"Efendim! Ben de Ülkücüyüm, Ülkücülük kimsenin tekelinde değil, ancak Anavatanlıyım, Anavatandayım! Efendim, ben de Ülkücüyüm, Ülkücülük kimsenin tekelinde değil, Doğru yolcuyum ben, Doğru yoldayım ben! Efendim ben de ülkücüyüm, Ülkücülük kimsenin tekelinde değil, Büyük Birlik Partisiyim ben! Ben de Ülkücüyüm efendim, Refah Partiliyim. Halt etmişiniz hepiniz. Ülkücü Milliyetçi Hareket Partisi'nde olur. Milliyetçi Hareket Partisi'nde bulunmayan Ülkücü değildir. Gittiği yerin damgasını yer. Oradaki genel başkanının görüşüne göre yaşar, oradaki genel başkanının görüşüne göre hareket eder. Onun Ülkücülüğü kalmamıştır. Bunu böyle bilmeliyiz.

Ülkücü davayı arkadan hançerleyen bir ihanet hareketidir. Parti büyük bir siyasi manevra, zor bir manevra yaparak, 19 milletvekili getiriyor parlamentoya, bunu 20 yapmaya, grup kurmaya uğraşırken, Özal'ın fitnesiyle, oradan aldıkları milyarlarla, bizi arkadan hançerliyorlar, ayrı parti kuruyorlar. Neymiş? Biz Müslüman değilmişiz. Bizim Müslümanlığımız para etmiyormuş. Terbiyesizlere bak Nankör terbiyesizler!"

Daha önceleri de rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'in bu sözlerini paylaşmıştık. Herkes anlasın, idrak etsin, kime Ülkücü denmeyeceğini bilsin diye, bu sözü bir daha yayınlıyorum. Amacım yeni bir tartışma açmak değil, Milliyetçi Ülkücü Davanın banisinin ağzından MHP'den başka partide olanların, geçmişte Ülkücülükleri olsa da, Ülkücülükleri kalmamıştır.

Ülkücülük partiler üstü bir ideal, bir amaç değil, bilakis, tarifi belli, MHP'yle sınırlı olan bir Harekettir. Çünkü Ülkücünün derdi, Türk Milleti, Türk dünyası, İslam âlemidir. Turan'dır, Kuran'dır. Kızılelma'dır, Türkiye'dir. Bu kadar geniş ufka sahip olanların bir tek yeri vardır, o da hepsini kapsayan Milliyetçi Hareket Partisidir. Bu yüzden MHP'li olmak sadece partili olmak demek değildir!

Milliyetçi Ülkücü Harekete takılan her çelme, yapılan her darbe, karşı koyuş aslında Türk-İslam Davasına, Türk Milletine, Türk dünyasına, Türkiye'ye yapılmış düşmanca bir harekettir. Liderini tanımayan bir zata asla Ülkücü denmez. Liderle kendini eşit gören adamla yürünmez. Onun için temizlik şarttır ve vatan sevgisi gibi o da imandan gelir.

Ülkücülük insanın kendine çizdiği kader ve Allah'ın lütfudur. Cahillerin bizi anlamalarını, idrak etmelerini bekleyemeyiz. Aslında beklememeliyiz. Komünizm dışında kalan herkes faşisttir diyerek, karşılarındaki en büyük tehlike olarak Ülkücüleri görenler, bu yüzden "Faşizme karşı omuz omuza" diye Ülkücülerin karşısında saf tutanları kale bile almamalıyız.

Ancak içeriden Lidere hakaret etmekle, Türk dünyasının liderlik makamına hakaret ettiğinin farkında olmayanlar, daha fazla makamı yıpratmayın. Milliyetçi Ülkücü Hareketi sıradan partilere benzetmeye çalışmayın. Oysa o büyük bir Davanın sahibidir. Başbuğun dediği gibi nankörlük etmeyin, edepsizleşmeyin.

Efendim iktidar olmayı istiyoruz, tamam da, biz bu Davaya Allah Davası diye katıldık. Allah rızası için varız. Kitaplara geçen bir anekdotu sizlerle paylaşmak istiyorum:

{1987 yılında yapılan seçimden sonra MHP (O zaman MÇP) yüzde 2.9 oy almıştı. Bir MKYK toplantısında il başkanları ve adaylar ağlayıp sızlanıyorlardı. Bu millete 5000 şehit verdiğimizden, komünizmi kovduğumuzdan bahsederek bu milletin bize verdiği oyu az bularak kınıyorlardı. O gün sanki partide matem vardı.

Son konuşmayı Başbuğ yaptı ve dedi ki: "Ne sızlanıp duruyorsunuz? Biz, her zaman karlıyız. Eğer Allah nasip eder de iktidara gelirsek milletimiz kar eder. Çünkü onları kalkındırırız, güçlendiririz. Eğer iktidara gelemezsek, Allah'ın rızası için çalışıyoruz, öbür dünyada karlıyız. Asla üzülmeyiniz."}

İşte farkımız bu. Lider Devlet Bahçeli ve ona inananlar bu yola devam ediyor. Yani rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'in açtığı yolda ilerliyor. Lider Devlet Bahçeli şöyle diyor: 'Mücadelemizi bir kaç gazete beğensin, üç-beş yazar-çizer övsün diye yapmıyoruz. Allah bilsin, millet görsün yeter. Gerisi teneke gürültüsüdür' 

Amaç, Allah rızasıdır. Bu konuya Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'le son veriyorum:

"Gayemiz yalnız ve yalnız Allah'ın rızasını kazanarak İslam'a, Müslüman Türk Milletine, Müslüman Türk Dünyasına hizmet için olmuştur. Bu günde bu aşkla, bu gaye ile hareket halindeyiz. Cenab-ı Allah'ın rızasından başka bir gayemiz yoktur."

Sağlıcakla kalın!

Fikri ATILBAZ