Dün 19 Haziran 2016 tarihinde, Ankara'da, Ankara il sınırları içinde olmayan bir yerde korsan kongre, korsan organizatörleri tarafından gerçekleştirildi. Organizatör diyorum, çünkü Ülkücüyü aldatmaya, kandırmaya çalışandan, bunun için çeşit çeşit oyunda bulunanlardan, Türklüğün kalesi olan, İslam'la coşan Milliyetçi Hareket Partisini kaosun hiç bitmediği, kendi organlarıyla uğraştırmaya çalışan, bunun için okyanus ötesinden sponsor edinen ve fikri gelgitler yaşayan insanlardan Ülkücü olmaz.

Ruhi yapılarındaki paslanmayı Grup Yorum eşliğinde arındırmaya çalışanlar, bir maddeyle sınırlı değişim isteklerini, meydanı boş gördüklerinden, kendilerine uygun bir divan teşekkülü ve çağrı heyeti ile sayın Sinan Oğan ve Koray Aydın Beyefendinin dediklerine göre, bu değişimlerden haberleri olmadan işleme koydurmuşlardır. Ülkücü iradeyle alay etmeye kalkmışlardır.

Bu hareket tarzıyla şimdiden bu bayanın tavrı Ülkücüler tarafından hiç de alışık olmadıkları 'diktatör'iye hanım' tavrı almıştır. Bakanlık zamanında kapı kırmalarla tribünlere oynayan bu diktatör'iye hanım, geldiği yer, parti itibariyle, MHP'de de istediği her şeyi yapabileceğini sanmakta olmalı ki, MHP'ye dibi görünmeyen kuyudan su içirmeye çalışmaktadır. Bütün bu yaptıklarının bir nedeni olmalıdır. Bedeli var da, nedeni önemlidir. Bakalım bu neden, yaptıklarının vebalini ortadan kaldıracak düzeyde mi hep beraber göreceğiz.

Her şeye rağmen yineliyorum, Ülkücüler tarafından, 'diktatöriye hanım' olarak nitelenen bu bayan, yaptıkları bu korsan kongre sonucunda kendini ve hamili kart yakin arkadaşlarını partiden attırıp mağdur durumda kopmak istiyorlar. Şimdi gerçekleştirdikleri oyunla MHP'yi ağırlığı olmayan, sözü geçmeyen, kaos içinde olan bir sistem partisine dönüştürüp, Lideri ve parti Genel Merkezi nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.

Bu itibarla hazır olan tavşan parti ya da yeni kurulacak partinin tüzük çalışmaları yapılmaktadır. Oyuna kimsenin düşmemesi için herkes uyanık olmalıdır. 'Diktatöriye hanımın' yakınındakilere davranış tarzı, hitap şekliyle, Ülkücüleri, 'Bir sürü geri zekalı' diye gören gözleriyle, aklı sıra korsan kongreyle Lider Devlet Bahçeli'nin yetkilerini kısmaya kalkışmıştır. İstediği olursa ilk yapacağı işin kendi evlatlarını yemek olacağını açıkça söylüyorum. Hanım ablanın unuttuğu burası ne Yeni AKP, ne Yeni CHP ne de eş başkanlığın fevkinde olduğu HDP'dir. Gücünü Türk Milletinden ve özelliklerinden alan, Ülkü Ocaklarında bu gücü ve özellikleri Ülküsel niteliklere, ilkelere döndüren Milliyetçi Hareket, bir Dava Partisidir.

Başka bir açıdan bakınca da karşınızdaki şahıs, geliver oğlum, gidiver oğlum pozisyonunda anılan ve bu örnekle görevden alınan Ahmet Davutoğlu değil, şahsımla yarışacaklardır diye altını çizerek söyleyen Türk Dünyasının Lideri, Başbuğ Alparslan Türkeş'in dava arkadaşı, onun koltuğunu hakkıyla dolduran Lider Devlet Bahçeli'dir.

Herkes ona göre hareket etmeli haddini bilmelidir. Hadi peşine düştüğünüz, yüksek ökçeli bayan giderse gitsin. Ağaç yaprak döktü der geçeriz. Ancak onunla birlikte gidecek olanlar için ağaç yapraklarını döktü dedirtmeyin bize. Sonrasında halinizin hüsran içinde olacağına eminim.

Milliyetçi Ülkücü Hareke yapılan yanlış, yanlışların en büyüğü; günah, günahların en büyüğü, veballerin en taşınmazıdır. İnanın sıfatı okyanus ötesi ya da paralel olanlar, hoca diye anılanların bile sizleri bu yükten kurtarmaları mümkün değildir. Unutmayın ki, ihtilal ilk önce evlatlarını yermiş. Akıllı, vicdanlı, kalp gözü açık olun, kendinizi yedirtmemek, Davayı öldürtmemek için dik durun.

MHP'yi korunak haline getirip, tospalaştırmak isteyenlere karşı, Allah'a verilmiş sözümüz var, tospayı ters çevirip, bu büyük, uluslar arası, sahnelenmek istenen tüm görüşler arası projeyi yırtacak oyunu bozacağız!

Sağlıcakla kalın!

Fikri ATILBAZ