Şehit

 

Son günlerde şehit haberleri artarak geliyor. Bugünlerde sıkça olarak korucularda şehit olmaktadır. Şairin dediği gibi

"Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli"

Ezanların dinmemesi için 5 vakit gökyüzünde yankılanması için, ecdadımızın kanlarıyla sulanmış şanlı, ay-yıldızlı bayrağımız için, masum, mağdur milletlerin hakkı Türk vatanı için, şehit olmaya namzet yüzbinler, milyonlar var. Bu milleti askerlikten soğutmak için ne yaparsanız yapın, hangi sapık fikirlerinizi kullanırsanız kullanın, hala millet çocuklarını davul-zurna çalarak Peygamber Ocağı dediği askere dualarla, "Hayırlı tezkereler" diye yolluyor.

Kolay değil bir insanın ölüme bilerek koşması, onlar için o an o ölüm değil, Şeb-i Aruz oluyor, vuslat oluyor, o yüzden güle, oynaya şehit oluyorlar. Aileleri, et kafalıların anlamayacağı şekilde, ısrarla "Vatan sağ olsun"  dedikçe çıldırıyorlar. Önemli olanın, Allah için, din için, onun yolunda, Vatan, bayrak için karşılıksız canını verebiliyor mu olduğunu, imansız, inançsız olanlar nasıl, nereden bilecekler?

Dinsiz adam ne bilecek şehitlik mertebesini ulviyetini. Topu görse bomba sanacak kişiler anca devrim şehidi diye büyük makamı sulandırarak kullanır, sözde ideolojilerine bulamaç yaparlar. Onlar şehit dedikleri kişiyi yüceltmek için gayret sarf ederler. Bizde ise şehit olmak, ölümsüz olmak önemlidir. Şehitliğe aday bir Türk için, bilse de bilmese de Mevlana'nın sözü geçerlidir, "Ölüm günüm, düğün günümdür" Herkes şehit adını kullanır; ancak bizim kullandığımız manada değil.

Şehitlik de bir nasip meselesidir. Herkes şehit olmaz. Mutlaka yaptığı iyi bir şey vardır ki, Allah onu cennetine alıyor. Herkes uyurken onu canlı tutuyor, gezdiriyor. Hesaptan muaf, sorgudan muaf… Onun için şehitlik makamı, mertebesi çok çok önemlidir. Her ne kadar, şehit deseler de her önüne gelen şehit değildir.

Çanakkale'de cephede 1 dakika sonra öleceğini bile bile askerlerin cepheye korkusuzca atılmaları, yüreklerindeki iman sayesinde gerçekleşmiştir. Ölmeye kesin inançlı insandır şehit, Kendinden sonra bir şeylerin kurtulacağını bilir. Bu yüzden de gözünü kırpmadan seve seve ölüme koşar. Cengi toy yaparlar.

Türk Milleti tarihin her döneminde şehitliğe kara sevdalı, gaziliğe sevdalı olmuştur. Gazilik şehit olma yolunda yürüyenlerdir. Bu iki kavram bizim için çok önemlidir. Onun için bir savaşa çıkarken bu millet, "Ölürsem şehit, kalırsam gazi" yakarışlarıyla savaşa girer.  

Bu memleketin dağı, taşı, her zerresi şehitler doludur, nöbettedir. O yüzden, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" diye haykırırız. Et kafalılar anlayamaz. Vatan için şehit olan onca insan varken, göz boyamak için 15 Temmuz'da şehit olanların ailelerine maaş bağlayıp, ev verenler, şehitlerimiz arasında bölücülük yapıyorlar, bazılarını kayırıyorlar.

Evet demokrasi önemlidir; ama vatan olmadan hiçbir şeyin önemi yoktur. Onun için diyoruz ki, birilerini vatan için ölmeye görevli, birilerini de gönüllü olarak görmeyin. Unutmayın ki, babasız kalırsanız babasız, işsiz kalırsanız işsiz, aşınız giderse aşsız, arkadaşınız giderse arkadaşsız, yariniz giderse yarsız kalırsınız; ancak vatan giderse her şeyiniz gider, hiçbir şeyin önemi kalmaz.

O yüzden Mustafa Kemal "Mevzubahis vatansa…" demiş, vatan önceliğinden başka her şeyi teferruata katmıştır. Allah diyerek, vatan diyerek, bayrak diyerek şehit olanları unutursak bize yazıklar olsun. Onları anmak, hatırlamak, onlara dua etmek, çocuklarımıza anlatmak asli görevimiz olmalıdır.

Hele biz Ülkücüler Ülkü şehitlerimizi de yad etmek zorundayız, genç nesillere, çocuklarımıza iyi anlatmak zorundayız. Bu vesileyle, Allah yolunda can veren ecdadımızın, vatan, millet, bayrak uğruna toprağa düşen asker, polis, korucu tüm şehitlerimizin; Ruhi Kılıçkıran'dan, Mürüvvet Kekilli'ye, ondan, Fırat Yılmaz Çakıroğlu'na kadar tüm şehitlerimizin ruhları şad mekanları cennet olsun. Rabbim onları bizsiz, bizleri onlarsız koymasın!

Sana rahmetli Akif gibi sesleniyoruz:

"Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber"

Ne Mutlu Türküm Diyene! Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin!

Sağlıcakla kalın!

 

Fikri ATILBAZ

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fikri ATILBAZ Arşivi
SON YAZILAR