Anayasa maddeleri onaylanmak için seçime gidiliyor; anayasa değişikliğine karşı olan Y-CHP'nin oylamaya Genel Başkanının katılmaması ve Türk ya da Türk'ten geçinen basının bunu sorgulamaması önemli bir konu teşkil ediyor. Sorun burada! Nasıl oluyor da Y-CHP böylesi bir konuda sayın Kemal Kılıçdaroğlu böyle bir oylamaya katılmıyor? Bu çok önemli konu olması gereken olay, Türk basını tarafından geçiştiriliyor. O zaman sorun ne? Gelmemesine engel ne? Olay ne ağbi? Sınava gidecek biri sınava gitmediğinde bir rapor bekleniyor, mazeret bildiriyor. Bu çok mu sıradan bir iş ki Kemal Kılıçdaroğlu'nun durumunu ciddiye alan yok! Yemin olsun bunu MHP Genel Başkanı böyle bir şey yapsaydı ortalık yıkılırdı. Herkes isyankar haline dönüşürdü. Bir oradan, bir buradan eleştiri yağmuruna tutulurdu. İsyan okları hemen atılırdı. Neden? Ve bu eleştiriler hemen kesilmez, halen devam ederdi.

Şak şak şak bravo, mil bravo sayın Kılıçdaroğlu ve Y-CHP bravo, aferin size, her türlü övgüyü(!) hak ediyorsunuz. Türkiye size inanıyor, sizden güç alıyor. Her şey sayenizde, birlikteliğiniz muhteşem. Yolunuz yol kabul ediliyor, yol değil, adam kabul ediliyorsunuz, adam değilsiniz. En önemlisi Türk kabul ediliyorsunuz; ama Türk değilsiniz: Ve bu tavrınızla Türkiye'yi, Türkiye Cumhuriyeti Devletini zora sokuyorsunuz. Ve peşinden gidenler kontrol yapmadan, kontrolsüz olarak bunların peşine takılıyor. İş mi bu? Bu nasıl Türklük bilinci? HDP'nin ne olduğu belli de, Siz Y-CHP, siz MHP'den atılanlar ne için, neden ve nasıl bu "Hayır" cephesinde buluştunuz? Bu, kimlere verdiğiniz bir söz, kimlere ettiğiniz yemin? Siz neyin nesisiniz efendiler?

Bu durum, Sezgin Tanrıkulu'nun öngörüsü, Y-CHP'deki komünistlerin, Atatürk'ten uzak duranların öngörüsü müdür? Sizin bir dik duruşunuz yok ki… Ne eski Genel Başkanınız da, ne de yenisinde böyle bir tutum ve davranış var. Adınıza konuşanları en iyi kıvırtanlardan seçmişsiniz. Kıvırtarak durumu idare ediyorsunuz. Arkanızda toplananları da kıvırttırıyor, hatta döndürüyorsunuz.

Aynısını Milliyetçi Hareket Partisi yapıyor demeyin. Bu çok kolaycı bir tavır ve bilinçsiz bir hareket olur. Önceki Grup Toplantısından çıkarken Basın mensuplarının hücumuna uğrayan Lider Devlet Bahçeli şöyle demiştir: "Milletimizin ağrıyan başına şifa olmak istiyoruz. 15 Temmuz'dan sonra bambaşka bir Türkiye vardır. Sonra ah vah etmeyelim." Her zaman, memleketi ilgilendiren konuları MHP açısından gayet net bir şekilde dile getirmiştir. Sorun, Türkiye'nin sorunudur. Her Türk olduğunu iddia eden siyasetçi ve ne olursa olsun, önceliği Türk olmaktır. Kaygısı Türkiye olmalıdır. Olay budur! Bunun için önümüzde oluşan tabloya dikkatlice bakmalı ve irdelemeliyiz. Bunu yaparsak doğruyu görecek ve erişeceğiz. Türk olmak budur, Türk olmak her zaman, her ahval ve şeraitte doğruyu, sadece doğruyu söylemektir. Ve doğru olanı yapmaktır. Başka bir derdimiz asla olmaz. Doğru olan ne ise onu yaparız, bu yüzden hiç kimse kusura bakmasın.

Milliyetçi Hareket Partisinde hiç kimse doğru olmayanın yanında yer almaz, hele asimetrik paralelde Türk olmadığını iddia eden kriptoların, hiristoların yanında tamamlayıcı malzeme olmaz.

Bu husus da Türkiye'yi Mülkiye yapmasında çaba harcayanlar, bu deyişi ilk ortaya çıkardıklarında başarılı olmamışlardı, şimdi hiç mi hiç boşuna heveslenmesinler, Türk kendine ve tüm dünyaya yeter bir haldedir. Türk'ün Türklüğüne içerden de müdale edilse, muhalefette oluşturulsa, Türk Milleti, Türklerin kurduğu Cumhuriyet, Türk bayrağı taşıyan, Toprağı Türk, ülkesi Türk, Dini İslam, dili Türkçe olan bir bütündür. Bunun bozulmasına ve dağıtılmasına asla izin vermeyiz. Sadece biz değil, buna şahadete erenler Meclisi de asla ve kata izin vermez! Bu böyle biline ve bu durum kesinlikle böyle biline!

Bu durumu böyle net görenler, net olanlar, HDP'li Ahmet Türk'ün tutuksuz yargılanması için önemli bir adım olarak ya da hayır diyeceğini umduklarından Türkiye'yi kötü bir duruma düşürmek, Türkiye'yi karıştırmak isteyenler, hala daha Lider Devlet Bahçeli'yi, Türk'ün tutumunu ve tavrını anlayamamışlar, tanıyamamışlardır.

Türkiye her şeyden önemlidir. Bu herkes tarafından kabul edilmelidir.

Sağlıcakla kalın!

Fikri ATILBAZ