Amca Kızı

Server Gençlik ve Spor Kulübü Derneği tarafından düzenlenen ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın okullara duyurusunu yaptığı 'Bilgi Kültür Yarışması' için öğrencilere dağıtılması öngörülen kitapta, 'cinsel istismar' hikâyesi olduğu ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı bunları hiç mi araştırmamış mı, incelememiş mi kitabı yazıldığı şekilde yayınlanmasına izin mi vermiş?

Küçücük çocuklar bu tür yalanlarla aldatılıyor. Kandırılıyor, aldatılıyor. Bu tür konular ahlaksızlık taşıdığı şekilde öğrencilere okutuluyor."Amcamın güzel bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. Ona yaklaşmak istedim. Ama bana yüz vermedi. Bir süre sonra kıtlık oldu. Amcamın kızı bana geldi. Açlık ve yoksulluk içinde olduklarını söyledi ve benden yardım istedi. Ona, kendisini bana teslim etmesi karşılığında yüz yirmi altın verdim. Kabul etmek zorunda kaldı. Arzuma kavuşacağım sırada bana: Allah'tan kork! Allah'ın yasakladığı şekilde bana sahip olma, dedi. Ben de bu sözle kendime geldim ve ona yaklaşmadım."

Hikaye de bir şey yok diyebilirsiniz. Akrabalar arasında böyle ilişkiler oluyor diye bu işlere sessiz mi kalacağız. Bu gibi olaylar ilerleyen yıllarda karşımıza büyük bir sorun olarak çıkar. Hatırlarsanız 6-7 kişi dolmuştan bir kızcağızı amcaoğlu için kaçırmıştı. Sonra hiç kimse biz bu olayları okulda kitaplardan öğreniyoruz demesin.

Böyle bir örneği alemlere rahmet olarak gönderilmiş bir peygamberi 'Sünnet Olmadan Ümmet Olmaz - Peygamberimizden Dini Hikâyeler' böyle anlaşılmaz bir işe alet etmek ne demektir? Sadece adına bakarsanız ne kadar doğru, ne kadar güzel bir kitap dersiniz. Ancak incelediğinizde hiç de öyle olmadığı 58 ve 59. Sayfalardaki yazılan bu hikayeyle ortaya çıkıyor. Ve bu kitap Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış.

Şimdi burada dikkat çeken husus beraberinde taşıdığı sorulması gereken sorular: 1-Bu kitap hiç incelenmedi mi? 2-İncelendi de bu hikaye normal mi görüldü? 3-Bir belirsizlik mi var? Bu sorulardan hangisi olursa olsun suç teşkil etmelidir. Araştırmalar çok iyi düzeyde yapılmalı ve suçlular topluma bildirilmelidir. Suçun üstü örtülmemelidir. Yaşanan olay çok kötü bir deneyimdir. Bu kitabın ilkokullarda dağıtılması demek körpe beyinleri zedelemek demektir.

Yapılması gereken bu olaydan ders çıkarmaktır. Ve çıkarılmalıdır. Şu andan itibaren olayı çözmek için bakanlık araştırması ve soruşturması yapılmalı olay bir an önce değerlendirilmelidir, Tabi bu sorunu Bakanlık da önemli bir sorun olarak görüyor mu? Yoksa bu önemli bir sorun olarak görülmüyor mu? Kitabın okullarda dağıtılması bir suç teşkil etmiyor mu?

Burada devletin kendisi böyle konularla küçücük beyinleri iğfal ettirmez. Küçücük çocukların akıllarına böyle hikayeler sokmamalıyız. Devlet böyle hikayelerle yönetilemez. Bunu bir suç olarak gören bizler böyle suç içeren hikayelerin kitaplarda hem de okul kitaplarında yayınlanmasını istemiyoruz.

Bundan amaç edinilen şeylerden birisi şu; "Toplumda Kuran ve sünnet bütünlüğünün farkındalığını oluşturmak' şeklindeki ifadenin yer alması dikkat çekti.

Kuran ve sünnet bütünlüğünün farkındalığı böyle olaylar hikaye edilerek mi yapılacak. Aklımızı başımıza almalıyız. Lütfen devleti bir tarafından düzeltirken diğer tarafından bozmayalım.

Sağlıcakla kalın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fikri ATILBAZ Arşivi
SON YAZILAR