Dün Türkeş’siz Türk Milliyetçiliği Diyenler Bugün Lider Bahçeli'siz MHP

 

PKK terörü arttırır, olur böyle şeyler diyenler, terör Batıya, kendi yaşadıkları şehre doğru gelince, herkesin gözleri Ülkücüleri arar. Bu Devlet Bahçeli Ülkü Ocaklarını kapattı, Ülkücüleri sokaktan çekti diye serzenişte bulunurlar, onun için Devlet Bahçeli gitsin korosuna katılırlar. Ülkücülerin Türkiye'yi karşılıksız sevmesine karşın, kimsenin kapı kulu olmadığını unuturlar.

Geçmişte yaşananlar, Ülkücülerin kızıllara karşı verdiği mücadeleyi görenler, bilenler hemen eski Ülkücü kesiliyor, rahmetli Galip Erdem'in deyimiyle Ülkücüden geçinen bir sürü insan türedi. Gün oldu kızıllara karşı mücadele yıllarında takılıp kalanlar, mücadelenin sürdüğünü unuttular. Hareketin Liderine karşı saf oldular. Hareketin içine hasbelkader bir bardak çay içmeye girenler bile, ziyarette bulundukları yıl itibarıyla kendilerini eski sıfatının içine kattılar.

Oysa gerçekte ne kadarda korkuyorlarmış Milliyetçi Hareketten, yıllarca bütün dertleri, sorunları, Türkiye'nin nüvesi demek olan MHP olmuş. Bu Milli olmayan kafa, Ülkücü Hareket var oldukça Türkiye'nin emperyalizmin oyuncağı olamayacağını, rahat rahat tasmayı ülkenin başına geçiremeyeceklerinin farkında olanlar, elde ettikleri iç destekle MHP için planlar kurdular. Amaç önce MHP'yi yok etmek, ülkeyi karşılıksız sevenler topluluğunu ortadan kaldırmaktı.

Bu isteklerini rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'in sağlığında, ilk önce 12 Eylül'ü gerçekleştirip, vatan için ölenle, vatanı bölmeyi amaçlayanları bir tutarak, Amerikan rüyasını gerçekleştirmeye çalıştılar. Başbuğ'u yıllarca Hareketin başında olmaktan alı koydular. Siyaset yapamama yasağını millete onaylatmaya kalkıştılar, olmadı.

MÇP'nin MHP olması için yapılan mücadelede, "Türkeşsiz Türk Milliyetçiliği" diyerek engel olmaya kalkanlar, Harekete yara verdiler; ancak gayelerinde muvaffak olamadılar. Çünkü, "Türkeşsiz Türk Milliyetçiliği" demek, güneşsiz bir dünya demekti.

Başbuğun büyük stratejisiyle, MHP; RP ve İDP ittifakla girdiği seçimde TBMM'de yerini aldı. Grup kurması için bir milletvekiline ihtiyaç vardı. Bir milletvekilini partiye katıp grup kuracakken, BBP'lik olayını hep beraber yaşadık. Yine istedikleri olmadı 'ben gidersem dağlar yürür diyenler' yürüdüler; lakin dağlar yerindeydi. Dağdan kopardıkları yelle dağa zarar vermiş oldular. Allaha şükür MHP yine ayaktaydı.

MHP'nin, DSP ve ANAP'la koalisyon hükümeti kurmasıyla çıldıranlar, deliye döneneler, MHP'siz bir hükümet formülü üzerinde durdular. Bunda bir nebzede başarılı olanlar, Amerika'nın isteğiyle işi daha da ilerlettiklerinde, "Lider Devlet Bahçeli'siz bir MHP" üzerinde durmaya başladılar. Bunun için de ellerinden geleni artlarına koymadılar. Kaset operasyonları mı yaparlar olmadı. Adaylar mı çıkarılmadı. Neler yapılmadı.

Türkiye düşmanları ne derece "Türkeşsiz Türk Milliyetçiliği" diye yola çıktılarsa, geldikleri nokta, "Lider Devlet Bahçeli'siz MHP" fikrinde buluştular. Akıllarınca MHP'yi böylece değerlerinden arındıracağını sandılar. Yanıldıkları nokta, mayasını rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'in attığı bu büyük ve kutsal Davanın, Lider Devlet Bahçeli tarafından kurumsallaştığını fark edemeyenler yine kayaya tosladılar.

Bu işin bir tek koldan olmayacağını idrak eden zavallılar, yıllarca mücadele ettiğimiz komünistlerden, Türk Devletinin karşısında yer alan PKK'dan, Kandil batağından, politik ucu HDP'den, bütün Türklük düşmanlarından, saraydan, davalısı paralelden, liberallerden, hümanistlerden, içimizdeki binicilerden oluşan masumane bir değişim korosu oluşturdular.

Sandılar ki böylece, Türkiye'nin direnç noktası, merkezi, sigortası olan MHP böylece bu kuşatmayı yaramaz, bu sarmalın içinde yok olur.

Unuttukları, kurtların kardeşliğini, Bozkurtların dirilişini, Ergenekon'dan çıktığı gibi, kendine yol gösteren Lider Bozkurt Devlet Bahçeli ile beraber yoluna devam etmektedir.

Sağlıcakla kalın!

 

Fikri ATILBAZ

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fikri ATILBAZ Arşivi
SON YAZILAR