İtiraz eden vatan hainidir
Türk tarihinde ilk defa bu kadar büyük bir rezervde yer altı zenginliği bulunuyor. 320 milyar metreküp doğalgaz Türkiye’nin 5-6 yıllık ihtiyacı. Elbette bu kadarı bizim bütün enerji sorunlarımızı çözmez. Petrol bağımlılığımız devam ediyor. Bu kadarla kalırsak uzun vadeli doğalgaz ihtiyacımızı da düşünmek ve buna göre tedbir almak gerekir. Ancak, böyle bir gerçek var diye, bulduğumuza sevinip şükretmeyelim mi? Kaldı ki, bunun bir başlangıç olduğunu, çok daha büyük kaynaklara ulaşmanın oldukça yüksek bir ihtimal olarak karşımızda durduğunu ve Türkiye’nin enerji konusunda dış bağımlılığının kısa süre sonra son bulacağını, hem bütün uzmanlar, hem yetkililer, hem de yapılan araştırmalar söylüyor. Karadeniz ve Akdeniz’deki hakimiyet alanlarımızda daha büyük doğalgaz rezervlerine ulaşmanın yanında, petrol bulmamızın da kuvvetle muhtemel olduğu da ayrı bir gerçektir ve bizim de dualarımız bunun içindir.
BULDUK VE DAHA FAZLASI OLACAK
İşin teknik tarafları ayrı bir meseledir ve uzmanları değerlendiriyorlar. Bizim için ölçü yapılan açıklamalardır. Sayın Cumhurbaşkanı bulunan gazın 2023 yılında iç piyasaya verilmesinin planlandığını söylemiştir. Hiç şüphe yok ki, Sayın Cumhurbaşkanı Sakarya doğalgaz sahasının mesafesini, Türkiye’nin imkanlarını, uzmanların görüşlerini ve dünya gerçeklerini dikkate alarak yapılan değerlendirmelere göre oluşan kanaati kamuoyu ile paylaşmıştır. Bunun üzerine artık başka laf etmek hadsizliktir. Gazın çıkarılmasının, naklinin, işlenmesi için kurulacak tesislerin tamamen milli imkanlarımızla gerçekleştirilecek olması ayrı bir sevinç ve gurur kaynağıdır. Ortada bir gerçek var. Türkiye doğalgaz bulmuştur ve en kısa zamanda en verimli şekilde kullanacaktır. Yeni kaynaklara ulaşılması ile birlikte çok daha ileri, çok daha iddialı, çok daha etkin ve çok daha belirleyici bir konuma geleceğiz. Bu bir temenni değildir, hamaset hiç değildir. Gelişmelerin ortaya koyduğu kaçınılmaz bir gerçeği paylaşıyorum.
İTİRAZ EDEN VATAN HAİNİDİR
Bu ülkede yaşayan ve Türk milletinin onurlu ve saygın bir ferdi olan, bu vatanın bölünmezliğini savunan, bu bayrağın dalgalanmasından şeref duyan herkes, amasız, fakatsız bir şekilde doğalgaz bulunmasından memnuniyet duyup sevinmelidir. Bahane üretmek, meseleyi başka yerlere çekmek, “daha önce de bu tür açıklamalar yapılıyordu ve hiçbirinin aslı çıkmadı” gibi ipe sapa gelmez şeylerle fitne çıkarmaya uğraşmak, gazın kalitesinden tutun da, miktarına varıncaya kadar her şeyi tersinden değerlendirip milletin zihnini bulandırmaya çalışmak asla iyi niyetle izah edilemeyeceği gibi, açık şekilde vatan hainliğidir. Gerek sosyal medyada, gerek siyaset sahnesinde, gerek televizyon ekranlarında ve gerek de uzman kisvesi ile bunu yapanları ibretle izliyoruz. Türkiye gaz buldu diye neredeyse yas tutup ağıt yakacakların varlığını hayret ederek görüyoruz. Yunanistan bile bunlar kadar üzülmedi, bunlar kadar arkadan dolanıp karalamaya çabalamadı.
KİMSE KARNINDAN KONUŞMASIN
Birileri de güya sureti haktan görünüyor, sonra da “ama” diyerek başladıkları cümlelerde kıskançlıklarını başka bahanelerle dile getiriyorlar. Bu siyasi bir mesele olarak kullanılmamalıymış, bütün Türk milletinin bunda hakkı ve payı varmış. Kimse karnından konuşmasın. Bu gazın bulunması öyle sıradan bir iş değildir. En az 70 yıldır birileri bizi oyaladı ve Türkiye’nin hakimiyet alanlarında petrol ve doğalgaz bulunmadığına inandırmaya çalıştı. Yapılan aramaların boşuna olduğunu söyleyip, Türkiye’nin bu konuda dışa bağımlılığa mahkum olduğu savunuldu. Biz bunları söyleyenlere hiçbir zaman itibar etmedik, hatta ciddiye almadık. Şimdi kasıtlı şekilde Türkiye’nin engellendiğini, hatta bazı etki ve yetki sahiplerinin ihanet ettiklerini çok daha iyi anlıyoruz.
TAKDİR TÜRK MİLLETİNİN
Türkiye’nin FETÖ kalleşliğini savuşturması, ardından bütün kurumlarından bu hainleri temizlemesi, bunlara paralel olarak Cumhur ittifakı gibi milli iradeyi, Türk milletinin menfaatlerini, Türk devletinin bekasını her şeyin üstünde tutan bir ittifakın doğması bir dönüm noktası olmuştur. Millilik öne çıkmış, Türkiye her şeyi ile silkinmiş ve ayağa kalkmıştır. Buna bağlı olarak, mavi vatanımızın sınırlarını kesin ve kalın çizgilerle çizilmiş, buralardan hiçbir şekilde ve şartta vazgeçmeyeceğimiz dünyaya ilan edilmiş ve bunun gereğinin yapılacağı dosta düşmana gösterilmiştir. Nasıl ki, kara sınırlarımızın tek bir karışından vazgeçmemiz söz konusu olamaz ise, mavi vatanımızın da her metresi aynı önemde, aynı özellikledir ve bizim için vazgeçilmezdir. Bunu sadece buralarda bulunan ve bulunacak hidrokarbon kaynakları için söylemiyoruz. Bu işin detayıdır. Dünya küçülmüş, zaten her zaman büyük önemi olan denizler hayati önem kazanmıştır. Bir deniz ülkesi olarak haklarımız, hukukumuz ve imkanlarımız elbette sonuna kadar kullanılacaktır. Hem de kendi gücümüzle, kendi gemilerimizle, kendi imkanlarımızla kullanılacaktır ve milliliği esas almanın sonuçları ortadadır. Karadeniz Türk’ün bayrağına bakarak çırpınmaktadır. Takdir, Türk milletinindir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.