2015 yılı dış politika değerlendirmesi ve 2016 yılı öngörülerimi 2016 yılının ilk günü hazırlamıştım. Bir yıldan biraz öncesine rastlayan o dönemde ABD Başkanlığı için pek çok aday vardı. Ama öngörülerime göre Cumhuriyetçilerden Trump’ın, Demokratlardan da Clinton’ın aday olacağını değerlendirmiştim. Kanaatimce her ikisi de iyi adaylar değildi. Ama Trump’ın dengesizliğini görünce “Kötünün iyisi” diyerek, Clinton’ın seçileceğini belirtmiştim. Nitekim son 10 güne kadar da anketlere göre Clinton açık ara öndeydi. Ama bir FBI numarasıyla Clinton’ın e-postaları başına dert edildi. Trump, daha az oy almasına rağmen seçildi. Bir hafta içerisinde ABD Başkanı olacak Trump, daha koltuğuna oturmadan trampetler çalmaya başladı. Ama pek de hayrına değil gibi!

ABD’de en azından II. Dünya Harbi’nden sonra bu kadar beklenmedik bir başkanlık seçimi yaşanmadı. George W. Bush’un ilk dönem seçilişinde Demokrat aday Al Gore’un itirazıyla bazı yerlerde oylar tekrar sayılmıştı. Ama Bush kazanmıştı.

Cumhuriyetçi ekabirlerin bile desteklemediği Trump, sadece seçim kampanyaları sırasındaki aykırı sözleriyle ses getirmedi. Aynı zamanda kadınlara bakışı da olaydı.

Seçim kampanyalarında alenen Hispaniklerden (Meksikalılar), Müslümanlardan ve hatta yabancılardan hoşlanmadığını açıkça söyledi. Buna karşılık Rusya ve Putin sevgisi oldukça belirgindi.

Tabii bir de herkese itici gelen saç modeli de var. Sanat dünyasından da yanında olan yoktu. Sanat dünyası demişken, özürlü bir insanı taklit etmesi üzerine Holly Wood’un simgelerinden ve pek çok Oskar ödülü sahibi Meryl Streep tarafından eleştirilince, bizim Trump, ona da “Başarısı en fazla abartılmış sanatçılardan biri” diye dokunmadan edemedi.

Hispanikler, Müslümanlar, yabancılar, AB ülkeleri, Çin ve Kuzey Kore’nin uçuk kaçık lideri “Kim” derken, Trump’ın başı istihbaratla da derde girmiş gibi.

Obama’yı “sünepe” bulup sevmemiştim, Trump da daha koltuğuna oturmadan savaş trampetleri çalar gibi. Allah dünyamızı bu delilerden korusun!

Trump başkan seçildikten sonraki ilk basın toplantısında Obama yönetimini yerden yere vurdu. Çünkü ABD istihbarat teşkilatlarının Trump-Rusya bağlantısı dillendirilmişti.

ABD istihbarat teşkilatlarına (CIA, FBI ve NSA) göre, Rus istihbaratının elinde yeni Başkan Trump’a ait seks kasedi var. Ve bunun da gelecekte ABD’nin milli çıkarları hilafına şantaj olarak kullanılabileceği iddia ediliyor.

Trump’ın kendi yönetiminde CIA Başkanı olarak atayacağı Pompei dahi, ABD Başkanlık Seçimleri sırasında yaşanan Rus hackerlerinin faaliyetlerinin arkasında Rusya yönetiminin olduğunda ısrarcı. Üstelik bunu Amerikan senatörlerinin Tv ekranından servisi yapılan bir toplantıda açıkladı.

Son 50-60 yılda ABD’ye başkan olanların hiçbiri bu kadar problemli gelmedi. İlk siyahi Obama bile bu kadar tartışma yaratmamıştı! Obama gelirken diğer adı Hüseyin olunca “Müslüman” diye sevinenler sonradan kös oturdular. Şimdi de bel bağlanan ise bizzat kendi istihbarat birimlerinin ispatlamasına göre “kasetçi” Trump!

Ne yazık ki tüm dünyada seviye eksikliği içerisindeki pek çok siyasetçi devlet yönetimlerine geldi. Sağduyu, yerine zırvalığa bıraktı!

Bu arada ABD-Rusya arasında büyük bir istihbarat savaşının fitili de ateşlenmiş gibi. Her ne kadar kaset olayını “mümkün değil” diye reddetse de, Trump’ın en ufak bir yol ayrımında bunun hesabını aynı yollarla Rusya’ya sormayacağının garantisi de yok! İnşallah dünyamız bu deliler sebebiyle ateşe atılmaz!

Son Söz: Dünya kadar meselemiz varken “Trump’ın derdi, bizi mi gerdi?” diyenler olabilir. Ne yazık ki ABD ve Rusya’nın cirit attığı Orta Doğu sahnesinde Trump’ı da, Putin’i de pas geçmemiz mümkün değil. Hele de AKP sayesinde paçayı bu kadar çok kaptırdıktan sonra!