Allah İçin Karşılıksız Sevdik

 

Lider Devlet Bahçeli bıkmadan usanmadan bir daha söylüyor: "MHP sanal gündemlerle oyalanan bir anlayışa sahip değildir. 47 yıldır millete rağmen adım atmadık, bundan sonra da atmayacağız. Türk devletinin varlık haklarını tahrip etmek isteyenlere hoşgörü göstermeyeceğiz. Muhalefet etmekle, eleştirmekle, milletimizin beklentilerini karşılayamayacağımızı iyi biliyoruz. Türkiye'nin sorunlarının farkındayız. Her teklifimiz, değerlendirmemiz, arayışımız bir fikri ve ahlaki zemine yaslanmaktadır. Biz devletin tıkandığını, anayasanın askıya alındığını söylüyoruz."

Bu dediğimizi Liderin nato kafa nato mermer dediği mankafalar anlamaz. Her şeye rağmen, Lider bu zevatlardan hala umudu kesmiş değil. Efendiler Türkçe konuşuyoruz dedik, 'ben bilmez merkez bilir' dediğiniz halde, neden anlıyorsunuz, mors alfabesi mi kullanıyorsunuz, dumanla mı iletişim kuruyorsunuz söyleyin de size o şekilde anlatayım diyor. Baktı ki hecelemekten, kara tahtadan anlamıyorsunuz; çünkü Türkçe bilmiyorsunuz o da neyle anlıyorsanız öyle anlatayım diyor. Yoksa biz de Liderin belirttiği gibi sizlerin, "gözleri görmeyen, kulakları duymayan, kalbi hissetmeyen mahşer midillisi" olduğunuzu biliyoruz. Biz üzerimize düşeni yapalım da, son raddesine kadar her yolu deneyelim suç bizden gitsin istiyoruz.

Zira Yüce Allah kutsal kitabında, "Onların kalpleri var, fakat anlamazlar. Gözleri var, fakat görmezler. Kulakları var, fakat işitmezler." (A'raf/179) bu tür insanları cehennemlik olarak niteliyor.

Bu hafta grup toplantısında rakamlarla dile getirdiği torak kayıplarımız 1918'e kadar olduğunu, Devlet Hoca oldu anlattı. Bilmeyenlere öğretti ki Türkiye Cumhuriyetle birlikte asla toprak kaybetmemiş, bugün sınırlandığımız hale Atatürk tarafından getirilmedik. O imparatorluk bakiyesini korumuş ve kalan bakiyeden. Misak-ı Milli diyerek Türkiye Cumhuriyetini çıkarmış ve bütün dünyaya kabul ettirmiştir. Bu konuda tarihçilerin yapması gereken açıklamaları, bilgileri o vermiştir. Bir kez daha kendisine teşekkür ediyoruz.

Lider Devlet Bahçeli diyor ki: "Türkiye Cumhuriyeti gelip geçici heveslerin mahsulü değildir. Uğruna can verip, kan döken kahramanların sayesinde Cumhuriyetle buluşmuştur. Hiç kimse Cumhuriyetin ilke ve esaslarını değiştirme yanlışlarına başvurmasın. Geleceğimizin ana çatı ve rotası Türkiye Cumhuriyeti'dir. 29 Ekim 1923 ızdırap dolu yılların açılmamak üzere kapandığı tarihi bir kavşaktır. Tarihin en zor dönemlerinde nice badirelerle başa çıkan milletimiz, ülkemizin üzerine çöken kara bulutları dağıtacaktır."

Şimdi ağzı olduğu için konuşan bütün aymazlara, yalancı cumhuriyetçilere, Truva atlarına soruyorum: Hiç kimse Cumhuriyetin ilke ve esaslarını değiştirmeye kakışmasın diyen biri, sizce ülkenin eyaletlere bölünmesini, otonomların oluşmasını, özerk bölgelerin, kantonların kurulmasını, her bölgenin kendi meclisinin olasına rıza gösterir mi? 

Ülkenin etnik ve mezhep temelli olan ayrışmasından duyduğu sıkıntıyı dile getiren Lider Bahçeli, tüm sosyal kesimleri içinde barındıran milleti, ümmete tercih etmekte, vatanı, seccadem vatanımdır diyen Amerika'da oturan sakat mantığa ve tüm vatansızlara karşı savunmaktadır. Böyle bir adamı "Başkanlık sistemine" evet diyor diye itham etmek sadece ahmakların işidir. Bu ahmaklar, tarih bilmezler, sosyoloji bilmezler, siyaseti politika olarak algılarlar, İslam'ı bilmezler… Bu kadar bilinmezlik içinde önlerindeki çukuru görmeyip astrologluğa soyunup, her türlü falcılığa yaparlar. Onlar ne müneccim b… yemişlerdir. Onun için ağızlarıyla pislik saçarlar.

Baylar, bayanlar, biz Cumhuriyet aşığı Türkiye Sevdalılarıyız! Özümüz sözümüz birdir. Ne diyorsak odur. Biz nabza göre şerbet vermedik vermeyiz. Oy uğruna yalan söylemedik söylemeyiz. Gönlündeki Turana sınır tanımayan Türk Milliyetçileriyiz.

Bize siz nasıl, "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır." diyebiliyorsunuz? Aleyhinize sonuç doğuracağını bile bile nasıl Devletin yanında durabiliyorsunuz? Diye sorup, hayrete düşenlere kısaca anlatalım:

Öyle bir ortamdayız ki, çıkarı olmadan bir iş yapmayan zihniyet hakim. İnanıyorum ki, bugün Allah'a inananların birçoğu, Allah cennet ve cehenneminden söz etmeseydi iman etmezlerdi. Allah'a karşılıksız iman edeceksiniz. Varlık sebebinizi bileceksiniz. Bu vatanı, Türk Milletini karşılıksız sevmeyi becerirseniz bu yaptıklarımızın nedenini anlarsınız!

Biz Allah'a her şeyimizle kuluz. Cennetinden dolayı iman etmiyoruz. Anlamanız için bir daha söylüyoruz, "Biz bu vatanı karşılıksız sevdik." Karşılıksız sevmeyenlerin bizi anlamasını bekleyemeyiz. Onlar karşılıksız sevmeyi bilmedikleri için; ancak değerlerimizi değiştirmeye çalışırlar.

Sağlıcakla kalın!

 

Fikri ATILBAZ

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fikri ATILBAZ Arşivi
SON YAZILAR