"Teröre destek veren belediyelerde hendek kazma, bombalı ve silahlı saldırı, roketatarlı saldırı, terör eylemleri, belediyeye ait araçların hendek kazma ve barikat kurmak için kullanılması, belediyeye ait araçlarla terör örgütü mensuplarının cenazelerinin taşınması, terör örgütü propagandası gibi olayların yanı sıra yapılan arama çalışmalarında çok sayıda mühimmat ele geçirildi."  Devleti yönetenler, bu yaşananları engellemek için, terör örgütünün Fetö'cülerle yapacağı kirli buluşmaya ket vurmak için 28 belediyeye kayyum atadı. Terör örgünün politik savunucusu olan HDP ve kayıtsız, şartsız HDP'nin destekçisi, yamağı konumundaki Cumhuriyetin temel niteliklerine sahip çıkması gerekirken, karşısına çıkan Yeni CHP kayyum atanmasına karşı çıktılar. 

Bu durum hakkında, kendi ülkesindeki eyaletlerde çıkan bir sorun gibi meseleye bakan Amerikan Büyükelçisi, darbeden değil; ama kayyum olayından endişeliyiz diye açıklamada bulunmuş. Stratejik ortağımız olduğunu söyleyen, kadim dostluğumuz olduğunu öne süren Amerika, bu vasıflarını Davutoğlu'nun stratejik derinliğinde kaybetmiş olmalı ki, darbe girişiminde bulunan Fethullah Gülen'i Türkiye'ye teslim etmezken, ona sahip çıkması, demokrasi için Irak'a sahip çıkmasına benzemiştir. Bu cesareti ve cüreti BOP'un kurallarını ve eş başkanlığını kabul etmemizden kaynaklanmaktadır.

Bu konuda her zaman olduğu gibi en yerinde ve gerekli açıklamayı yine Türkiye'yi savunan adam, Lider Devlet Bahçeli yapmıştır: "Amerikan Büyükelçisi haddini aşıyor. Türkiye, ABD'nin 53. eyaleti değildir. Türkiye bağımsız ve gururlu bir devlettir". Türkiye'nin meselelerine yönettikleri eyaletleri gibi bakanlar, eninde sonunda bir heyula ile karşı karşıya olduklarını anlayacaklardır.

Bu noktada her alanda temizlenen FETÖ terör örgütünün siyasi ayağı boşta bırakılmış, herhangi bir araştırma, çalışma yapılmamaktadır. Aslında en önemli konu budur, darbe gerçekleşseydi ülke hangi siyasilerin eline teslim edilecekti. Bu işin siyasi boyutu boşta bırakılmıştır. Lider Devlet Bahçeli bu hususta da hükümeti uyarmış bu çok önemli konunun çözüme kavuşturulmasını istemiş, bunu yaparken de bir kez daha kurunun yanında yaşın yakılmaması konusunda gerekli ikazını yapmıştır.

Olaylar Amerika'nın tutumunun çözülmesinden sora gerçek boyutunda çözülecektir. Kimlerin, Türkiye'nin, Türk dünyasının ve İslam âleminin karşısında olduğu, intikam almak istedikleri, gelecek korkuları, Türk İslam âlemine karşı aşağılık kompleksi içinde oldukları, Haçlı müdavimleri içinde oldukları net olarak ortaya çıkacaktır.

Türk aydınları özgür düşünmeyi başardıkları zaman Türk Milleti doğru aydınlatılacak, İslam'ın, ahlak ve fazileti, Türklüğün gurur ve şuuru içinde olmasını sağlayacaktır.

Bu yolda fedakârlıkta bulunan, mal, mülk, para, kadın, cinsel zafiyet, içki ne varsa enlin tersiyle iten, memlekete hizmet için her türlü cefaya katlanan, her Ülkücünün mutlaka Milliyetçi olmasını bilen, delilikle itham edildikleri için kendilerini veli olmaya aday kabul eden Ülkücüler var. Çünkü biliyor ki deli olmadan veli olunmaz.

Sağlıcakla kalın!

Fikri ATILBAZ