BEBEK, EMZİĞİ ALDI VE SUSTU
31 Mart Yerel Seçimleri yapıldı. 1 Nisan sabahı bir çok yerde kesin olmayan seçim sonuçları açıklandı, seçim sonuçları kesinleşen yerlerde, kazanan adaylara YSK tarafından mazbataları verilmeye başlandı. Bu olay peyderpey devam ederek bugüne kadar gelindi.
***
Ne yazık ki bir yer vardı, burası 20 milyonun üzerinde bir nüfus ve bu nüfusun 16 milyonu seçmen olan, birçok devletten büyük, devasa bir şehir, İSTANBUL’ du. Burada bir türlü seçim sonuçlarına ulaşılamıyordu. İtirazlar sonucunda her yapılan yeniden sayımla, KAYBEDEN ADAY LEHİNE sonuçlar azımsanmayacak oranda değişiyordu.
Bu değişim öyle bir boyuta ulaştı ki, iki aday arasındaki 29.000 olan oy farkı, her yapılan yeni bir tekrar oy sayımında, 13.000 oy farkına kadar indi. Üstelik bu tekrar sayımlar TÜM İSTANBUL değil, sadece geçersiz sayılan oyların çok fazla olduğu bölgelerde yapılıyordu.
***
Her nedense, “hiç kimse ama hiç kimse” bu yapılan yanlışlıklardan kaynaklanan geçersiz oyların, kaybetti görünen aday lehine değişmesine SES ÇIKARMIYOR, adeta bir linç kampanyası ile sonuca etki edilmeye çalışılıyordu. Bence bu girişimler sonuç almıştırda.
***
Kazandı görünen aday, 1 Nisan sabahından itibaren TV programları, gazete manşetleri, meydanlar, stadyumlar, camiiler, hatta Anıtkabir' e kadar uzanarak, kısaca nerde bir kalabalık görse çıkıp başlıyordu HÜNGÜR HÜNGÜR ağlamaya, illa MAZBATAMDA, MAZBATAM diye basbas bağırıyordu. Ben bunu ve destek verenleri kınıyorum. Çünkü bu şehri yönetecek birinin YSK' nun seçim takvimi sürecinden habersiz olması düşünülemez. Koca bu şehire, yazıktır, günahtır.
***
“MEMEDEN DÜŞEN” , oyuncağı elinden alınan çocuk misali durmadan ağlayan bebeğe, meme yerine şimdilik bir EMZİK verilip susturulmuş durumdadır. Çünkü YSK' nun ilgili maddesi bunu öngörüyordu ve o doğrultuda da hareket edildi.
Demek ki önceden ağlamalar, debelenmeler, kendini başkan ilan etmeler boşunaymış.
Üstelik bu kendini bilmez, ağızlarından köpükler saçarak basbas bağıran, YSK Başkanının görev süresi uzatıldığında da sağa sola saldıranların, saldırılarının amacı YSK' nu ve Hükümetin aldığı kararı baskı altına alma girişimleri olduğu ortaya çıkmıştır.
***
Halbuki seksen milyondan fazla bir nüfusa sahip olan bir ülkede, yasama, yürütme, yargı denilen bir olgu unutulmuş, kim çamurluk yaparsa onun üste çıkacağı bir hale gelinmişti. Hukuk devletinde bu olmamalı gereken cevap verilmeliydi.
YSK denilen bir kurulun olduğu unutulmuş. Yaklaşık 17-18 gün ülke ağlaklarla dolmuştu.
***
Ülkede yeni bir” İmamaoğlu” kampanyası pompalanmaya başlanmış, yeni bir isim parlatılmaya başlanarak, ÜLKENİN SİGORTASI konumundaki kesimler üzerine planlar, baskılar yapılmaya başlanmıştır.
YSK denilen kurulun, kanunlar çerçevesinde çalıştığı, seçim öncesi, seçim günü, ve sonrası bu kurulun kararlarının geçerli olacağı bir sürecin olacağı yok sayılmış, olaylar tamamen bir oldu bittiye getirilmeye çalışılmıştır.
***
YSK' nun SEÇİM TAKVİMİNE göre hâlâ seçimin sonuçlanmadığını bilemeyen belirli bir güruh, MAZBATANIN ALINMASIYLA seçimin sonuçlandığını zannediyorlar. Ne yazık ki bu bilgi yoksunu kesim YSK eğer seçim sonuçlarını iptal etmezse koca 20 milyonun üzerinde bir şehir bu acemi, bilgisiz, sabırsız, devlet tecrübesinden yoksun on yıllardır iktidardan uzak güruha teslim edilmiş olacaktır.
“ÜLKÜCÜ MEDYA” dan okuduğum bir habere göre de; Seçime giren partilerin yasal hakları olan “OLAĞANÜSTÜ İTİRAZ” süreci başlatılmış, eğer bu itirazın incelenmesi sonucunda YSK İSTANBULDAKİ SEÇİMLERİN İPTALİNE yönelik bir karar verirse, CHP' nin yeni yapılacak olan seçimlere girmeyeceği duyumları alınmıştır.
Bu duyumlar gerçekse; şimdi mazbatayı veren kurum cici, geri alırsa tukaka mı olacaktır? Peki bu KAOS çıkarmak istemekten başka hangi kelime ile ifade edilebilir?
DEVLET ADAMLIĞI VE DEVLET TECRÜBESİ
BİLİNÇLİ BİR KESİM SESSİZLİĞİNİ KORUMAYA DEVAM EDİYOR. BU BİR “DEVLET” TECRÜBESİDİR. ÇÜNKÜ YSK' NUN SEÇİM TAKVİMİNİ BİLİYOR, BU TAKVİM SÜRECİNE GÖRE HAREKET EDİLİP GEREKLİ İTİRAZLAR YAPILIYOR VE SONUÇLAR BEKLENİYOR. HA ! BU SON VE NİHAİ AÇIKLANACAK SONUÇLA, SEÇİM KAYBEDİLEBİLİR DE. BU DÜNYANIN SONU DEĞİLDİR. “ DAVUL BELEDİYEDE OLUR, TOKMAK HÜKÜMETİN ELİNDE DEVAM EDER.” VATANDAŞ DA BEKLER SONUCU GÖRÜR.
Dur bakalım ! GÜN DOĞMADAN NELER DOĞAR.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.