Her zaman yaptığı yanlışlar ve bunun ülkeye yüklediği ağır bedellerle hatırlanacak olan siyasi atık Ahmet Davutoğlu, karanlık sicilini unutturmak ve gündemde kalabilmek için sıklıkla MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye saldırıyor. Her defasında ağzının payı verilip gönderilse de, bir türlü uslanmıyor ve utanmıyor. Bölücülerle yaptığı iş birliği sayesinde “Serok Ahmet” unvanı alan bu siyasi atığın kimler tarafından ve ne için siyasette tutulmak istendiği artık Türk milletinin malumudur. “Gelecek” adıyla kurdurulan partinin, aslında ülkeyi “gerecek” aparat olduğu da kısa zamanda ortaya çıkmıştır.

İŞLERİ GÜÇLERİ FİTNE ÇIKARMAK

Neresinden başlayıp, hangi yanlışını düzeltelim. Her cümlesi, hatta her kelimesi sorunlu, çarpık, yanlış ve kasıtlı olan açıklamalarını her defasında alıp işin doğrusu ile birlikte kendisine iade ediyoruz, ama anlayan kim? Güya Cumhur İttifakı’na nifak sokacak. Bu ülkenin varlığının, birliğinin, geleceğinin teminatının Cumhur İttifakı olduğunu çok iyi biliyor. Bu ittifak devam ettikçe ne kendisinin, ne kendisini bu hazin sicile rağmen sahaya sürenlerin hiçbir şansının olmadığının ve olmayacağının da farkında. Bütün zillet güruhu gibi, o da ümidini bir olağanüstülüğe, bir kaos ve kriz ortamına bağlamış. Dürüst, samimi, ilkeli, mert bir siyasetle bir yere varamayacaklarını bildikleri için de fitne çıkarmak, karalamak, bozmak, yıkmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar.

ŞAKA GİBİ!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı 2023 seçimlerinde yarı yola bırakacakmış. Profesör unvanlı, bu ülkede yanlışlıkla da olsa, hiç hak etmese de, yıllarca Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık yapmış birinin kurduğu şu cümledeki bilgi genişliğine, fikir derinliğine bakar mısınız? Gerçekten şaka gibi. Zilletin televizyonları parselleyip aylardır, hatta yıllardır aynı ezberi tekrarlayan bindirilmiş kıtalarından bu komik ve rezil cümleyi öğrenmiş. Bu cümlesi çok önemli ve anlamlıymış gibi bir de ilave yapıyor. “Seçime giderken; Bahçeli, Ecevit’i ortada bıraktığı gibi Erdoğan’ı da bırakacaktır. Bu ittifakta ben yokum diyecektir.”

HERKESİ KENDİSİ GİBİ BİLİYOR

Milletin gözünün içine bakarak bu kadar çarpıtma, bu kadar yalan ve bu kadar pişkinlik için profesör olmak mı gerekiyor? Belli ki, herkesi kendisi gibi biliyor. Bu ülkede, “yarı yolda bırakmak, arkadan iş çevirmek, satışa getirmek” denilince ilk akla gelenlerin başında yer alan birinin bu cümleleri kurması pişkinliğin çok ötesindedir. Bütün Türk milleti şahittir ki, Sayın Devlet Bahçeli bu ülkede gelmiş geçmiş en dürüst, en samimi, en ilkeli, en vefalı liderdir. Serok Ahmet’in söylediklerinin ne kadar ciddiye alınacağı, verdiği örnekten bellidir. Açık şekilde Türk milletinin aklıyla alay ediyor.

Rahmetli Ecevit’i ortada bırakanları arıyorsan, tam da söylediğin gibi dönüp aynaya bakmalısın. Rahmetli Ecevit’in de Brütüsleri vardı. Başı da ABD’den özel olarak görevlendirilip gönderilen Kemal Derviş çekiyordu. Şu tesadüfe bakınız ki, o zamanın Kemal Dervişlerinin yaptıkları, bugün özel olarak görevlendirilip sahaya sürülen Serok ve diğer siyasi atıkların sicili ile birebir örtüşüyor. O dönem için Sayın Bahçeli’ye bir laf söylenecekse, millet iradesine sahip çıktığı, bugün olduğu gibi o zaman da ülkeyi karanlık odakların özel görevlendirilmiş elemanlarına teslim etmediği ve rahmetli Bülent Ecevit ve partisinin içeriden ele geçirilip bir ihanet aparatı olarak kullanılmasına izin vermediği için ancak ve ancak teşekkür edilebilir.

SEÇİM 2023’TE, ARTIK ANLAYIN

Serok Ahmet o kader kendini kaybetmiş ki, kurduğu iki cümle bile birbiriyle çelişiyor. Önce 2023 seçimlerinden bahsediyor, bir sonraki cümlesinde de kendi söylediğini inkâr ederek, “Bu iktidar 2023 seçimlerini göremez. 2021’de seçim muhtemel, 2022’de büyük ihtimaldir, 2023’e kalması küçük bir olasılıktır” diyor. Yine aynı ezberi, yine aynı yerden yani zilletin diğer elemanlarından öğrenmiş. Hâlâ Anayasa’nın değiştiğini, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bazı olağanüstü durumlar hariç, “erken seçim” diye bir şeyin söz konusu olmadığını ne anlamışlar, ne öğrenebilmişler.

Anladıklarını da yanlış anlamışlar. Burada olağanüstü durumlardan kastedilen, istifa ve benzeri gerekçelerle Cumhurbaşkanlığı makamının boşalmasıdır. Belli ki Serok ve yandaşları, bunu kasıtlı biçimde ve dış odakların da yardım ve desteği ile ülkeyi bir olağanüstülüğe sürüklemek olarak anlıyor ve onun için uğraşıyorlar. Boşuna uğraşırsınız. Ne bu devlet sizin kirli oyunlarınıza izin verir, ne bu millet bu tezgâha gelir. Seçim 2023’te yapılacaktır, nokta. Yapılacak seçimde Sayın Erdoğan ve Bahçeli’ye seçmenin ne vereceğini de şimdiye kadar verdikleri kesin olarak ortaya koyuyor. Siz varın, boş hayallerinizle oyalanın.

Bir de şu askıda ekmek meselesi var. Bunlar sadece millete değil, meğer ekmeğe de düşman kesilmişler, bizim de bundan haberimiz olmamış.