Başbuğ rahmetli oldu, yerine geçen Lider Devlet Bahçeli oldu. Bu değişimden sonra Milliyetçi Hareket Lider değiştirdi, ama; fikirleri, savundukları hiç değişmedi. Yine ezan dedi, yine vatan dedi, yine Millet dedi, yine bayrak dedi. Bular için yaşamaya koyuldu. Vatanını her türlü şiddetten, sabotajdan, hileden, hurdadan, kahpelikten ve kahpelerden korudu.

Milliyetçi Hareketin işi komünizm bitince biter diyenler, Ülkücülerin sonsuza kadar var olacağını olmayan kafalarına soksalar iyi olacak. Bir gazetecinin şu şekilde sorduğu "Komünizm bitti. Sizin mücadelenizde bunla sonlandı mı?" sorusuna rahmetli Başbuğ Türkeş imanlı bir ifadeyle; "Yeryüzünde fitne kalkıncaya, din Allah'ın dini oluncaya kadar bizim mücadelemiz sürecektir."

Bugün Suriye'de verilen mücadele yani Türkiye'nin mücadelesi bizi savaşa sokanlar, şeytanla ilişkide olan vatan hainleridir. Sözde Kürt'üz biz diyenlerle birlikte emperyalizmin hizmetinde olanlardır. Bu hainlerle ve Türkiye'nin karşısında olanlarla, hakkımızda devamlı tuzak kuran Amerika'yla, militan katil, öldürmeye hazır bekleyen terör örgütleriyle devamlı bir karşı karşıya olma durumundayız.

Komünizm bitmiş olabilir ancak anlaşılan Türkiye'yle birlikte var olma savaşı veren hödükler çapraz ilişkiler içine giriyorlar. Büyük devlet dediğimiz Amerika bu karşımıza çıkan kanlı katil terör örgütleriyle, PYD terör örgütü değil, vatanseverdir diyenlerin desteğiyle bizi oyuna getirenler haklarında ne düşündüğümüzü bilen patronla hareket etmişlerdir.

Afrin'de Türk'ü 'çöl gölüne' diye sokanlar istediklerini bulamamış hatta istedikleri sonuca ulaşmadan Türk aklı ve gücüyle tanıştılar. Böylece Amerika'nın desteklediği her ne kadar CHP kabul etmese de PYD ve yancılarını girdiğimiz bölgede gömdük. Gömmeye de devam etmekteyiz.

İşte bu şerefsizlerin Türkiye'ye karşı kurdukları oyunlar tutmamıştır ve bu oyunu kim desteklemiş olursa olsun bu hain işe karışmışlardır. Ancak işler istedikleri gibi olmamıştır yani Türkiye oyuna gelmemiştir. Ülkücülerin büyük desteği ile vatanı vatan gibi algılayan AKP taptığı büyük yanlıştan dönmüştür yani PKK'nın çözüm yapılacak bir örgüt değil yok edilmedi gereken, başı ezilmesi gereken, içindekilerin teslim alınmadan yok edilmesi gereken bir örgüt olarak görmüş ve PKK'ya son çağrılarını yapmıştır.

Yani onlarda Türk'e karşı düşmanlık yapanları düşman olarak görmüşlerdir. Bu arada Y-CHP'nin terörist seviciliği gözden kaçmamaktadır. Onların YPG aşkı başı PKK olduğu içindir. Türk'ü kimse hal edemeyecektir. Türkler gerekirse Kurtuluş Savaşında olduğu gibi sıfırdan bir ordu Allah'ın izniyle yaratabilirler. Onun için bir araya geliyorsa bu iş bitmiş demektir. Biz Türkiye'yi bırakın şunu bunu Allah'ımızdan sonra bu ülkeyi peygamberimizden ve İslam dininden sonra seven insanlarız. Türk'üz bu üzerimize Allah tarafından kazılmış kimsenin değiştiremeyeceği bir gerçektir.

Türk te diğer İslam devletleri gibi İslam'dır. Ancak kendi göbeğini kendisi kesecek kadar cesur ve bilgilidir. Bu özelliğimizi hiç kimse unutmasın. Türk hızını almışken savaş kötü bir şeydir diye Türk'ü durdurmaya kalkmak gaflettir, hıyanettir. Bu hususta el ele tutuşan parti ya da birlikler kendilerini etüt etmeli ve Türk olduklarını tüm dünyaya açıklamalıdırlar. Ancak bunu yaparken kıvırmamalılar direk ve yekten övünerek söylemeliler.

Türk olan, biz Türk'üz deme cesaretini gösterebilmelidirler. İsimlerinin önüne kendilerini Komünist, Liberal, Evrensel, Faşist yapan ibareler taşımamalılar sadece Allah'a kul olduklarını belirten Allah'ın koyduğu adı yani İslam'ı taşımalıdırlar.

Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi
Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın
Galib et; çünkü bu son ordusudur İslâm'ı

Sağlıcakla kalın!