MÜSLÜMAN DOĞRU YERDE SAF TUTMALI
Yolu Asya'nın bozkırlarından, steplerinden gelip, İslam bülbüllerinin, "Allah Allah" deyi ötmesiyle kesişen Türk Milletine selam olsun. Türk Milletini Allah ile aldatmaya kalkan Lawrence kılıklı insanların başarılı olacağını sananlar bize hazırladıkları tuzak içinde yok olup gidecekler inşallah.
Müslüman temiz manasında saf olmalı; ancak keriz anlamında saf olmamalı. Saf tutmalı; ama doğru yerde olmalı.
Lütfen dikkatle okuyalım. Tarihi sarsan, Osmanlı'yı yıkıma götüren "made ın england" şeytanca bir mehdi oyunu.
"İslam'ı çok iyi araştıran İngiliz strateji uzmanları yeni İslam tarikatları üretmeye başladı.
"Mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır." Gibi şeytanca bir slogan uydurdular. İnsanlar, şeytanın mürşitliğinden korunmak için İngilizlerin kurduğu tarikatlara koştu.
Fakat İngilizlerin bu tarikatların üzerinde bir güce ihtiyaçları vardı; kimsenin hayır diyemeyeceği bir güç!
İngiliz ajanlar, Büyük Britanya'daki tüm senaryo yazarlarını toplayıp onlara amaçlarını ve politikalarını anlattı. Arapların karakteri hakkında ayrıntılı bilgi verdiler.
İngiliz senaristler dört sahnelik bir senaryo ile işi bitirdi.
İngiliz ajanlar, birkaç ay boyunca halka Muhittin Arabi tarafından söylenmiş olduğu rivayet edilen müthiş bir kehaneti anlattı.
İngilizlerin uydurduğu rivayete göre, tam altı yüzyıl evvel yaşamış Arap bilgini Muhittin Arabi, büyük bir kehanette bulunmuştur. Bu kehanete göre, "Çöle tatlı su aktığı zaman yeni bir nebi gelecek ve Araplar hürriyete kavuşacaktır."
Senaryo adım adım sahneye konulur.
Önce Muhittin Arabi'nin çöle su geleceğini söylediği bir ay kadar işlenir. Rivayet, Muhittin Arabi'ye aitmiş gibi gösterilince hemen herkes inanır.
Bir süre sonra İngiliz ajanlar, "Nil'den çöle su geldiğinde, yeni peygamberin geleceğini" yaymaya başlar.
Üçüncü adımda Arabi'nin "Nil'den çöle su geldiğinde, yeni bir peygamber gelecek ve Arapların hürriyetine kavuşacaktır." dediği işlenmeye başlanır.
Bu arada İngiliz ajanlar, çarşıda pazarda İngiliz komutan Allenby adını sık sık 'El Nebi' veya 'En Nebi' diye telaffuz eder! Derken İngilizler bir bahaneyle Arap şeyhlerinden bir grubu Sina'ya götürür ve borularla Nil'den gelen suyu gösterir. Boruların bir ucu çölde diğer ucu Nil'dedir.
Araplar sonunda Allenbey'in, Muhittin Arabi'nin bahsettiği nebi yani peygamber olduğunu kabul eder.
Kuran'ı Kerim'in Hz. Muhammed'i son Peygamber ilan ettiğini düşünmezler bile. Artık onların yeni peygamberi İngiliz Komutan Allenby'dir!
Yeni peygamber Allenby, hemen Cihadı Mukaddes ilan eder. Araplara; 'Allah ve Hz. Muhammed aşkına' çölleri karış karış savunmaya çalışan Türk birliklerine hücum emrini verir.
Cepleri altınla doldurulmuş Araplar, yeni din ve yeni peygamber aşkına binlerce Türk'ün kanına girer.
İngilizlerin yazdığı senaryo, Osmanlı Devletini kökünden sarsar. Sonunda Allenby, hedefine ulaşır ve Kudüs'e girdiği zaman, "Bugün haçlı seferini tamamladım." der. Üstelik Osmanlı Ordularına komuta eden Alman generaller bile bu olaydan dolayı sevinçlerini gizleyemez." (Fikri Atılbaz, Küfre Açılan Kapı: Dinlerarası Diyalog) 199-201
Bu tarihi gerçekleri bilmiyorsanız olmuyor baylar, inanın olmuyor. Ondan sonra oturup uydurulmuş hadislerle gökten Hz.İsa'nın inmesini bekliyorsunuz. Umudunuzu Hz. İsa'ya bağlıyorsunuz.
Tekrar yazını başında sarf ettiğim cümleyi tekrarlıyorum: Müslüman temiz manasında saf olmalı; ancak keriz anlamında saf olmamalı. Saf tutmalı; ama doğru yerde olmalı.
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.