Dünya koronavirüs salgını ile uğraşırken, Türk milleti ile meselesi olan içerideki ve dışarıdaki alçaklar da varlık sebeplerine uygun olarak, ihaneti ve kalleşliği aralıksız şekilde sürdürüyorlar. İçeridekiler dışarıdakileri tamamlıyor, birinin kaldığı yerden diğeri devam ediyor. Bu malum çevrelerin saldırıları son zamanlarda yoğunlaşmıştır. Türkiye bütün imkânları ile Kovid-19’la verdiği büyük ve etkin mücadeleye odaklanmışken, fırsatı ganimet sayan bu husumet çevrelerinin de kendi emellerine ulaşabilmek için şanslarını yeniden denediklerini ibretle takip ediyoruz.

SEROK AHMET DE SAHNEDE

CHP ve yancılarının durumu çok vahimdir ve vicdan sahibi herkesi yaralamaktadır. Demokrasiden, hukuktan, milletten ümitlerini kestikleri için darbe tehditleri savurup, ekonomi üzerinden yaptıkları karalamalarla surda gedik açmak için birbirleriyle yarışıyorlar. Serok Ahmet de hiç vakit kaybetmeden devreye girdi ve bu zillete ortak olup üzerine düşeni yapmaya başladı. CHP’nin savunuculuğunu yapıp, aynı yolun yolcusu olduğunu ispatlıyor. Bunların dışarıdaki yol arkadaşları da kendi bildikleri yöntemleri tedavüle sokuyorlar. Saldırı çok yönlüdür. Kimi ekonomi üzerinden hücum ediyor, kimi siyasi belirsizlik oluşturabilmek için çırpınıyor. Hepsinin hedefinde Türk milleti, karanlık maksadında Türkiye Cumhuriyeti Devleti yer alıyor.

UTANÇ VERİCİ İFTİRA

Sayın Bahçeli, kısa süre önce yaptığı açıklamada, “Amacı malum ve mahsurlu yabancı vakıflardan birisinin Türkiye’yi ılımlı otokrasi, de facto diktatörlük olarak tarif ve takdimi bayat ve bağnaz bir isnat olmasının yanında utanç verici bir iftiradır. Ülkemizin demokrasi seviyesini tartışmaya açan yerli ve yabancı çıkar gruplarının kime ve neye hizmet ettikleri vicdan sahibi her insanımız tarafından bilinmektedir” demişti. Bütün CHP sözcülerinin, İP kaçkınlarının, terör uzantılarının ve Serok Ahmet’in de, amacı malum bu yabancı vakıfla benzer cümleler kurmasının makul ve mantıklı bir izahını yapabilen var mıdır? Birbirlerini tamamlayarak gidiyorlar.

ÜLKEMİZ HEDEFTE

Sayın Bahçeli, aynı açıklamada bir başka hususta daha dikkat çekmiş ve “Bilhassa Türkiye ekonomisini karalama kampanyasına refakat eden ana faillerin hem ülke içinden hem ülke dışından eş zamanlı olarak harekete geçmeleri, alçak bir senaryonun tedavül ve temin çabasından başka bir anlama gelmeyecektir. Almanya’da yayımlanan günlük bir gazetede Türkiye’nin ekonomik iflasından bahsedilmesi, yeni tip koronavirüs konusunda vahim hataların yapıldığının iddia edilmesi iğrenç bir tertip ve tezgâha işarettir. Ülkemiz alenen hedeftedir. Kirli ve kindar hedefler birer birer açığa çıkmaktadır” ifadelerini kullanmıştı.

Bu değerlendirmeler kirli planların ifşaatı olmuştur. Türk ekonomisinin neden karalandığı, döviz üzerinde nasıl bir oyun oynandığı, nasıl bir rezil senaryonun uygulamaya konulduğu bütün ayrıntıları ile ortaya çıkmıştır. Londra merkezli bazı finans çevrelerinin Türk ekonomisini hedef alan saldırıları belgelenmiş ve gerekli tedbirler alınmıştır. Açık şekilde ekonomi üzerinden siyaseti şekillendirmeye ve Türk milletinin geleceği ile oynamaya uğraşıyorlar. Bunu daha önce de farklı şekillerde denediler, ama sonuç alamadılar. Hiçbir şekilde vazgeçmiyor, her yolu deniyor, her alçaklığa başvuruyorlar.

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE AVANTAJLIYIZ

Türkiye, Kovid-19 salgınına karşı dünya çapında bir başarı sergilemiştir. Yeni dünya düzeninde çok avantajlı olacağını akıl ve izan sahibi herkes görüyor ve söylüyor. Bunun önünü kesmeye, Türkiye’yi kendi içine kapanmaya zorluyorlar. Böyle bir ortamda CHP ve yancılarının ülkemizin itibar ve saygınlığını zedelemek için her yola başvurmaları hiçbir şekilde kabul edilemez, görmezden gelinemez ve bu duruma sessiz kalınamaz. CHP ve zillet güruhu Türk milleti ile bağ ve bağlantısını koparmıştır. İpini kaptırmış, varlığını Türk milleti ile meselesi olanlara emanet etmiştir.

BUGÜNLER ATLATILACAK

Ne yaparlarsa yapsınlar fayda etmeyecektir. Cumhur İttifakı bu ülkenin teminatıdır ve bunu hiçbir şey değiştiremeyecektir. Türkiye doğru yoldadır ve geleceğin lider ülkesi yolunda emin adımlarla yürümektedir. Bu zor günler elbette atlatılacak. Kaldı ki, çok önemli ve ileri aşamalar kaydedilmiş ve yeni normalleşme sürecine girilmiştir.

Bizlere düşen görev, önemle ve ısrarla anlatılan kurallara uymak ve bu salgının tamamen söndürülmesine yardımcı olmaktır. Maske ve sosyal mesafe hayatımızın bir parçası olacaktır. Başta Sayın Sağlık Bakanı olmak üzere, bütün uzmanlar bu konuda çok dikkatli olunmasını ve bir gevşeme gösterilmemesini söylemektedirler.

Türkiye’nin bu habis virüse karşı atıl ve aciz duruma düşüp boyun eğmesini bekleyenler de, sosyal, ekonomik ve siyasal dengelerin baştan ayağa bozulup bir kriz ortamı oluşmasını isteyenler de sukutuhayale uğrayacaklardır. Cumhur İttifakı, yoluna ve Türkiye’ye hizmetine azimle, inançla, imanla devam edecektir. Hiç kimse boş hayale kapılmamalıdır. Hiç kimse yanlış hesap yapmamalıdır.