Siyasi etik ve ilkeli duruş
Siyasi gündem, zillet güruhunun darbe davetlerinden milletvekili hediyesi tekliflerine, teröristlere arka çıkılmasından erken seçim hayallerine, bacakları kırık masa kurmaktan danışıklı dövüşlere kadar oradan oraya savrulmasına bağlı olarak koronavirüs gündeminin önüne geçti. Bütün bu çabaların altında tek ve son ümitleri olarak bir olağanüstü durum oluşturmak var. Akıllarınca bir belirsizlik oluşturmaya, milletin zihnini bulandırıp kaos çıkarmaya uğraşıyorlar. Elbette meydan boş değil ve gerekli cevapları alıyorlar. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli açıklamalarıyla her defasında bu zillet taifesinin heveslerini kursaklarında bırakıyor. Bu defa da dönüp MHP’ye saldırıyor, karalama, iftira, yalan ve akla gelebilecek her türlü kötülüğü devreye sokuyorlar.
ÜST AKIL KİM?
Türk milletinin malumu olduğu gibi, zilletin üst aklı mevcut durumdan sonuç alınamayacağını görünce, yeni açılımlar yaptı ve AK Parti’den kopardıkları ile yine siyasi oluşumlar meydana getirip, bir defa daha şansını denemeye kalkıştı. “Üst akıl” diyerek kimi ve neyi kast ettiğimizi zannediyorum, uzun uzun anlatmak gerekmiyor. Zaten biliniyorlar, ama son Rand Corparation raporu ile bir defa belgelendiler. O raporu yazanlar, yazdıranlar, servise sokanlar ve gereğinin yapılmasını isteyenler kimlerse, zillete yön verenler de onlardır. Bunu biz iddia etmiyoruz, bütün ayrıntıları ile ortalığa saçılan rapor net olarak ortaya koyuyor.
NE DİYORSAK ONU YAPARIZ
Sayın Bahçeli bu zillet ortaklarının oyunlarını da niyetlerini de ifşa edip bir de, Türkiye’nin ve siyasi hayatımızın üzerindeki kabus bulutlarının dağıtılması ve bir an önce hukuki ve ahlaki bir temele kavuşturulması sağlanması için 6 maddelik bir teklif yapıp bunların bir an önce gündeme alınmasını isteyince, alayı birden tutuştu. Zillet cenahı büyük bir telaş içinde durumu kurtarmaya çalışıyor, ama bir türlü rezilliklerinin altından kalkamıyorlar. Bu açıklamalardan erken seçim beklentisi çıkaracak kadar kendini kaybedenler oldu. Televizyonlarda saatler süren programlar yapılıyor, Sayın Bahçeli’nin ne demek istediğini, kimleri veya neyi kast ettiği tartışıyorlar. Oysa o açıklama biraz dikkatli okunsa, “Ne istiyorsak Türk milletinin tarihi çıkarı ve yararı içindir. Neyi diyorsak onu yaparız, neye tavır almışsak sakatlığın ve sancının adresi orasıdır” denildiğini ve sorulan sorulara peşinen net cevaplar verildiğini görecekler.
TERÖRİSTBAŞININ ABD’DEN İADESİNİ İSTEYİN
Memleket Masası’nın bir FETÖ masası olduğu, teklif sahiplerinden de, çok hevesli biçimde bu kırık masada yerini almak için koşanlardan ve onlara destek verenlerden de bellidir. Nitekim, eğer bunlarda zerre kadar ülke ve millet hizmet etmek gayesi olsaydı, Sayın Bahçeli’nin çağrısının gereğini yaparlardı. 15 Temmuz ihanetinin hesabının sorulması için mutlaka gerekli olan ve Türk milletinin ortak kanaatini yansıtan bu çağrıyı bir defa daha hatırlatalım: “Şayet memleket masası diye tutturan partiler samimi ve sahici bir duruş sergiliyorlarsa derhal ve gecikmesizin teröristbaşı Fetullah Gülen’in ABD tarafından iadesini müşterek bir açıklamayla istemek mecburiyetindedir. Bu olmadığı sürece memleket masası bir FETÖ masası olarak kalacak, imalat merkezi de Pensilvanya olarak anılacaktır. Bunun taşeronluğuna soyunanlar ise 15 Temmuz ihanet ve işgal girişiminden rövanş almayı, siyasi ikbal hesabıyla Türkiye’yi zehirlemeyi amaçlayan mihraklar olarak tarif edileceklerdir.”
MİLLETVEKİLİ TRANSFER SEZONUNU AÇTI
Bu çağrı duymazdan gelinmiştir. Hiçbir şey olmamış gibi kaldıkları yerden devam ediyor, her gün yeni bir rezilliğe imza atıyorlar. Önlerindeki kirli ve kırık masaya neyin konulduğunu CHP’nin başı Kılıçdaroğlu açıklamıştır. AK Parti kaçkınlarının kurdukları marjinal ve marazi partilerin Meclis’te grup oluşturabilmeleri maksadıyla milletvekili transfer sezonunu bir defa daha açmış ve servise başlamıştır. Ter örgütleri ile yapılan verkaçlar, Türkiye düşmanları ile işbirlikleri, yeniden milletvekili pazarı kurulması, zilletin masasında her türlü melanet mevcut. Bu durum Türk siyaseti için utanç vericidir ve bu duruma göz yumulamaz.
KABUS BULUTLARI DAĞITILMALI
Yapılması gerekeni sayın Bahçeli net olarak ortaya koymuş ve şu öneride bulunmuştur: Türkiye’nin doğuran partilere, transfer çarşısında müzayedeye çıkan milletvekillerine değil siyasi etik ve ilkeli duruş ve tutumlara ziyadesiyle ihtiyacı vardır. Ve bu ihtiyaç ertelenemez bir zorunluluktur. Milliyetçi Hareket Partisi siyasetteki kirlenmenin bilincindedir. Türkiye sevdasından azade olmuş Zillet İttifakı’nın nasıl bir sapma ve savrulma yaşadığını görmekte ve bunun da Türk siyasetinin aleyhine bir durum olduğunu bilmektedir. Bu itibarla Türkiye’nin ve siyasi hayatımızın üzerindeki kabus bulutlarının dağıtılması için şu hususların gündeme alınması ve bir an önce hukuki ve ahlaki bir temele kavuşturulması sağlanmalıdır.
1– Siyasi Partiler Kanunu hemen değiştirilmelidir.
2– Seçim Kanununda düzenlemeler yapılmalıdır.
3– TBMM İç Tüzüğü mutlaka yeni baştan gözden geçirilmeli, yeniden yazılmalıdır.
4– Milletvekili Dokunulmazlığıyla ilgili beklentiler karşılanmalıdır.
5– Siyasi Etik Kanunu çıkarılmalıdır.
6– Kamu kurumu niteliğindeki mesleki kuruluşlarla ilgili kanuni düzenlemeler süratle gerçekleştirilmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.