Hizmet Hareketinin Hizmetlisi Olan AKP!

 

Yıllardır ülkemizde yapılmakta olan Abant toplantılarına Milliyetçi Ülkücü cenahtan kimsenin katılmasına izin vermeyen, burada alınan kararlara karşı çıkan, bu tür konuşmalarda bulunanları bölücü ilan eden Lider Devlet Bahçeli meğerse Pentagon'da oturan Vatikan'ın diyalog konseyinin bir parçası olan, Papa'nın müridi tarafından Isparta'da yakalanan kasetlerde münafık ilan edilmiş.

Lider Bahçeli için, 'Cuma'ya gidiyor; ama abdesti var mı acaba' diyen bu zat, büyük bir iftiraya, günaha imza atmıştır. Bu adam kimdir? Hz.İsa'nın manevi şahsiye olarak yeryüzüne ineceğini söyleyen, anlatırken kendi cemaatini şahsi manevi olarak gösteren din taciri, utanmadan, sıkılmadan benim Liderimin MHP'yi dinden uzaklaştırdığını söylüyor. Meral hanıma methiyeler düzüyor.

Bu hoca kılıklı adamın düştüğü hataya Erdoğan da Ülkücülere karşı 'Fatiha bilmezler' diyerek düşmüştü. Millete abdestin var mı diye sormak sana mı düştü? 1998'de Papa 2. Jean Poul'e "Vatikan tarafından başlatılan dinlerarası diyalog misyonunun bir parçası olarak buradayız" diyen bir adamın, İslam'dan söz etmesi ne derece doğrudur?

Dünya gemisinin dümeninde Amerika oturuyor. Dolayısıyla Amerika'nın izni olmadan hiçbir iş yapamazsınız, diyen bu adam, demek oluyor ki bugünde oturduğu yerde Amerika'nın isteğiyle oturuyor, Amerika'nın izniyle hareket ediyor. Bu konuda çok önemli bir hususu ilk baskısı 2008 yılında yapılan Küfre Açılan Kapı Dinlerarası Diyalog kitabımdan bir pasaj paylaşmak isterim. Ki bu adamın nasıl Amerikan yangını biri olduğunu yakından görün:

-"Şöyle veya böyle Amerika ile dostça geçinmeden destek almak değil, dostça geçinmeden, Amerikalılar istemezlerse, kimseye dünyanın değişik yerlerinde hiçbir iş yaptırmazlar. … Amerika, hâlâ bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adıdır. Bu realite kabul edilmeli. Amerika göz ardı edilerek şurada burada bir iş yapılmaya kalkılmamak. Rusya destekleyebilir bir işi, fakat Amerika ile iyi geçinmezseniz, işinizi bozarlar. … Amerika'daki ahengin devam ve temadisini (devam ede gelme) ister ve ben bunu çok yadırgamam." Evet Hoca aynen böyle diyor.

Bu ifade şekli aynen göstermektedir ki Hoca, Amerika'nın büyüklüğünü kabul ettiği gibi, onsuz bir şey yapılamayacağını da kabul etmiş oluyor. Yani dünyanın çeşitli ülkelerinde açtığı okullara 'medeniyetsiz' medeniyet sahi olan bu ABD'den icazet almış olması gerektiği gerçeğini de açıklamış oluyor. Ve Hoca yapmış olduğu bu açıklamalarla bizi doğrulamış oluyor. Amerika'nın olduğu yerlerde kendisi de var yani okullar var. Olmadığı yerlerde okullar da yok.

Oysa her gün beş vakit namazda en az 40 kez okuduğumuz Fatiha süresinde Allah'a şöyle sesleniyoruz:

Hamd; O alemlerin Rabbi, O Rahman, Rahim, O din gününün maliki Allah'ın! Sadece sana ederiz kulluğu, ibadeti; sadece senden dileriz yardımı ya Rab! Hidayet eyle bizi doğru yola! O kendilerine nimet verdiğin saadete erenlerin yoluna. O gadap olunanların ve sapkınların yoluna değil!

Aynen böyle söylüyoruz. Hem de günde 40 kez, "Sadece sana ederiz kulluğu, ibadeti; sadece senden dileriz yardımı ya Rab! Bunu söylerken nasıl oluyor da hala, "Amerikalılar istemezlerse, kimseye dünyanın değişik yerlerinde hiçbir iş yaptırmazlar. … Amerika, hâlâ bu dünya gemisinin dümeninde oturan milletin adıdır. Bu realite kabul edilmeli. Amerika göz ardı edilerek şurada burada bir iş yapılmaya kalkışılmamalı."

Böyle düşünebiliyorsunuz sayın hocam. Pes.

Burada bir gerçek daha ortaya çıkmaktadır, Samanyolu TV'de yayınladıkları; 3.boyutlarda, sır dünyalarında ve buna benzer filmlerde, insanların beyinlerini uyuşturarak, her zaman savundukları her şey Allah'tandır, bekleyin Allah kötülerin cezalarını verecektir, tezini berhava ederek, Amerika'yı kutsal bir statüye oturtmaktadırlar. Oysa bence burada Amerika'nın oturacağı bir statü varsa, o da daha önce belirttiğimiz gibi 'şeytanın postmodern uygulayıcısı' statüsüdür. Şeytanla birlikte hareket edenler ise Rahman ve Rahim kapılarını kendilerine kapatıp onun emrine girenlerdir."- (Fikri Atılbaz,"Küfre Açılan Kapı: Dinlerarası Diyalog" (Berikan Yayınevi 2.Baskı Ankara-2016) 84-85

Bu arada kitabımızın 2. Baskısı geçen ay piyasaya çıkmıştır. Diyalog hikayesini okumak isteyenlere duyurulur. Biz bunları yazdığımızda hükümet erkanı düşünmeden onları destekliyor, hizmet hareketinin hizmetlisi oluyordu!

Lider Bahçeli cemaat faaliyetlerini durdursun derken, birileri onu hedef alıp, cemaate sitem edip, 'ne istediler de vermedik' diyorlardı…

Sağlıcakla kalın!

 

Fikri ATILBAZ

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fikri ATILBAZ Arşivi
SON YAZILAR