Allah'ım mübarek Kadir gününü idrak ettiğimiz, Cuma gününü kutladığımız günde 8 şehidimiz var. Hepsine Allahtan rahmet diliyorum. Bu nasıl bir vurdumduymazlık, nasıl bir AKP savunmasıdır ki, anlamak mümkün değil. Hemen bütün Türlük düşmanları kafasını sokacak bir kum öbeği bulmuşlardır. Ve bunu, madabatlarını açıkta bırakmayı çok iyi başarıyorlar. O iri cüsselerini dışarıda bırakıp, küçücük kafalarını kuma gömme iddiaları ne kadarda ilginçtir. Deve kuşunu bilmem; ama deve kuşu bunu yapıyor diye yapan çok insan var. Hem de her konuda bunu yapan o kadar çok insan var ki…

Güneşin ışıkları altında yaptıklarının gizli kalacağını sananlar, yanılmaktadırlar. Onun için onların sadece başlarını kuma gömmeleri kendilerine bir fayda sağlamadığı gibi onları hedef konumuna getirir. Cumhurun başı olmuş birinin, köprü açılımında Turan Sofuoğlu'nun abisi diye tanıtılan birinin el öpmesinden dolayı, 'Yani bu adamlardan var mı ya!' demesi asla kapatılamaz. Fransa'da İstanbul'da hayatını kaybeden vatandaşlar için saygı duruşunda durulup, teröre inat Eyfel Kulesi kırmızı beyaz renklere ve ay yıldızla süsleniyorsa; bunun karşılığında İstanbul'da köprü açılışında abartılı görüntüler meydana geliyor, konfetiler patlatılıyorsa, vay benim canım ülkem vay. Yazık sana, sende bu organizasyonlara katılıyorsun.

Artık durumlar öylesine karıştı ki, insanlar nerede olduklarını unutup, başkalarının yapabileceği işleri kendileri yapıyorlar. Aynen MHP Kemer Belediye Başkanının yaptığı gibi. Bu adam, utanmadan sıkılmadan öldürülen Rus pilotu için, ailesine ev veriyor. Bu, içinde bulunduğu partinin değerlerini hiç bilmeyen birisinin yapacağı bir iştir. Adamın paradigmayı değiştireceğiz diyenlerin yanında olması da ayrı bir garabettir.

Yaptığı bu girişimden hemen sonra, partiden ihraç istemiyle disiplin kuruluna verilmesinden dolayı, derhal partiden atılması, haktır. Bu değerleriyle oynanan, değiştirmek isteyenlere verilmiş en güzel cevaptır. Ülkü Şehidimiz Nuriddin Aputkan'ın bizim için çok önemli olan değerler için nasıl canlarını ortaya koyduklarını, değerlerimizin ne kadar önemli olduğunu belirten hayattan bir kesit sunuyorum:

"23 yaşındaydı, Antalya'nın Serik ilçesinin Yukarı Kocayatak Köyü'ndendi. Asıl adı 'Nuriddin'dir ama halk dilinde Nurettin dendiğini için öyle bilinirdi. Kendi köyüne öğretmen olarak gelir. Köyde örgütlenen solcu öğretmenler ve köyün solcuları rahatsız olur. Hatta Ülküdaşımız köyde bir duvara "TÜRKİYE İÇİN EN BÜYÜK TEHLİKE KOMÜNİZMDİR. GÖRÜLDÜĞÜ YERDE EZİLMELİDİR." M. Kemal Atatürk yazar. Solcular tamamen rahatsız olur. Olaydan 4 ay önce evlenmişti. 27 Haziran 1976 Pazar günü Ülküdaşımız sokakta yürürken köyden bir kaç kişi yolun kenarında duruyordu. Tam onların yanından geçerken Nurettin öğretmeni tahrik etmek için bir şeyler söylüyorlar. Ülküdaşımız "Sen ne demek istiyorsun?" demesine kalmadan bıçakla birisi vuruyor. Ülküdaşımız oradan uzaklaşmak isterken diğer kişi silahla ateş ediyor. Nurettin öğretmen kanlar içinde kalıyor. Köyden başka bir şahıs Ülküdaşımızı korumak için kucakladığı gibi bir duvarın arkasına alıyor. Fakat aldığı bıçak ve kurşun yarası ağırdır. Orada ruhunu Hakk'a teslim edip Ülkücü şehitler kervanına katılıyor."

Bizim hassasiyetimizi bilmeyenler, bizi asla yargılayamaz, bizi anlamaları asla mümkün değildir. Onun için rahatça paradigma değişiminden söz ediyorlardır. Çünkü bekâra karı boşamak kolay gelir mantığından hareket ediyorlar.  Ancak biz Ülkücü Hareketiz ve buna asla izin vermeyiz. Biz bu dünyada Türklüğümüz ve dinimiz için her türlü çileye talip olduğumuz gibi, hepsini de defederiz. Her türlü müptezelliğe, çılgın değişim isteklilerine karşı, "Allah var gam yok" diyerek dik dururuz!

Kemer Belediyesinin bu çirkin, müptezel işle gündeme gelme vesilesiyle ne belediye uğruna ne de ticaret uğruna değerlerimizden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha tüm dünyaya ispatlamış ve duyurmuş bulunuyoruz. Bu zihniyette insanları aramızda olsa dahi yaşatmayız.

Kendilerine yeni paradigmalar arayanlara güle güle… Ölmez bu Hareket ölmez bu dava.

Sağlıcakla kalın!

Fikri ATILBAZ