Bugünden sonra olası propaganda tipi olarak, anayasaya oylamaları gündemimizde olacak. Buna hazırlıklı olmalıyız. Durup durduk yerde, düne kadar dillendirmedikleri İzmir Marşını dillendirmeleri gayet normal. Ancak bir yandan İzmir Marşı çalan adamların, bir yandan HDP'nin "Hayırını" nasıl açıklayacak? Bu kargaşaya ve karmaşaya nasıl inanacağız?

Bugüne kadar hangimiz, kim HDP'nin, Türkiye'nin çıkarları, Türkiye Cumhuriyeti olmak için kararlar aldığını düşünmekte, bilmektedir? Kim ya da kimler böyle bir şey görmüştür? Aklımıza gelenlerle, HDP parti büyüklerinin açıklamalarını nasıl değerlendireceğiz? Hal böyle olunca, HDP'nin "Hayırını" nasıl değerlendireceğiz? Şimdinin Vatan'ını, Y-CHP'sini, HDP'sini ve ortalıkta çok konuşan, yanılan ve çok yanıltan milliyetçi gömleğini giyen aydınların birlikteliğinden lamba şişesi çıkartmaya çalışanların amacı nedir?

Bugüne kadar bu düşman kardeşlerin ayrı ayrı istekleri bir olur mu? Diye hiç düşündünüz mü? Hiçbirinden benim kesinlikle anayasal derdim yok! Türklüğe düşmanlık beslemiyorum diye bir açıklama duyduk mu? O zaman bu kadar karşıt düşünceler, amaçlar içinde bulunan bu intihar girişimcilerinden, Türkiye için "Hayırlı" olan oy beklemek mümkün olduğu gibi, hayırlı olacak bir girişim beklemek mümkün müdür? HDP'nin "Hayırı" Y-CHP'nin "Hayırı" Aydınlıkçı Vatan Partisinin "Hayırını" nasıl anlayacağız? Ya da böylesine bir "Hayırı" kabul etmemiz mümkün müdür? Hatta nasıl idrak etmeliyiz? Böylesine dağınık bilinen gruplara, kendilerini milliyetçi addeden grupların katılmış olduklarını savunmak neyin nesi, hangi görüşün özüdür?

Türkiye, İstiklal Savaşında kazandığı bağımsızlığını, özgürlüğünü dünyanın sonuna kadar sürdürecektir! Kıyametin sonu bizim için, bizim gibiler için felah olacaktır. Böyle biline!

Hiç olmadık noktada, uçurumun kıyısında bulunan Türkiye bu seçimle birlikte, ilmiği ya kendi boynuna geçirecek ve intiharına sebep olacak ya da kurtuluş perdesini aralayacaktır. Bu aşamada, hiç kimsenin, normal düşünen hiç kimsenin AKP'nin geldiği şu noktayı içtenlikle ve kesinlikle anlamadan "Hayırcı" cenahta yer almaları Türkiye'ye hiçbir hayır sağlamayacaktır.

Türkiye, bu kaçınılmaz oylamadan, istenildiği gibi "Hayır"la çıkmayacak, herkes için doğru olan, "Evet"le çıkacaktır. Aslolan gerçek kendini tanımak ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu bilmek, sonsuza kadar, "Ne mutlu Türküm diyene" diyebilmektir.

Hiç kimse yanılmamalı ve bu gerçeği görmelidir! Bundan sonra yapılacak anayasal değişiklik; isimsi bir anayasa değişikliği olacak ve bugün bu atmosferde bu istemi kabul eden Amerika çocukları, o gün geldiğinde de Türksüz bir anayasayı savunacaklar, Türksüz bir Türkiye'de ısrarcı olacaklardır. İstenen de, emredilen de budur! Türksüz bir anayasa düşüncesinin açılması, bırakın kabul edilmesini, böyle bir oylama bile yapılması tuzağına düşürülmek istenmekteyiz.

Sonuna kadar Türkiye Türklüğünü canlı ve kanlı tutmamız gerektiğinin bilincinde olarak, bu duygu ve düşüncelerle, bu anayasa değişikliğine "Evet" demek zorunluluğunda olduğumuzu bilmeliyiz!

Türkiye bu gerçekleri bilmeli ve "Hayır"cıların yanında kesinlikle yer almamalıdır! Bugün vereceğimiz bir "Evet" oyu, yarınlarımızı kurtaracak. Yarınlarda isimsiz yaşamamızı, piç olarak anılmamızı, Amerika'nın uslu çocuğu olacağımız fikrini kimsede doğurmasın.

Umutlu ve müreffeh yarınlar için, Türk adını taşıyarak yaşamak hakkımızdır. Ve öylede olmalıdır. Hak için, birlik ve beraberliğimiz için "Evet" de buluşmak zorunda olduğumuzu ve Türklüğümüzü ilelebet bilmek zorundayız!

Türk adını silmek isteyenlere inat, Türk'ün ve Türkiye Cumhuriyetinin dünya son buluncaya kadar yaşayacağını söylemek hakkımızdır. Bu hak, Allah tarafından bize verilmiş bir haktır. Her şeye ve herkese inat, Türklüğümüzle yaşayacağız!

Sağlıcakla kalın!