Bağdadi, 2014 yılının Temmuz ayında Musul’daki El Nuri Camii’nde yaptığı konuşmada Irak ve Suriye’de kontrolü altındaki bölgelerde hilafet ilan ettikten sonra ortadan kaybolmuştu.

O kadar çok dedikodu çıkmıştı ki hakkında, çoğumuz öldürüldüğüne, tuz buz edildiğine inandık.

Yaklaşık 2 yıldır sansasyonel eylemlere karışmayan DAEŞ’ i bitti zannedip, bir kenara attık.

Fakat çok yanıldık…

*

Tam 5 yıl sonra Bağdadi’nin görüntüleri basına sızdırıldı. Üzerinde Ladin tarzı yelek, elinde kız keleşi, sakalların ucu kınalanmış ve dipdiri…

Ve görüntülerin ardından 18 dakikalık bir video yayınlandı, verilen mesajlar o kadar netti ki.

Haberlerde görmüşsünüzdür, o yüzden yazmaya gerek duymuyorum.

Beni asıl şaşırtan şey elindeki “Vilayet-i Türkiye” kataloğu…

*

DAEŞ, 5 yıl önceki stratejilerinde Türkiye’yi 3 kısma ayırıyordu, şimdi ise Türkiye’nin tamamını vilayet yapmış…

Peki bu ne demek?

Türkiye’nin sınırlarını hiçe sayıyorum demek, eğer ki bizim istediklerimizi yapmazsan hücrelerimizi tamamen uyandırarak kan dökerim demek, gücümüzü kaybettiğimizi zannediyorsan Sri Lanka’daki kilise saldırılarına bak demek…

Ve sen, Türkiye çoktan bölündün.

Bölünmekle de kalmadın sınırların lağvedildi; küresel dünya düzeninin bir eyaleti olarak tarih seni gömdü demek…

*

Amma abarttın ha diyeceksiniz belki de…

Hayır abartmıyorum, fikren strateji değiştiren bir DAEŞ ile karşı karşıyayız. Sahadaki vahşiliğine kaldığı yerden devam edecek belli ki; fakat eskiden Türkiye haritasını Kafkasya, Kürdistan, Anadolu diye 3’e bölerken şimdi bir bütün olarak ele alıp, vilayet diyor…

Vay ki vay halimize…

Bakın, DAEŞ üzerinden Türkiye’ye müthiş bir mesaj verildi. Henüz fiilen hiçbiri gerçekleşmemiş olsa da, kağıt üzerinde sözleşmeler imzalandı, taraflara tebliğ edildi…

*

Son zamanlarda haberlerde sürekli DAEŞ’in hücre evlerine operasyon yapıldığını görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde Afganistan’da 22 DAEŞ’li öldürüldü ve Bağdadi şu zamana dek öldürülen bütün DAEŞ’lilerin intikamını alacağını söyledi.

Yapacağı bütün eylemler Soros’un çocukları tarafından cilalanıp, parlatılacağı için DAEŞ’in intikamının yeri ve zamanı hiç önemli değil.

Önemli olan, intikamı kimi kullanarak aldığı…

*

Ama bu sefer hedef Türkiye olacak gibi…

S-400 ve F-35 gerginlikleri üzerinden ABD çok huzursuz hele ki haziran ayında ilk teslimat yapılırsa Türkiye’ye dirlik vermeyecekleri çok belli.

Şimdiden başlamadılar mı?

Dolar kurlarının oynaklığı, ekonomik istikrarsızlık, seçimle gelen gerginlik derken geriye iç güvenlik zafiyeti kalmadı mı?

*

Kukla DAEŞ olunca insanın aklına direk ABD geliyor ne yazık ki.

Peki bizim alabileceğimiz önlemler ne? Her yazımda soruyorum farkındaysanız, klişe fakat önemli bir soru bu.

Cevap: İç güvenlik tedbirlerini üst seviyeye çıkarmak…

Milletin, iç güvenlikte devlete güvenmekten başka çaresi yok.

İç güvenlik sadece emniyet ve TSK’dan ibaret değil, biliyorsunuz ki istihbarat can damarı. Sahadan sağlam bilgiler gelmezse, muhbirler ABİ ve ABLALAR tarafından himmetin hizmetine bağlanmaya devam ederse, sıcak bilgiler üzerinden mandacılara stratejiler çizdirilirse işimiz çok zor.

Kısacası Vilayet-i Türkiye diyenlerle, milli bürokrasi mücadele etmediği sürece işimiz çok zor…

Allah Türk milletine zeval vermesin…