Zillet masası size yeter

İP’in masa planı yeni versiyonu ile yeniden sahaya sürüldü. Malum daha önce “memleket masası” diye ortaya çıkmışlardı. Sonra anlaşıldı ki, ne memleket umurlarında, ne de milletle bir ilgi ve alakaları var. Bu masayı kendi karanlık sicillerini aklamak, PKK-HDP’ye yeni hareket alanları oluşturmak ve Türkiye’nin başına yeni belalar açmak için istiyorlar. Nitekim, CHP’sinden SP’sine kadar zilletin ortakları hemen bu masanın üzerine balıklama atlamışlardı. Bu ayakları kırık ve küflü masaya basiret ve şuur sahibi hiçbir vatan evladı itibar etmedi.

YENİ SİSTEM TAM İSABET

İP’in müdiresi önceki masadan memnun kalmış olacak ki, yine bir masa teklifi ile ortaya atıldı. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için AK Parti ile ittifak değil, bir masa kurabilirlermiş. Ama ana muhalefet partisi de orada olmak durumundaymış. Siyasi uyanıklık güzel de, fazlası böyle rezil eder adamı. Siz bugüne kadar Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin liderlerinden veya sözcülerinden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ilgili bırakın şikâyeti, olumsuz olarak değerlendirilebilecek bir ima dahi duydunuz mu? Tam tersine, gerek Sayın Cumhurbaşkanı, gerek Sayın Bahçeli her fırsatta yeni sistemin ne kadar doğru, ne kadar isabetli, ne kadar faydalı ve ne kadar kalıcı olduğunu söylediler. Sistemin tam olarak işlemesi için gerekirse yeni düzenlemelerin yapılabileceğini açıkladılar.

Nitekim sonuç ortada. Yeni hükümet sistemi ile birlikte Türkiye hızlı bir şekilde bütün ayak bağlarından kurtuldu. Gelişimini, iddiasını, hedeflerini büyüttü. Her alanda büyük ve hatta tarihi ilerlemeler sağlandı. Saygın, etkin ve belirleyici bir ülke durumuna geldi. Siyasette tam bir istikrar sağlandı. Yeni sistemin gereği olarak ortaya çıkan ittifaklarla birlikte temsil kabiliyeti arttı.

MASADAN MAKSAT BAŞKA

Bütün bu gerçekler orta yerde dururken, neden geri dönülsün? Böyle bir beklentinin akıl, mantık, izan ve vicdanla nasıl bir izahı olabilir? Kaldı ki, güçlendirilmiş parlamenter sistemle ne kastedilmektedir? Türkiye parlamenter sistemin her türlüsünü uzun yıllar denedi, fakat bir türlü istediği noktaya gelemedi.

Tam tersine bu sistem hep sorun üretti, istikrarsızlığı arttırdı ve buna bağlı olarak yerimizde saydık. Neresinden bakarsanız bakın, geriye dönmek için ne makul ve mantıklı bir sebep var, ne böyle bir ihtiyaç mevcut, ne bir imkân görünüyor. Bu durumda neyin masasını kurup, neyi konuşacaksınız? Demek ki, maksat başka ve bunu anlamak çok da zor değil.

KENDİLERİ ANLATIYOR

İP, CHP ve HDP ile kurduğu ortaklıkta bir çıkmaza saplanmıştır. Terör uzantısı HDP sayesinde Meclise girmiş olmanın ezikliğini yaşamaktadır. Diyet ödemek zorundadır ama bunu bir türlü Türk milletine anlatamadığı gibi, zor durumlara düşüyor. Bunun son örneğini zillet ortaklarıyla birlikte hazırladıkları ve tamamen PKK’nın taleplerini karşılayan anayasa çalışmasında gördük. Kendilerini sahaya sürenlere itiraz etmek ve kendi bildikleri yolda gitmek gibi bir şansları da yok. Bunu biz söylemiyoruz, kendi içindekiler anlatıyor. Partinin kurucusu, milletvekili, hatta yöneticisi olduğu hâlde kaç kişi bu yüzden ağır eleştiriler yaparak partiden istifa etti, sayısını bile tutamadık.

HDP’NİN İMDADINA YETİŞİYOR

İP’in “masa” diye bir defa daha ortaya atılması, Türk milletinin gazabına uğrama korkusuyla yapılmış bir manevradır. HDP ile kurdukları kirli ortaklığı unutturmak, ortalığa saçılan ihanet belgelerinin üzerini örtmek ve gündem değiştirmek maksatlıdır. Diğer taraftan Sayın Devlet Bahçeli, HDP’nin kapısına bir daha açılmayacak şekilde kilit vurulması çağrısında bulunmuş ve bu Türk milletinden çok büyük bir kabul ve destek görmüştür. İP’in müdiresi veya Yıldıray Çiçek kardeşimin deyimi ile “Heval Meral” masa kurarak HDP’nin imdadına yetişmeye uğraşıyor ama bu beyhude bir çabadır. CHP’yi de işin içine katarak, güya vefasız olmadığını, ortağını yarı yolda bırakmadığını göstermek istiyor. Yolda bırakmak, arkadan dolanmak, kumpas kurmak ustalık alanlarıdır ve şimdi yapılan da tam olarak budur. Cumhur İttifakı’ndan en küçük bir ümit ışığı görseler, emin olun anında çark edip koşa koşa gelecekler ve bütün söylediklerini, bütün iddialarını bir kenara koyup, en hızlı şekilde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni savunacaklar. Ancak, yağma yok. Herkes yaptığının hesabını Türk milletine vermek zorundadır.

KİMSE BU OYUNA GELMEZ

İP, CHP ve gizli ortak HDP’nin birlikte çoktan zillet masasına oturup siyasi kundakçılık görevini üstlendikleri bu milletin malumudur ve bunun elbette bir siyasi bedeli olacaktır.

Kurnaz ve kurmaca bir masa önerisi ile HDP kamburunu sözde hafifletmek, CHP’nin manevra alanını genişletip toplumsal mizanda zilletin imajını tahkim etmeye çabalamak kendileri için güzel bir plan olsa da, kimse bu oyuna gelmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Orhan KARATAŞ Arşivi
SON YAZILAR