Türkiye; bölgesinde etkin, dünyada dikkatle izlenen, içeride tarihi kararlara imza atan bir konum kazanmıştır. Yapılacak çok işimiz var. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki varlık ve egemenlik haklarının sonuna kadar muhafaza edilmesi, Libya’da olmamızı gerektiriyor. Libya’da olmazsak, Akdeniz’de de olamayız.

Yılın son günündeyiz. Geçen sene çok önemli, çok hayati, çok belirleyici gelişmelere şahit olduk. 15 Temmuz ihaneti sonrası oluşan birlik beraberlik ihtiyacının ortaya çıkardığı Cumhur İttifakı, çok daha belirleyici hale geldi. Bütün yıkım gayretlerine, şer ittifaklarına rağmen, Türk milleti büyük sağduyusu ile Cumhur İttifakı'na sarıldı. Türkiye içten içe büyüyen FETÖ belasından önemli ölçüde kurtuldu. PKK terörü sıfır noktasına indirildi. Silkinip, kendimize döndük. Milli ve yerli bir çizgiye gelinmesi ile birlikte etkin, saygın bir konum kazandık.

ÇEMBER KIRILDI

         Yeni yıldan çok daha ümitliyiz. Çember kırılmıştır. Yine boş durmayacaklar, içeriden ve dışarıdan her türlü saldırıyı yapacaklar, ama artık hazırlıklıyız, dirençliyiz ve kararlıyız. Türkiye; bölgesinde etkin, dünyada dikkatle izlenen, içeride tarihi kararlara imza atan bir konum kazanmıştır. Dışa bağımlılığımız azalmıştır ve bu durum kendi kararlarımızı alma, uygulama ve sonuçlandırma imkânlarını çok ama çok arttırmıştır. Milli savunma sanayimizi çok daha geliştirmek, ilerletmek ve ihtiyacımız olan bütün malzemeyi ve silahı hızla ve en iyisi olacak şekilde üretmek, işimizi daha da kolaylaştıracaktır. Ekonomimizi de istenilen seviyeye çıkarırsak, gerisi kendiliğinden gelir.

EKONOMİ ÖNEMLİ

         Ekonomi çok önemli ve hatta belirleyicidir. Daha önce de yazmıştım. Türkiye’de önemli siyasi değişimler hep ekonomiye bağlı olarak yaşanmıştır. Toplum mühendisliklerinde en önemli ve etkili argüman ekonomidir. Onun için Türkiye ile meselesi olanlar önce ekonomiye saldırıyor, milletin ekmeği ile oynuyorlar. CHP ve yancılarının her şeyi kötü gösterme, ülkede sanki açlık, kıtlık varmış gibi gösterme gayretlerinin altında da bu kirli oyun yatmaktadır. Her şeyin güllük gülistanlık olduğunu söylemiyoruz, ama asla ümitsiz değiliz. Ekonomiyi üretim üzerinden değerlendirmek, yönlendirmek ve ivme kazandırmak çok daha hızlı ve kalıcı sonuç verecektir. Hükümetin çabalarının da bu yönde olması, son derece isabetlidir.

LİBYA’YA GİTMEK ZORUNDAYIZ

         Yapılacak çok işimiz var.  Libya’da olmak, yeni yılda ilk ve en önemli gündem maddemizi oluşturuyor. Biz oraya Libya hükümetinin davetlisi olarak gidiyoruz. Gitmek zorundayız. Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’deki varlık ve egemenlik haklarının sonuna kadar muhafaza edilmesi, bunu gerektiriyor. Hiç kimse ipe un sermeye, bu milli ve tarihi görevi başka yerlere çekmeye uğraşmasın. Libya’da olmazsak, Akdeniz’de de olamayız. Bize bir şey vermeleri bir kenara, elimizdekini de almaya çalışıyorlar. Buna hiçbir şart altında rıza gösteremeyiz. Sınırımızın dibinde bir terör devleti kurulmasına izin vermedik, Suriye’deki terörün bizi hedef almasına göz yummadık ve gereğini yaptık. Biz o zaman, “Her ne pahasına olursa olsun, Suriye sınırını teminat altına almak ve güvenli bölge oluşturmak zorundayız” derken, CHP ve yancıları o zaman da felaket senaryoları yazıyor ve milletin zihnini bulandırmak için ABD ve Esad sözcülüğü yapıyorlardı. Evet yanlış duymadınız, ABD ve Esad gibi görünüşte birbirine düşman iki tarafı aynı anda memnun etmeyi başaran dünyadaki tek muhalefet bizdedir ve CHP, yancıları ile birlikte bunu hayata geçirmiştir.

KAYBEDECEK ZAMAN YOK

            Bu zillet güruhunun Türk milletinin işine gelecek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığını destekleyecek bir icraatını, hatta bir sözünü bulamazsınız, ama Türkiye ile meselesi olan herkesi memnun etmekte çok başarılılar. Kendi otomobilimizi yapmamızdan bile rahatsız oldular. Kanal İstanbul gibi bir projeyi engellemek için ileri sürdükleri gerekçeleri ciddiye almak dahi gereksizdir. CHP’nin karşı çıktığı her ne varsa, tamamı Türkiye’nin faydasına oldu, milli güvenliğini güçlendirdi, iddiasını arttırdı. İşte bir yılı geride bıraktık, geriye baktığımız zaman CHP ve yancılarının bu milletin, bu ülkenin faydasına olacak tek bir icraatını, hatta sözünü bulamazsınız. Dolayısı ile Türkiye’nin yeni yılda da CHP ve yancıları ile kaybedecek zamanı yoktur.

TERÖRLE MÜCADELE DEVAM ETMELİ

         Önümüzde seçimsiz 3 yıldan fazla bir zaman var. Cumhur İttifakı son derece güçlü ve kararlıdır. Yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi her geçen yıl daha da yerleşmekte, kökleşmekte ve sorunların çözümüne hız kazandırmaktadır. Terörle mücadele, yine ön planda olacaktır. Bu konuda en küçük bir gevşemeye tahammül yoktur. Ekonomideki ivmenin sürdürülmesi hayati önemdedir. İşi ve huzuru olan insan hiçbir oyuna gelmez. Sosyal meseleleri kaşıyarak milleti sokağa dökme planlarını kursaklarında bırakmak, milli bir görev haline gelmiştir. MHP’nin teklif ve önerilerinin dikkate alınması ve hayata geçirilmesi hem hükümetin işini kolaylaştıracak, hem de büyük bir rahatlama sağlayacaktır.

YENİ YIL KUTLAMALARI

         Yeni yıl kutlamalarının yanlış ve üzücü şeylere sahne olmaması için gerekli tedbirlerin alındığını memnuniyetle görüyoruz. Saygı ve kurallara uyulması esasıyla, herkes istediği gibi kutlama yapma hakkına sahiptir. Bizim yeni yıldan anladığımız, “Lider Ülke Türkiye” hedefine bir adım daha yaklaşılmış olmasından ibarettir. Gerisi teferruattır. Yeni senenin Türk milletine ve İslam alemine huzur, bereket ve hayırlar getirmesini içtenlikle temenni ediyorum.