Oyun Kartları Yeniden Dağıtılıyor: Dağıtıcı; ‘Rusya’
ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri IŞİD terörüyle savaşırken Suriye devlet başkanı Beşar Esad ile savaşabilmesi için ÖSO (Özgür Suriye Ordusu)’ya silah tedarik ediyordu. Bu oyunda Türkiye’nin yapmasını istedikleri ise Suriye’ye direkt müdahale etmesi idi. Türkiye bu isteği yerine getirmeyince bütün plan aksadı. ABD Suriye’ye tek başına neden müdahale etmiyor? 4 Nisan 2003’deki Irak savaşını hatırlayın Dönemin başkanı George Bush kimseye sormadan savaş ilan etmiş ve 2010 yılına kadar bir fiil Irak’ta sözde adaleti sağlamak için kalmıştı, keza Suriye’de de aynısını yapabilirdi! Yapmak istemedi çünkü çok iyi biliyorlar ki Rusya Suriye’yi batı bloğunun kucağına atmaz. Başarısızlıkla sonuçlanan Suriye oyununda masadan kalkan taraf yok ancak kâğıtlar Rusya tarafından yeniden dağıtılıyor…
Peki, Türkiye bu masada ne kaybetti ne kazandı? İlk kaybımız ‘Süleyman Şah’ türbesinin yerinin değiştirilmesi. Daha önce de Suriye’nin baraj yapacağız bahanesiyle iki defa değiştirilmişti. Benim ecdadım mezarında bile rahat ettirilmiyor… İkinci kaybımız Suriyeli mülteciler sorunu, bu Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki en büyük kayıplardan biridir. Suriyeli mülteci konumunda ülkemizde 2.500.000 insan var bizim birçok şehrimizin nüfusundan fazla peki bunun ne zararı var? Kültürel zarar, ekonomik zarar, sosyal zarar ve psikolojik zarar… Keza maddi yardımlarımız sadece çadır kentlerdeki mülteciler için 7 milyar 500 milyon dolar civarında ve Erdoğan bizzat açıkladı Avrupa gezisinde ‘Tüm dünyadan bize gelen yardım parası 474 milyon dolar’… Peki, kazancımız var mı? Manen Müslüman kardeşlerimize yardım ettiğimiz için değer biçilemeyecek bir kazanç içerisindeyiz ancak aynı sevaba şimdilerde dile getirilen ‘güvenlikli bölge’ oluşturarak da ulaşabilirdik. Benim milletimin düzenini kültürünü sosyal yaşantısını bozmadan da yardım edilebilirdi. Bu Erdoğan’ın Uluslararası politikada eksik olduğunun göstergesidir. Rusya bu güne kadar Suriye’ye karadan müdahale olduğu takdirde Esad’ın yanında yer alacaklarını belirtmiş ve izlemeye çekilmişti.
Oyun yeniden kuruldu, hem de Müslüman Türk’e düşman Rusya tarafından. Ruslar yeni kartları dağıttı ve blöfünü yaptı Türk Hava sahasını ihlal etti hem de iki defa. Başbakan Ahmet Davutoğlu bir daha olursa vururuz açıklaması yaptığı günün ertesinde tekrar ihlal yaşandı yetmedi o günün akşamı MİG-29 savaş uçağı sınır hattında devriye atan iki F-16 savaş uçağımıza radar kilitleyerek taciz etti.
ABD Dış İşleri bakanı John Kerry ‘Türkiye’nin haklı olarak uçağı düşürmesinden endişelendik’ açıklaması yaparken NATO genel sekreteri Jens Stoltenberg ‘Türkiye’nin yanındayız. Türkiye hava sahasına yapılan ihlal NATO’ya yapılmış sayılır, ayrıca yapılan hava koşulları nedeniyle açıklamasını doğru bulmuyoruz…’ Açıklaması yapıyor… Bu resmen Türkiye’nin sırtını sıvazlamaktır. Hani bir çocuk kızdığında sırtını sıvazlar daha da körüklemek için ben yanındayım dersiniz ya tam olarak öyle yapılıyor. Peki, Erdoğan ne dedi ‘Bu durumu kabullenmek Türkiye’ye yakışmaz, Rusya Türkiye’yi kaybeder kaybederse de çok şey kaybeder’ İyi de Sayın Erdoğan bu kadar alt perdeden konuşmak ülkemizi ne konuma getirir bilmiyor musunuz? Biz angajman kuralları koymuştuk Suriye sınırına, ona ne oldu? Oradan gelen kuş bile olsa vurulacaktı hani? Bakın ben savaş yanlısı değilim ancak Uluslararası politikalar iç siyasete benzemez, haklı olduğunuz bir konuda ciddiyetinizi kanıtlamaz iseniz itibar seviyeniz düşer. İtibar kaybetmek öyle basit bir söylem değil hani bir deyim vardır halk arasında ‘İt ürür kervan yürür’ Siz itibar kaybederseniz ne kadar ürürseniz ürüyün kervanı birileri yürütmeye devam eder… Yazımı yazdığım dakikalarda Rusya’dan bir açıklama geldi ‘Biz Türkiye ile görüşmeye hazırız, yanlış anlaşılmamak için’ Tabii blöfü tutmayınca geri adım atıldı. Hamle sırası batı bloğun da önümüzdeki günlerde neler yaşanacak kestirmek zor ancak benim görüşüm koalisyon güçleri taktik değiştirip karşı hamleye geçecekler.
Buradan milletime sesleniyorum şu olaylı günlerde doğru hamle yapabilecek bir politika benimseyen liderleri tercih ediniz. 1 Kasım da yeniden seçim yapılacak var olan iktidarın bu yanlış politikalarını lütfen göz önüne alarak oyunuzu kullanın…
Saygılarımla…
Tuncay GÜLÇİN
07.10.2015
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.