Türkiye'nin ihtiyacı olan dil ve üslup...

Türkiye siyasetinde toplumu yönlendiren en güçlü silah "dil ve üslup".

 

Fakat maalesef Türkiye siyasetinin dil ve üslubu sorunların çözülmesi, bir sonuca ulaştırılması için değil; sorunların kullanılarak sorunlar üzerinde propaganda yapılması için kullanılıyor.

 

Ve artık toplum "siyaset" kelimesini duyduğunda yalnızca hakaret içerikli kelimeleri hatırlıyor.

 

Nezaket dili bir kenara bırakılmış, insan hak ve onuruna aykırı sözler havada uçuşuyor.

 

****

 

Ve Türkiye , her seçim öncesi bu dil ve üsluba tanıklık ediyor.

 

Toplumun kutuplaştırılması da işte kullanılan o dil ve üslubun sonucu.

 

****

 

Bu üslup ve dilin kullanıcıları yalnızca siyasiler mi?

 

Hayır!

 

Siyasilere yakınlıklarıyla bilinen ve genellikle mevcut durumda güçlü olanın yanında duran yazar kılığına bürünmüş kalemini bir silah niteliğinde kullanan kalemşörler de bu dil ve üslubu kullanıyor.

 

İşte en yakın örneği Yıldıray Çiçek'e karşı yazılan yazının dili.

 

İçerikteki asılsız iddia ve cümleler bir kenara, üslubun ne kadar da aşağı seviyelerde olduğu ortada.

 

Yazık...

 

****

 

Türkiye bu dil ve üsluptan bir an evvel kurtulmalı.

 

Ülkenin kaderini tayin edecek bir referanduma bir önceki referandumda kullanılan dil ile gidilmez.

 

Gidilirse oradan çıkan sonuç "öfkenin nefretin" yansıması olur.

 

****

 

Peki ne yapmalı?

 

****

 

Bugün Türkiye'nin en büyük ihtiyacı Devlet Bahçeli!

 

Devlet Bahçeli'nin duruşu, tavrı...

 

Ve en önemlisi O'nun kucaklayıcı, birleştirici dili.

 

****

 

Şöyle bir kurcalayın hafızalarınızı...

 

Devlet Bey'in dilinin ne kadar da birleştirici, kucaklayıcı olduğunu görecek, hatırlayacaksınız.

 

Yaşı henüz 15'e değmemiş, ocaklı çocukları bile "hoş geldiniz efendim" diye karşılayan bir Lider'in dili Türkiye'nin dili olmalı.

 

 

Bu dil ve üslupla sandıktan "hoşgörü, sevgi, dirlik" çıkacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Esma Doruk Arşivi
SON YAZILAR