehidimizin yakınlarının hiçbirinin yüzüne bakmaması, elini sıkıp taziye kabul etmemesi hatırlatıldığında “Olur mu öyle şey şehidin babası fenalaştığı için hastanede tedavi görüyor. Yalan haber” savunması yaptı. Oysa görüntüleri milyonlar izledi. Şehit yakınlarından yüzüne bakan olmadı, elini sıkan olmadı. Oysa linç girişimi yaşadığı şehit cenazesine dair şehit babası “Kemal Kılıçdaroğlu’nun cenazemize gelmesine üzüldük” açıklaması yapmış, aynı saldırıda şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Şevket Çetin’in babası Doğan Çetin’in“Gelme dedikleri yerde istenmediği yerde ne işi varmış bunun. Sen hainlerin yanında duracağına geleceksin bana baş sağılığı dileyeceksin.” açıklaması da sanırım şehit yakınlarının Kemal Kılıçdaroğlu’na bakış açısını göstermişti. O yüzden Barış Yarkadaş o cenaze törenine ait videoyu tekrar izleyip, kendini Pinokyo durumuna düşürmemelidir. Barış Yarkadaş’a Kemal Kılıçdaroğlu’nun“Türkiye’nin beka problemi yok. YPG bize saldırmaz” sözü hatırlatıldığında da“Öyle demedi, cüret edemezler dedi” yalanıyla konuyu kurtarmaya çalışıyordu. Hadi bu konuda Barış Yarkadaş’a “Pinokyo olma” kredisi verelim? Ya dört yıl önce “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” diyen Kemal Kılıçdaroğlu kim?

CEVAP VER YARKADAŞ, PİNOKYO OLMA YİNE

Ya “Biz kardeşsek, sınırımızda başkası olacağına PYD(YPG) olsun. Bizce hiçbir sakıncası yok” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek kim? PYD tüzüğünde “18 yaşını dolduran kişi Önder Apo’nun demokratik uygarlık çizgisine, parti programına ve yönetmeliğine inanır ve yaşamına uygular.” diye tarif edilen terör yapısını “PYD bir siyasi oluşum, YPG ise onun askeri boyutudur.” şeklinde konumlandıran CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz kimdir? Teröristbaşı Öcalan tarafından kurulan ve tüzüğünde hatırlattığım madde bulunan PYD kendine “Suriye’de PYD yapılanmasını terör örgütü olarak mı yoksa Kürtlerin temsilcisi olarak mı görüyorsunuz” şeklinde sorulduğunda “Ne ben ne arkadaşlarım bir yapının terör örgütü olup olmadığına dair bir değerlendirme yapacak istihbari bilgiye ve kurumsal yapıya sahip değiliz” şeklinde cevap veren CHP Parti Meclisi Üyesi- İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke kimdir? “Türkiye’ye yönelik bir eylemi olmamış, kendi halkını temsil etmeye çalışan bu örgütten neden rahatsız.”diyerek PKK’nın terör yapısını meşrulaştırmaya çalışan CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu kimdir? Hadi cevap ver Barış Yarkadaş? Ama Pinokyo olma yine! Ama şu konuda da Barış Yarkadaş’ın hakkını teslim edeyim. CHP-HDP ittifakı olduğu halde CHP’de herkes bunu dillendirmeye korkarken çıkıp HDP ve Demirtaş sayesinde seçim kazandıklarını “HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı da unutmayın... Bu başarıda katkısı çok büyük” ve “Demirtaş etkiliyi bırak, tabanı tamamen harekete geçirdi ve HDP tabanı, Edirne’den gelen o sesi tuttuğunu gösterdi, Cumhuriyet Halk Partisine sağolsunlar Küçükçekmece’de 65 bin oy, Esenyurt’ta 106 bin oy vererek iki belediyeyi de kazanmamızı sağladılar. Adana’da, Mersin’de, İstanbul’da ve Ankara’da bütün siyasi ayrımları bir kenara bırakarak iktidara da bir uyarıda bulundular. Ben de dedim ki bir siyasetçi ve gazeteci olarak, ‘bu seçimde hep Millet İttifakı’nı, Saadet Partisini konuşuyoruz ama şu an bu seçimlerin en etkili aktörlerinden birisi Selahattin Demirtaş’tır. Bu seçim başarılarının arkasındaki gücü de görmemiz gerekir O anlamda da Selahattin Demirtaş’ın hakkını teslim etmek gerekir.” sözleriyle ilk itiraf eden kişidir. Ondan sonra da Canan Kaftancıoğlu itiraf etmiştir. Ama gel gör ki, bunları itiraf eden Barış Yarkadaş, CHP’yi korumak adına hala YPG, şehit aileleri edebiyatı yapabiliyor. Deniz Zeyrek ve Barış Yarkadaş isimli özel yetiştirilmiş ve kullanılan bu elemanlara bakın akıllarınca yazılarında, konuşmalarında kurnazlık yaptıklarını sanıyorlar. Oysa beyni olanlar karşısında sadece kendilerini rezil ediyorlar. CHP-PKK ilişkisi tarihe en büyük kara leke olarak geçmiştir. Bu ilişki halen devam etmektedir. Deniz Zeyrek ve Barış Yarkadaş ne yaparsa yapsın CHP’nin bu ilişkisini gizleyemezler.