Bir kere şunu herkes kafasına koysun. İyicene anlasın. Bizim kavgamız sadece ve sadece, yalın bir Lider Devlet Bahçeli kavgası değildir. Allah şahidimiz maksadımız adamcılık yapmak, birinin kara kaşı, kara gözü için ya da şahsımıza sağladığı maddi veya makamsal bir mevki için onun yanında durmak değildir.

Ancak taraf oluşumuzun bir tek nedeni vardır. O da rahmetli Başbuğumuzun Allah Yolu olarak adlandırdığı bu hak Davanın dışında kalmamış ya da kıyısında gezinmemiş. Bu Davadaki geçmişinde hiçbir zaman zikzak olmayan, her zaman Davanın yanında yer almış, Ülkücü duruş gösteren, Ülkücülüğü içselleştiren ve her daim yaşayan bir Bozkurt'un yanında durmak, ona güç vermektir. Bundan başka bir amacımız olmadı, olamaz. Bunu, inana iman sahibi, Müslüman'ım diyen herkes böyle bilmeli, Allah için böyle inanmalıdır.

Şimdi eleştirenler Ülkücü Hareketin bitmişliğinden, meydanlardan, sokaklardan çekilmişliğinden söz etmektedir. Adaylar dahi Liderin şahsı için kötü bir şey söylemezken bir takım kendini bilmez, Ülküden uzak şahısların hakaretlerini hep beraber gördük, duyduk.

Liderini tanımayan adamların Ülkücülüğü söz konusu dahi olamaz. Bu kadar açık ve net... Bir şehidin evini gördünüz mü? 1977 yılında şehit düşmüş bir fidanımızın evinde hala yokluğu yaşanıyorken, şehitlerimizin ocağında her daim ateş yanıyorken, bazı izansızlar hâlâ rahat rahat yaşarken nasıl olur da birileri Ülkücüler sokaklardan çekildi diye yayın yapabiliyorlar, izan bunun neresinde. Eğer insanlar Ülkücülere çok güveniyor ve her yerde görmek istiyorlarsa, onların fikriyatının uygulayıcısı olan Milliyetçi Hareket Partisini iktidara getirsinler.

Delinin bir şeyi bellediği gibi Lider Devlet Bahçeli'yle ilgili olarak, 'Bu adamla olmaz' ibaresinden başka bir şey söyleyemeyenler, Allah rızası için içinde bulunduğumuz ortama lütfen bakın. Nasıl bir Türkiye'de yaşıyoruz. Bu yüzden hiç kimse kendi yetersizliklerini, menfaat oklarını başkalarını hedef göstererek yayın yapmasın. Bugün öyle insanlar var ki kendi teşkilatları için en büyük tehlikedir.

Anlaşılmayan bir nokta da şu ki, Ülkücülükten dem vuran insanlar, hayatı boyunca, MHP'nin içinde geçen yıllara rağmen Ülkücü olamamış zatların peşinden koşuyor olmaları. Ülkücülüğün değerlerini yani moda deyimiyle paradigmasını menfaatler çerçevesinde değiştirenlerin haklılığından söz etmeleridir. Evet biz de iktidar olmak istiyoruz. Lakin biz layıkıyla, Hak için hareket ederek, Allah rızasını gözeten bir iktidar olmak istiyoruz. Bunun için de bugüne kadar var olan Ülkü değerlerimizi bundan sonraya da taşımaya çalışıyoruz.

Varsın ballı ihaleler soframızda olmasın, liyakatsizlik bizimle olmasın, mankurtluk bizde olmasın. Bizim için hiçbir Allah'ın kulu çalıyorlar ama çalışıyorlar demesin. Biz de; harama helal diyen, dinimizi politikalarına alet eden, hep kandırıldık diyen bir iktidar olmayalım. Biz böyle bir iktidar olmak istemiyoruz. Böyle bir iktidar olursak sisteme adapte olmuş partilerden, proje partilerinden bir farkımız kalmaz.

Onun için Ülkücü kalmaya yeminliyiz. Bu yüzden, Ülkücü duruşunu ve dünyayı Türkçe okuyuşunu hiç bozmamış olan Dava arkadaşımız olduğuna cani gönülden inandığımız bunun için de Liderimiz dediğimiz, Lider Devlet Bahçeli'nin yanında olduğumuzu tüm dünyaya haykırıyoruz.

Biz Ülkülerimizle yaşıyoruz ve bazıları için acı olabilir, pragmatik olmayabilir. Allah'a şükürler olsun ki biz hâlâ Ülkücüyüz ve öyle de kalacağız, Gelin siz de Ülkü dışında konuşup, olumsuzluklara izin verip, Ülkücünün ayarlarıyla oynamaya kalkmayın. Ne olursa olsun iktidar olma aşkıyla Ülküsüzlüğe yelken açmayın. Şehitlerimizin gözleri önünde boğulursunuz. Türkiye'nin sonu demek olacak olan Ülkücü Hareketi kaosun sorumlusu haline sokmayın.

Sağlıcakla kalın!

Fikri ATILBAZ