Kahreden, yüreğimizi yakan şehit haberleri… 6 askerimiz şehit. Bu canilerle mücadele edemeyen bir iktidar… Sırf politik bir inat yüzünden bölgede hâlâ sıkıyönetim ilan etmeyen, terörle müzakere eden bir AKP iktidarı… Yaşasın adalet!

Millet yine sessiz, çaresizliği öğretilmiş balıkların hayatını yaşıyor. Şehit haberleri kahrede kahrede çoğalarak gelmeye devam ediyor. İsrail'le kahrolası özel ve gizli anlaşma İsrail Güvenlik Kabinesinin onayını bekliyor.

Cumhurbaşkanı, Kanaat önderlerine seslenirken:

"Teröristler kadar bizler gururlu, onurlu olmazsak onların karşısına dikilmezsek bilesiniz ki bu ülkede büyük bir kırılma olur." Ne kadar doğru bir cümle tartışılır. Fakat doğru kabul etsek bile, sizin iktidarınız söylediklerinizin tam tersini yaptığı için ülkede büyük kırılma yaşandı, yaşanıyor ve sizler hâlâ bunun farkında değilsiniz.

"Hiçbir asimilasyona, ayrımcılığa uğramadan. Kanımız kanımıza karışarak birlikte mücadele ettik. Kim der ki bu coğrafyada sömürgecilik izi vardır. Vallahi yalan söylüyorlar. Kim der ki, bu coğrafyada asimilasyon işareti vardır vallahi iftira ediyordur. Kim der ki, ötekileştirme, ikinci sınıf insan veya vatandaş muamelesi yapma ayıbı vardır… Sorunlar, sıkıntılar elbette yaşanmıştır. Her dönemde yaşanmıştır. Ama bu sıkıntıların hiç biri bir meşrebe yönelik olmamıştır. Dünyanın hiçbir yerinde dikensiz gül bahçesi misali bir devlet yönetimine rastlayamazsınız" ifadelerini kullanan Cumhurun başına sormak lazım, papatya falına döndürdüğünüz Kürt sorunu var, Kürt sorunu yok derken, duruma göre Kürtler ezildi, asimilasyona uğradı, Kürtler Dersim katliamını yaşadılar sözleri sizin sahip olduğunuz zihniyetin eseri değil mi?

Duruma göre şekil alan Bukalemun gibi davranmakta, milletin verdiği tepkilere göre, "Vahşi doğanın hayret verici kamuflaj özelliğine sahip hayvan türleri, çoğu zaman bir ağaç kabuğunda, yaprakta, yerdeki taşlarda, farklı farklı türlerde, çoğu korkutucu, bazen sempatik ama her zaman ilgi çekici." Olan kamufle olmuş canlılar gibi, değişim politikası uygulayan iktidar sayesinde dik durmayı değil, oryantalizmi kendimize uygun gören bir iktidarın yönetiminde, onun esiri olduk. Şimdi de tamamen biat eden bir toplum olmamız isteniyor.

Bunun içinde en çok konuşan, doğru şeyler söyleyen, Türkiye'nin birlik ve beraberliğinden, 1000 yıllık kardeşliğinden söz eden Lider Devlet Bahçeli'den kurtulmak isteyenler, biliyorlar ki böyle davranmakta başarılı olurlarsa MHP'den de kurtulmuş olacaklar, istedikleri gibi BOP'u uygulayarak memleketin bölünmesini sağlayacaklardır.

Dedikleri doğru çıkan, milleti uyaran adam, Lider Devlet Bahçeli'dir. O vakit yapmak gerek olan onun Liderliğine saldırarak itibarsızlaştırmaktır. MHP'deki disiplini bozmak, demokrasi adı altında partiden hatta Davadan uzak, aykırı şeyleri içimizden birilerine söyletmektir.

Bu aşamada, sokmak için fırsat kollayan, zamanını bekleyenler de saklandıkları yerden çıkmak, yüzlerindeki maskeyi çıkarmak zorunda kalmışlardır. Ancak iş o kadar basit değildir. İman erleri hem kendileri için örülen utanç duvarını yıkacaklar hem de Türkiye için örülmeye, kafasına geçirilmeye çalışılan çorabı parçalayacaklardır.

Bu yolda devamlı şekilde 'Ya Allah' diye zikir çekenleri Allahu Teâla yalnız bırakmayacaktır. Hem Davamız hem de Türkiye için kurulan tezgâh darmadağın edilerek, oyun bozulacaktır!

Sağlıcakla kalın!

Fikri ATILBAZ