Milliyetçi Hareket Partisinde oluşan mücadeleyi o kadar çirkefleştirdiler ki, bu çirkefin ortasında debelenenler, kulaklarına çamur kaçtığından, Lider Devlet Bahçeli'ye attıkları çamurun farkında olmadan, Ülkücü Hareketin ilkelerini çiğnediklerini anlamıyorlar. Her zaman terbiyesizleşen, adaptan uzaklaşanlar, hadsizleşenler ve bu hadsizliklerini Ülkücülük, kahramanlık olarak gösteren bu zavallılar için, hayattayken Başbuğ Türkeş şöyle ifade etmişti:

"Türk Milletine Bizans'tan geçme bir hastalık vardır. Gevşeklik, lâubalilik, dedikodu, fitne, fesat, terbiyesizlik, birbirini beğenmemek, sır saklayamamak, rastgele lâf söylemek...

Bu hastalık sizde de var. Bu hastalığı tedavi etmeniz lâzımdır. Bu hastalığı tedavi edemezseniz, kendinize yol seçiniz. Milliyetçi Hareket'te bir saniye daha fazla kalmayınız. Benimle dava arkadaşlığı edecekseniz, her şeyden önce vasıflı Türk olmaya mecbursunuz.

Türk Milletini batıran, Bizans'ı batıran, Osmanlı İmparatorluğunu batıran hastalık budur."

Evet o günden bugüne kadar hastalığını tedavi edemeyen birtakım güruh, hala bu hastalıklı halleriyle MHP'yi karıştırmaya, Bozkurtların dışına çıkarmanın, mankurtlaşmanın çağdaşlaşma olduğunu, medeni medeniyetsizlerle kol kola girerek açıklamaya çalışıyorlar. Değişim seslerinin bu kadar yükselmesinin sebebi budur.

Anlamadıkları, MHP'nin paradigmalarının nasıl sağlam olduğu ve Türk Milletinin değerleriyle eş olduğudur. Çok bilinen bir gerçeği, "Hiçbir Türk, midesi için köpekliği kabul etmez" sözünü, alavere dalavere ederek, sulandırarak, köpekliğin adını yumuşatıp, mankurtlaştırmanın yolunu arayan Türklük düşmanlarının MHP üzerinde 88 koldan oyun oynamaları gün gibi aşikârdır.

Ülkücülüğün her yerde uygulanacak olan, partiler üstü görenler için yine rahmetli Başbuğ şöyle demiş:

"Ha budalalar ha, Ülkücülük Milliyetçi Hareket Partisinde olur"

Başka partiye gidenlerin, gittikleri partinin genel başkanının onların genel başkanı, lideri olacağını söylemiştir. Ülkücüleri sevmeyen, Allah'tan, vatandan, Türk Milletinden taraf olduğu için değer vermeyenler, kendi partilerine gelince onlara yani MHP'den ayrılanlara değer mi verecekler?

Şimdi de lider Bahçeli, bir kez yalnız bırakmadığı Başbuğ Türkeş gibi konuşmakta, "Bu trenden inenler bir daha binemez" diyor. Ülkücülüğün başka hiçbir yerde yapılamayacağını vurguluyor, böyle bir niyeti olanları uyarıyor.

Her şeyden önce şahsiyetçilik ve ahlakçılık ilkelerinin dışına düşenler, Ülkücüleri taraf olacağını akıllarından bile geçiremiyor. Bu yüzden paradigma değişimini bayraklaştırıyorlar.

Anlamadıkları nokta MHP'nin şehitleri nezaretinde siyaset yaptığıdır. Bu bazılarına saçma gelse de gerçek böyledir. Tüm şehitlerimiz ayağa kalkmış, emperyalistler tarafından ele geçirilmeye çalışılan MHP'yi koruyorlar, yanında duruyorlar. Onların canlarını feda ettikleri değerlere karşı olanlar, paradigma değişimi diye ortalıkta geziniyor ve katılımcıları çoğaltıyorlar.

MHP'yi ele geçirmek, Amerika'nın hizmetlisi yapmak öyle sandığınız gibi kolay bir iş değil!

O öyle oldubittiye getirilecek bir iş değil!

Kandil'cilere, HDP'lilere, İmralı'ya, Yeni AKP'lilere, Yeni CHP'lilere, terör örgütüne, liberallere, komünistlere, Türklük karşıtlarına, paradigma değişimcilerine, alayına bildirilir…

Sağlıcakla kalın!

Fikri ATILBAZ