Ülkücüler Allah Adamıdır
Herhangi bir kötü laf etmeden herkes eteğindeki taşları döksün. Bunu herkes ister ve herkes hazır olmalıdır. Ancak hiç kimse kancıkça oyunlara girmemeli ve bu oyunların içinde yer almamalı, saf tutmamalıdır. Buna çok dikkat etmeli ve bu olayı zorda olsa gerçekleştirmeliyiz. Olay budur! Herkes oturacağı, yardım alacağı kesimi çok çok iyi bilmeli, Milliyetçi Hareket Partili olduğunu asla unutmamalı ve ona göre davranmalıdır.
Dün üstü kapalı olarak bu konuya değindim. Uçan kuşun kartal olduğunu saklamamalı, üstünü örtmeye kimse çalışmamalıdır. O yüzden etrafımıza çok dikkatli bir şekilde bakmalı, bir Milliyetçi Ülkücü olarak meselelere yaklaşmalıyız. Olayı niye bu hale getiriyorsunuz? Niye diye sormalıyız? Olayı tartışırken Milliyetçi Hareketten ayrılan, doğru tabirle çıkarılan insanları niye rahat bırakmıyorsunuz? Her şeye rağmen böyle bir şey yapıyorsanız, bilin ki sizi ne tarih affedecek, ne de Türk Milleti!
Y-CHP'nin salonlarında onlarla giriştiğiniz ortak yapılanma sonucu, her ne kadar üstünü örtmeye çalışsanız da yaptıklarınız sizi ortaya çıkarıyor ve bu iş de sizin figuran ve dolgu malzemesi olduğunuzu siz istemeseniz de belli hem de açıkça belli oluyor. Bunun için uğraş veren Y-CHP ve Aydınlık dikenleri ve yayın yani televizyon kurumlarına çok teşekkür etmeniz gerekir.
Kullanıldığını bile bile bu işe devam etmek nasıl bir iş, nasıl bir duygudur? Bizim yani Milliyetçi Ülkücülerin hiç tatmadığı ve hiçbir zaman bilemeyeceği, bilmeyeceği bize uzak çok uzak bir duygudur.
Çünkü herkes biliyor ki, tüm dünya görüyor ki Milliyetçi Hareket Partisinin ne istediği çok açık bir şekilde bellidir. Bunun karşısında olanlar da bellidir. En azından bu oylama bunu ortaya koyacaktır. Efendim bu bir parti seçimi değil herkes "Evet"ini "Hayır"ını verir yine partisine döner diye bir şey olamaz!
Bir partini Genel Başkanı görüşünü açıklamış ve oyumuz "Evet" yönünde diyorsa, o partinin tüm mensupları hiçbir korkuya kapılmadan, olayın ya da konunun iyice tartışıldığını ve ülke için, bizim için önemli olanın ne olduğunun tartışıldığını bilerek ve bizi aydınlatmak için belgeleriyle ortaya döküldüğünü bilmek zorundayız.
Partimizin, bu kararları almak için var olduğunu, Türkiye'nin Türkiye olarak kalmasını arzu ettiğimizi bilmemiz gerekmektedir. Ben böylesi önemli bir konuda partim gibi düşünmeyeceksem, hangi konuda partim gibi, Milliyetçi Ülkücü gibi düşüneceğim. Başka partiler beni ilgilendirmez; ancak benim bağlı olduğum parti, vatan için, bizim için, doğru olanı seçiyordur. Allah için hareket etmeli ve "Evet" demeliyiz.
Partimizin yanlış karar verdiğini bunun için, PKK'yla, bilumum sol örgütle, elinde Ülkücü kanı bulunan Aydınlık Vatan Partisiyle, bunlara başlık yapan Y-CHP ile birlikte, Türkiye'nin üniter yapısına karşı olan tamamen mezhepçi ve ayrılıkçı yapıda olan bir grubun içinde yer alarak "Hayır" diye seslenmek, bu gurubu meşru kılmaktan öte bir şey olamaz, olmayacaktır da...
Bu kadar gündür hep bu konuda yazıyorum. Merak edenler için söylüyorum, memleket için böylesi önemli bir konuda, öce ülkem ve milletim diyoruz, Ülkücüyüz, Milliyetçiyiz, Atatürkçüyüz, Başbuğ Türkeşçiyiz ve Lider Devlet Bahçeli'ci olarak her şeyden önemlisi bir Türk evladı olarak, ülkemizin geleceği için "Evet" yine Liderime eşlik ederek daha güçlü bir sesle "Evet" diyoruz.
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.