TEFERRUAT, MÜCADELE, VATAN!
Bu gün geldiğimiz nokta itibarıyla karma karışık bir haldeyiz. Siyaset faul, sosyal medya ofsayt, terör tırmanışta, ahlak köşe başlarında terk edilmiş gibi. Koşuşturma, takip, devamlı sürüyor. Gördüğü rüyayı Fethullah Gülen'den başka hayra yoran kimse yok. Bedduaları ile bunu şekillendirir, kendine gelecek tayin eder. Nasipsizler, Allahsızlar, hainler iş başında…
Hastane önünde patlama, nöbet değişimine giden polis otosunun geçtiği güzergahta patlama, kimlik kontrolü yapan polisler, askerler tarandı… Yoldan geçen vatandaşlardan üçü çocuk olmak üzere beş kişi öldü. Haraç çeteleri iş adamlarını tehdit etti… Mafya hesaplaştı. Mezhep kavgası çıktı… Üniversitede karşıt görüşlü, ne karşıt görüşlüsü ulan, PKK'lı hainler çaputlarını açtı, bölücü başının posterini açıp biji Kürdistan, Serok apo diye bağırdılar…
Bunlar Halep'te, Şam'da, Bağdat'ta ya da Ortadoğu'nun herhangi bir devletinde değil, onlara rol model olarak pazarlanan Türkiye Cumhuriyeti Devletinde oluyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Mardin, Van'da meydana geliyor. Yetkililer bunlara nasıl seyirci kalıyor?
Türkiye bugün paralelle, FETÖ'cü örgütle büyük bir mücadele içinde görünüyor. Ancak bu ne kadar doğru yapılıyor, ne derece başarılı oluyor? Bunları kendimize sormalıyız. Dosdoğru cevaplayıp hem bu yöndeki mücadelemizi yapmalı hem de bunların ortakları olan PKK'yla mücadelemiz masalardan kaldırılıp, dağlarda, ovalarda, şehirlerde, Kandil'de, Üniversitelerimizde yapılmalıdır. Meydan eli kanlı hain şebekesine bırakılmamalıdır.
Al yıldızlı bayrak çekinmeden her yerde; ama her yerde korkmadan, nazlanmadan dalgalanmalı, tabiiyetinde olanlara güç, kuvvet vermeli, onların göğsünü kabartmalı, hasreti prangalar eskitmeli, üzerinde taşıdığı şehit kanları en yüksek makamda oturduklarını bilmeli.
İşte bayrak böylesine bağımsızlıkla esen rüzgarlar içinde özgürce, dalgalanırsa bu gemi yelkenler pupa vaziyetinde tam sürat yoluna devam edecek, uğradığı her iskeleye medeniyeti taşıyacak, insanlığa hizmetini Türk İslam kimliğiyle yapacaktır. Yeter ki ihanet şebekeleriyle layığı ile mücadele edilsin.
Her şeyin bilindiği, herkesin dinlendiği rahmetli Fırat Yılmaz Çakıroğlu davasında adalet yerini bulsun ki, bu dağ kaçkını, vatan düşmanı, Cumhuriyet karşıtı, bölücü, ırkçı, komo-faşist PKK'lı gruplar ve Fırat'ımın katili en yüksek cezayı almalı ki hem adalet yerini bulsun hem de PKK'lı teröristler üniversitelerimizden elini çeksin.
Ülke bugün vatan düşmanı, bölücü hainlerle bir rejim kavgası içine girmiştir. Bu mücadelede, kavgada gerisini teferruat olarak bilen MHP ve Lider Bahçeli örnek davranışları, millete güç veren söylemleriyle, Türkiye Cumhuriyetine karşı olan herkesin, her Türk, Türklük düşmanının karşısında etten duvar örmüştür. PKK'lılar, HDP destekçisi paralelciler, Türk ve Türklük düşmanı olan her zevat ve güruh MHP'nin karşısında yer almış, Lider Bahçeli muhalifi, karşıtı olmuşlardır.
Tarihte çeşitli badireler atlatan, felaketler geçiren, savaştan savaşa giren; fakat sonunda hepsinden Allah’ın inayetiyle sağ salim başarıyla çıkan Türkiye bu ihanet ortamından da kurtulmasını bilecek, dosdoğru olan yolda Milliyetçi Ülkücü Hareketle yürümeye devam edecektir.
Bunun olmaması, BOP'sal niyetler havuzunda yüzebilmek için, MHP'yi darbecilerle bir olma, gösterme gayreti içinde olanlar, MHP'nin FETÖ'cülerle bir olup milletin karşısında olmasını gözleyen hırs sahiplerinin oyunları bozulmuş, Türkiye iç savaşın eşiğinden dönmüştür. Bunun için herkes bir kez daha şükretmeli, Lider Devlet Bahçeli'ye teşekkür etmeli, sağlığına duacı olmalıdır.
FETÖ'nün darbe kalkışmasının ana kollarından biri olan siyasi toplardamarını kesen, oyunu bozan MHP, darbecilerin fiziki alandaki üstünlüğünü daha kurmadan, karşılarında, meydanda tek başına durarak sağlayan MHP ve muhterem Lideridir.
Bundan sonra yapılacak analizlerde bunlar es geçilmemeli, konu her noktası, virgülüne kadar irdelenmeli ve gereken ders çıkarılmalıdır. Bu dersi, hala daha ağızlarında barış diye geveleyen, hümanist görünenlerde almalıdır.
Bizim için hayat Türkiye Cumhuriyeti Devletinden yana olanlar ve ülkeyi bölmek, parçalamak isteyenler arasında mücadele ile geçmektedir. Bu noktada gri olan bölge yok mu? Her şey siyah ve beyaz mı? Diyenlere, her şeyin siyah ve beyaz kadar net olduğunu söyleyebiliriz. İlle de gri nokta arayanlara, "Vatan sevgisi imandandır." (s.a.v) Diyen Peygamber Efendimizin çizgisi olduğunu belirtiriz.
Bu bayrak altında yaşamayı kabul etmiş ve onun uğruna ölmeye hazır olan her vatandaşımıza selam olsun!
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.