AH DEVLET BAHÇELİ AH!

 

Ah Devlet Bahçeli ah! Beyim iktidar olabilirdiniz. Amerika'nın isteklerine evet deseydiniz, Okyanus ötesine göz kırpıp, işmarda bulunsaydınız. Yani gençler ayaklanıyor diyerek yerini iş bilmezlere ya da bir gence bıraksaydınız. Bizim, hükümet gidişatına sizde onay verseydiniz. Neyinize? Neden Anayasanın değişmez maddeleri konusunda hayır dediniz. Baksanıza etrafınıza sizden başka, inanan yokmuş sizin hayır dediklerinize? Meğerse ne kadar da çok insan karşınızda… Ne yani, ne olurdu anayasaya değişikliğine gidip evet deseydiniz. Ne olacaktı? En fazla anayasadan Türk kelimesi kalkardı o olurdu.

Yeni AKP, Yeni CHP ile el ele tutuşarak Kürt gerçeğini görseydiniz. Türkiye'de Kürt sorunu vardır deseydiniz! Bütün bu bölünme meselesi hallolurdu. Çözüm denen çözülme sürecine eşlik etseydiniz. İnanın ki bütün medyanın, Amerika'nın, Batının, Avrupa Birliğinin, dışımızdaki ve içimizdeki tüm İrlandalıların desteği olmasa da, övgüleri sizin olurdu. Terör bakın o zaman nasıl da sıfıra inerdi. Yeter ki siz bu ihanete he deseydiniz.

Bu ve her konuda haklı çıktınız da ne oldu? AKP yine iktidar, yine dini siyasete alet ediyorlar, yine Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü ve Cumhuriyetimizi yok sayıyorlar, milliyetçilik ayaklar altında… Bu büyülenmiş millet, onun yolunda ümmete doğru gidiyor. Hiç olmazsa size ait 1-2 Genel Müdürlük, 1-2 Daire Başkanlığınız olsaydı.  Kırmızı plaka taşıyan bakanlık değil belki bürokrasiniz bile olsa bize yeterdi.

İşlerimiz hallolurdu.

Maddenin maneviyata galebe çaldığı şu günlerde biraz maddileşseydiniz… Başbuğ Türkeş, Türklük Davası, Milliyetçi Ülkücü demenin ne alemi vardı? Bir de muhalefet cenahı bakımından baksaydınız meseleye. O zaman kendimizi yüzde 60'lık bloğun başında bulurduk. Gerekli olan kanlı HDP desteğini alır, bugün paralel başı denen şahsiyetle kardeş kardeş geçinir, Amerika'nın kim bilir kaçıncı dereceden bir planı, hem yeşil hem milliyetçi kuşağı projesi olurduk.

Niye bizlere namusu memleket meselesi yaptırdınız. Niye bizi çalanların, çırpanların, haramzadelerin sofrasına oturtmadınız? Birlik olsa ne olur? Koskocaman Türkiye, birazı bölünse ne olur? Herkes rahatlardı. En fazla ucundan azıcık verirdik. Peki ya kazancımız ne olurdu? Ülkümüzü, Davamızı satmışız, bayrağımızı satmışız. Derler geçerlerdi. Şahsi menfaatlerimiz gerçekleşir, küpümüz dolardı. Bugüne kadar verdiğimiz Şehitler, sahte Müslümanların, 'Hak için kurban küp için kavurma' benzetmelerine benzerdi.

 

Hep görüntüde, hep ön safta olurduk. Ah Devlet Bahçeli ah! Biraz pragmatik düşünseydiniz, değerler paradigmasını değiştirip, 'Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben' diyeceğinize, 'Önce ben ve yakinlerim' deseydiniz, bizi çeşitli yollardan iktidar etseydiniz. Ballı ihaleleri eşe, dosta ayarlasaydınız, bakın nasıl büyüyorduk, iktidarla beraber oluyor, onun verdiği kemiğin etli yerlerini sıyırıyorduk. İktidar demek bizim için her şey demek olanları yanımıza almış olurduk.

Ah be Devlet Bahçeli ah! Hala mevcut Milliyetçi Ülkücü paradigmayı savunuyorsun ya, bu da bizi paradigmalar mücadelesine sokuyor. Bu mücadelede ahlak yok, etik anlayış bitik olmuş, akılla kalp aynı anda çalışmadığı için, kalpsiz akılın, akılsız kalbin hükmettiği vicdansızların sayısı artmıştır. Her şey mubahçılar çoğalmışlardır.

Maneviyat maddiyatı yenecek dedikçe, yanımızdakiler, içimizdekiler paralel maddiyata yenik düştüler.

Ah be Devlet Bahçeli ah! Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır derler ya aynen o pozisyondayım.

Sağlıcakla kalın!

 

Fikri ATILBAZ

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fikri ATILBAZ Arşivi
SON YAZILAR