Milliyetçi Hareket Partisinde bir eylem geliştirilmekte… Hem de ne ve kimin adına? Partiden dışlanan ve atılan bir kadın ve beraberinde dışarı çıkanlar bu işi karıştırıyor ve Milliyetçi Hareket bitsin diye uğraşıyorlar. Bu konuda hazırlıkları tamammış… Milliyetçi Demokrat Partiymiş, kurulacak olan parti Demokrat Partinin Genel Başkanı Gültekin Uysal'la görüşülmüş ve DP isminin Milliyetçi Demokrat Parti olarak değiştirmek için çalışmaların başladığını belirtmişler. Bu iş içinde eski bir Milliyetçi Hareket Partili olan bir şahıs, eski bir İl Başkanı bu işle görevlendirilmiş. Yani birileri avutuluyor ama inşallah fazla acılı bir operasyon olmaz. En önemlisi bu işin sonu Milliyetçi Harekete ve Türkiye'ye dokunmaz.

Partinin az'da olsa bir zarar göreceği muhakkak… Bunu kimse inkar edemez. Taşları ile oynanan bina mutlaka zarar görür. Zaten, istenen de bu zararın Milliyetçi Hareket Partisinde yaşanmasıdır. Bu yaşanmışlıkla Türkiye iflah olmaz bir derde, bir açmaza düşürülmek istenmektedir. Bakalım bu amacı güdenler başarılı olacaklar mı? Yoksa yok olup gidecekler mi? Ya da ikinci bir Muhsin Yazıcıoğlu ve BBP olayı mı yaşanacak? Niyet ne olursa olsun, Milliyetçi Hareket Partisi varlığını devam ettirecek, bu uğurda canla, başla, tüm derdinin Türkiye olduğunu ifade edecek. Ve tüm Türkiye'ye kabul ettirecektir.

Kurulmuş olan ittifak bozuluyor mu? Bozulacak mı? Bu konuyu gazeteci Metin Diyadin'e bırakalım: "MHP'nin en akil adamlarından biri olan Sağır'a Akşener'in kurmaya hazırlık yaptığı, adını 'Milliyetçi Demokrat Parti' koyacağı söylenen partiyi de sordum…

'Evet ben de öyle bir bilgi aldım' dedi.

Peki Akşener parti kurarsa ne olacak?

Koray Aydın, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ ne yapacak? 

"Sayın yazarın üstüne basa basa ısrarla söylemek istediği "Akşener'in sessiz ve derinden sağ blokta MHP'de Bahçeli karşıtlarını, DP'li, DYP'li eski arkadaşlarını, ANAP'lıları ve AK Parti'den kopacakları bir parti çatısı altında buluşturmak, AK Parti karşısında çekim merkezi olmak için hazırlık yaptığını söyleyelim…

Bunun Akşener'e yakın isimler tarafından pompalanmaya başlandığını, zemin hazırlanmaya çalışıldığını da belirtelim."

Belirtin belirtmesine de, bu iş nasıl olacak? Milliyetçiler bunun olmasına izin verecek mi yoksa bu isteği duyar duymaz gömecek mi? Bizim düşüncemiz bu isteğin daha fazla dallanıp budandırılmadan gömüleceği noktasındadır. Türkiye'nin geleceği söz konusu ise, o zaman tüm Milliyetçilerin aynı akılla ısrar edecekleri ve yürüyecekleri kesindir. Bunu herkes böyle düşünmeli, hatta bu konuda ısrarcı olanlar, akıllarındakini denemeli ve derslerini tüm tarih ve insanlık önünde almalıdır! Aslolan gerçek budur.

Türkiye, kendinden başka kimseye teslim edilmeyecek kadar değerlidir. Allah'ın kurallarını işleme koyacak ve dünyayı yönetecektir. Bazıları için acı fakat gerçek tam manasıyla budur.

Bilinmelidir ki, ilahi adalet böyle zuhur edecektir. Türkiye'nin karşısında olanlar bu düşüncelerin merkezindedirler. Bu kıyaslamayı düşünürsek ve de önem verirsek, aslolan gerçek Milliyetçi Hareket Partisi'nin sonsuza dek yaşayacağıdır. Ne bugüne kadar verdiği şehitleri ne de Türk Milliyetçiliği Davasının yiğitleri bu oyuna düşmeyeceklerdir. Milliyetçi Hareket Partisi sonsuza dek var olacak ve yaşayacaktır.

Demokratlığı kimseye bırakmayıp, yapışan zavallılar, Milliyetçi Hareket Partili olamazlar. Ülkü Ocaklarının desteğinde, Ülkücü ağabeyleri ile birlikte yürümeye ant içmiş delikanlılar, bacılar herkesi şaşırtacak, Türkiye'yi yaban ellere teslim etmeyecek,  bırakmayacaktır.

Milliyetçi Hareketten her şey beklenebilir ama hiç kimse unutmasın, öncelik Türkiye'nin huzuru ve mutluluğudur. Yaşasın Milliyetçi Türkiye!

Sağlıcakla kalın!