Mesele Bahçeli’nin açıklamasında:

"Türkiye'nin açmaz ve sorunlarının farkındayız ve bunları makul bir şekilde nasıl çözeriz diye sürekli çalışıyoruz. Cumhurbaşkanlığı makamının tarafsızlığını, toplumun her kesimine eşit uzaklığını ihlal etmesi devlette anarşi ve kaosu tetikleyecektir. Sırf millet seçti bahanesiyle fiili başkanlığa kılıf aranması, mazeret uydurulması boş ve beyhude bir çabadır."

Ve üzerine basa basa diyor ki:

 “Bizim meselemiz kimin ne olacağı değildir. Bizim meselemiz, kimin hangi makam ve statüye kavuşmayı hedeflediği değildir. Türk siyaseti ucuz hesap yapmadan, çatışma ve çekişmeye kapılmadan Türkiye'nin ana meselelerine çözüm getirmeye mecburdur."

Dinleyen kim?

Ülkücü adaba uyan kim?

Bizim muhteşem dörtlü Meclis çatısı altında ahkam kesmeye devam:

 “Başkanlık oylamasına hayır diyeceğiz.”

Sanki biz “evet” demişiz gibi!

Özdağ, Halaçoğlu, Ok, Okutan…

Ülkenin birçok can alıcı meselesinin MHP’nin akılcı çözüm teklifleri ile hal yoluna sokulduğunu bile bile ve Bahçeli’ye inat…

AKP, anayasa teklifini MHP’ye ilettiğinden beri herkes fala bakıyor.

Kehanette bulunuyor.

Bizim alıklar da bulanık suda balık avına çıkmış, Ülkücülerin kafasını karıştırıp rant elde edeceklerini sanıyor.

O köprülerin altından çok suların aktığını bir türlü kabul edemiyorlar.

Karşı taraf ise onlardan farksız…

Başbuğ da başkanlık demişmiş!

Mesela…

Sabah’tan Bay Övür yumurtlamış: “Başbakanlık kalkıyor. Milletvekilleri bakan olamayacak. Yasamayı Meclis, yürütmeyi Cumhurbaşkanı yerine getirecek.”

Y-CHP’li Bay Yarkadaş’ın elinde duyduğu dedikodular var: “Başkanlığı getirebildikleri takdirde ülkenin isminin Yeni Türkiye ya da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı olmasını konuşuyorlar.”

Hürriyet’te Bay Çekirge döktürüyor: “Türkiye yeni sisteme gidiyor. Muhalefette kalıcı lider olmayacak.”

Bay Bila da kehanette: “Muhalefet alan daralan ve pozisyon değiştiren tek parti MHP. Tabana bu değişikliği izah etmesi kolay değil. Öne çıkan hukuki durumu fiili duruma uygun hale getirme seçeneği, MHP’yi başkanlık sistemine yöneltti.”

Biri gazetesine manşet atıyor: “Cumhurbaşkanı yemininden Atatürk ve laiklik çıkıyor!”

“Binali ve Bahçeli Başkan Yardımcısı olacak!”

Oysa Bahçeli dedi ki: “Metinde Cumhurbaşkanı ifadesi var.”

MHP’nin hukukçuları, medya önünde maydanozluk yapmadan sessizce ve harıl harıl çalışmaktadır.

Bugün Bahçeli’nin masasına çalışmayı koyacaklar.

MHP’nin ilkeleri ve kırmızı çizgileri bellidir.

Taviz söz konusu olamaz.

Gizli pazarlık da olamaz.

Akıllarınca fırsat bellemişler ki…

MHP muhalifleri bu sessizlik ve gizlilikten yine kaos çıkarma peşinde.

Ama yağma yok!

Aslında Saray ve Hükümet, MHP’nin PKK ve Suriye konusundaki tekliflerini uygulamaktadır, millet bunu bilmektedir, buna göre MHP’nin siyaset alanı nasıl daralıyor?

Acaba Bahçeli, 2019’a kadar seçimsiz bir dönem geçirmeyi mi hedefliyor?

Hükümetin terörle mücadelesinde şimdi cana başla savaşan ve şehit olan Türk milliyetçisi vatansever polis ve asker olduğunu millet çok iyi kavramıştır.

Mesele AKP’nin sandık cazgırlarının “Türkiye'de başkanlık sistemine geçişin denemesini yapıyoruz. Parlamentoda 330'u bulduğumuz andaki öyle görünüyor, Meclis'e gelecek ve Türkiye'de başkanlık sistemi ya da Cumhurbaşkanlığı sistemi Meclis'te milletvekillerimizin oylarına sunulacak.” yaygarası da falcılıktır.

Bekleyip görün Devlet Beyin açıklamasını ve AKP’ye sunacakları taslağı..

Utanacaksınız…

Tabii ki utanacak yüzünüz kalmışsa!