EYVAH! BAHÇELİ YİNE ‘HAYIR’ DEDİ!

Adam, katil…

İdamlıktı, şimdi “halk istiyorsa idamı geri getiririz” diyenler idamı kaldırdılar.

Katilin cezasının müebbete çevrilmesine Devlet Bey “hayır” demişti.

Adamı İmralı’da misafir gibi ağırlamaya başladılar.

Televizyonu, ziyaretçileri vardı.

Sonra…

AKP, aklınca Kürt oylarını alacaktı, “açılım”a başladı, açıldıkça boğulma tehdidi arttı.

Bir gün Oslo’da, bir gün Kandil’deki katillerle görüşmeye başladılar.

“Akil adamları” salıverdiler Anadolu’ya...

Habur’da davullu zurnalı katilleri karşıladılar.

Diyarbakır meydanında Türk düşmanı Şivan’a türkü söylettiler, postal yalayıcı Barzani’ye nutuk çektirdiler.

Başbakan “Kürt sorunu” diyordu…

Bahçeli yine “hayır” diyor, “Kürt sorunu değil, PKK sorunu var” diyordu.

Demokrasi düşmanı, ırkçı, faşist dediler.

Asker kışladan, polis karakoldan çıkamaz oldu.

Şehirlerde terörist mezarlıkları peydah oldu, belediyelere Kürtçe levhalar asıldı.

Elin oğlu belediyenin araçları ile bomba taşıdı.

Bahçeli durmadan “Çözüme hayır” diyordu, “Bu işin sonu ülkenin parçalanması” diyordu. Ama adamlar BOP eşbaşkanıydı, dinlemedi.

Derken…

Dolmabahçe Sarayı’nda, devrin Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı, PKK/HDP ile mutabakatı açıkladı…

Çoktaaan Saray’a sıçramış eski Başbakan, birden “Mutabakat falan yok” deyiverdi.

Haydeeee…

AKP’nin A’dan Z’ye bütün tayfası çark etti, PKK düşmanı kesildi.

Memlekette durmadan şehit haberi geliyordu.

Eşkıya dağdan şehre taşınmıştı, artık kahpe içerideydi.

Aniden 15 Temmuz gecesini yaşattılar…

Bahçeli yine “Darbeye hayır!” diyordu, “Demokrasimiz için hükümetin yanındayız” diyordu.

Orada burada sinenler birden ortalığa çıkıp telefonlarda, televizyonlarda kahraman kesildi.

FETÖ’cüler gemi azıya almış, temizlik gerekiyordu.

Bahçeli, “FETÖ, PKK ve IŞİD bizim en büyük düşmanımızdır” diyordu.

Binali efendi, 14 bin PKK’li öğretmen başka yere tayin edilecek” deyince, Bahçeli yine “Hayır” diyor, “Zanlılar açığa alınmalı, adalete teslim edilmeli” diyordu.

“Dereyi geçince” İçişleri Bakanı Ala’yı istifa ettirdiler.

Kürtçü belediyelere kayyum atadılar.

Y-CHP’li Tekin, “Kayyum atanması demokrasiye darbedir” feryadını hemen basıtı.

“Seçimle gelip teröre yardım ve yataklık”ın nesi demokrasi diye sorulmalıydı ona.

Kürtçüler, devrimbazlar, işbirlikçiler telaşa kapıldı, bir Apo yaygarası kopardılar.

Oysa eşkiyabaşının İmralı’da keyfi yerindeydi.

Kiralık medyanın, sahtekâr AB-D’nin baskısıyla…

Tam da onca şehidimizin mezarlarına çiçeklerle duaların bırakıldığı bayram günü kansız bebek katiline açık görüş izni vermeye kalktılar…

“AKP-CHP-HDP ortaklığı”nda açık görüş izni çıktı!

Bahçeli ve ekibi yine“hayır!” dedi…

Eyyy MHP’ye AKP’nin payandası oldu yaygarası koparan utanmazlar…

Eyyyy müzmin Bahçeli muhalifleri, hatta düşmanları…

Hadi size fırsat çıktı.

Yeni bir karalama kampanyası başlatabilirsiniz…

Ama peşinizden gelecek Ülkücü bulursanız…

Ve hala yüzünüz varsa tabii!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ÖNDER Arşivi
SON YAZILAR